HDP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, TV5'te yayınlanan Ali Ekber Mete’nin sunduğu Ankara Bürosu programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. yaşayabileceğimiz bir Türkiye istiyoruz diyen Rüştünün açıklaması şu şekilde:

Bakın biz Adalet ve Kalkınma Partisi'yle, Cumhur İttifakı'yla mücadele ettiğimizi söylüyoruz. Siyasal olarak mücadele ettiğimizi söylüyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi'yle ve Millet İttifakı'yla siyaseten bir yarış halindeyiz. Aramızda bir rekabet ilişkisi var 2019 seçimlerinde de böyle bir mücadele üzerine siyasi hak belirlemiş. O dönem Cumhuriyet Halk Partisi'yle, Cumhuriyet Halk Partisi dışında, örneğin Adıyaman'da daha önce Saadet Partisi'nde siyaset yapmış Ahmet Faruk Ünsal'ı desteklemekte veya Gaziantep'te Demokratik Sol Parti'nin adayı Celal Doğan'ı desteklemek gibi bir seçim stratejisi izlemiştik bugünkü siyasi iktidara karşı yürüttüğümüz mücadelenin gereği olan Şimdi başka bir şey başka bir görüşme yürütüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekili seçimi. Biz parlamento seçiminde yine Millet İttifakı'yla rakip olarak siyasi mücadele yürüteceğiz sahada. Aramızda bir rekabet ilişkisi olacak. Onlar da daha fazla milletvekili çıkarmaya çalışacak. Biz daha fazla milletvekili çıkarmaya çalışacağız. Fakat Türkiye'de bu mevcut sistem her siyasi partinin veya her bağımsız bireyin aday göstermesi durumunda seçimi kazanamayan kazanamayacağı bir sistem oturtulmuş durumda. Yani yüzde 50+1 almadıkça bir kişi cumhurbaşkanı seçilemiyor. Dolayısıyla bu konuda geniş bir mutabakata ihtiyaç var. Bu mutabakatın bir parçası olarak şu anda Millet İttifakı'nın böyle bir oy oranına sahip olmadığını hepimiz biliyoruz veya Cumhur İttifakı'nın da böyle bir oy oranına sahip olmadığını görüyoruz. Bu yüzden Cumhur İttifakı aynı zamanda Hüdapar'dan, aynı zamanda menzil cemaatinden destek istiyor. Yani ittifakını genişletmeye çalışıyor. Millet İttifakı'nın bileşenleri de bunun bilincinde olarak daha fazla destek almaya 18 Mart tarihindeki görüşmeye bu çerçevede bakmak lazım. Ortak hedefimiz demokratik bir Türkiye. Türkiye'nin gerçekten demokratikleşmesini istiyoruz. Bütün farklılıklarıyla bir arada yaşayabileceğimiz bir Türkiye istiyoruz.