Özdemiroğlu, Türkiye’nin Avrupa ve OECD ülkeleri ile kıyaslandığında en düşük asgari ücrete sahip ülke olduğunu belirtti ve yalnızca asgari ücretin düşüklüğü değil aynı zamanda haftalık çalışma sürelerine de değinerek en yüksek haftalık çalışma saatine sahip olduğumuzu da örneklerle açıkladı.

2025-2027 Dönemi Bütçe Çağrısı Resmi Gazete'de 2025-2027 Dönemi Bütçe Çağrısı Resmi Gazete'de

Asgari ücretle geçinen emekçilerin açlık sınırının altında kaldığına dikkat çeken Özdemiroğlu, enflasyonun %38’e düşürülmesi durumunda bile asgari ücrete zam yapılmaması durumunda işçilerin kaybının 140 milyar lirayı bulacağını söyledi.

Gelir vergisi değerleme oranının bu sene yeniden yükseltilmemesine de tepki gösteren Haydar Özdemiroğlu, asgari ücretin az üzerinde ücret alanların zammın hemen ardından gelir vergisi dilimine girerek gelirlerinde kayba uğradıklarına dikkat çekti. Asgari ücrete zam yapmayan iktidarın bu şekilde sermaye kesimine hediye ettiğini ve Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan köprü, otoyol vb hizmetlere, elektriğe %40 ile %60 arası zam yapıldığını, böylece emekçiler yerine büyük sermaye gruplarının ve tekellerin korunduğunu söyledi.

Kamu alacaklarında gecikme faizi ve gecikme zammının artırılmasını gündeme getiren Özdemiroğlu, akaryakıta yapılan ÖTV zammına ve elektriğe yapılan zamlara dikkat çekti ve toplam çalışan sayısının yarısından fazlasının asgari ücret düzeyinde çalıştığını, bunun da çağdaş kölelik düzeyi olduğuna vurgu yaptı.

İktidarı uyaran Özdemiroğlu; amasız, fakatsız gerçek enflasyonun üzerinde asgari ücrete zam yapılmasını istedi.