GÜNDEM

Soylu: Biri müdahale etseydi 2. Tura gitmezdik

Abone Ol

Cumhur İttifakı'nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 49,50 oy, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yüzde 44,89 oy aldığı Cumhurbaşkanlığı yarışında kazanan çıkmayınca seçim ikinci tura kaldı.

TV100 Seçim Özel programında Pınar Işık Ardor ve Cansu Canan Özgen'in sorularını yanıtlayan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"İçişleri Bakanı müdahale etseydi seçim ikinci tura gitmezdi"

Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49,5, Kılıçdaroğlu yüzde 44,9 oy aldı. Arada 2 milyon 500 bin oy var. Erdoğan'ın seçilmesi için 275 bin oya ihtiyacı var. Bu ülke antidemokratik bir ülke olsaydı, İçişleri Bakanı veya x birisi seçimlere müdahale etseydi bu seçim ikinci tura gitmezdi. Türkiye bütün dünyaya bir demokrasi şöleni içerisinde bir seçimle birlikte mesaj verdi: Benim demokrasimi, milli irademi, hukukun üstünlüğünü tartışma mesajı verdi.

Türkiye’de demokrasi tam manasıyla işliyor ama Batı, Türkiye’yi elemine edebilmek için her türlü dezenformasyonu gerçekleştiriyor. Gezi olaylarından sonra Türkiye’nin dış yatırımla ilgili iştahını kesmek için bir adımdır.

"Vatandaşımız bu sistemi onayladı"

"Bu ülkede yaşanan en huzurlu, en güvenli, en güzel seçim oldu. 2018'in yaklaşık yüzde 20 altında olaylar oldu. Bu yaşananları kıyasladığımızda bu yılki olaylar daha az etkisi olabilecek olaylar. Türkiye çok güzel bir seçim geçirdi. Türkiye, istiklal mücadelesinde seçim yapmış bir ülkedir. Kendi Meclis'i savaşı yöneten bir Meclis'tir. Bu seçime giderken Cumhur İttifakı'na karşı oluşan Millet İttifakı'nın ana yörüngesi, 'biz Türkiye'de sistemi değiştireceğiz' oldu. Sonuç ne oldu? Sonuç, Cumhur İttifakı 323 milletvekili aldı. Vatandaş, sistem değişikliği istemediğini ortaya koydu. Vatandaşımız bu sistemi onayladı. Vatandaş, parlamenter hükümet sistemini reddetti. Şu anki sistem, milletvekilliğini güçlendiren bir sistemdir. Önceki sistemde bütün yasaların geçmesini bakan yürütürdü. Burada bakanın eli eteği Meclis'ten çekilmiştir. Meclis, hiç olmadığı kadar etkin ve yetkilidir. TBMM, tarihinde hiç olmadığı kadar en güçlü noktasındadır.

"Tayyip Erdoğan, şu anda Türkiye'nin milli gücüdür"

Tayyip Erdoğan, bizim zihnimize dökülen betonları kaldırdı, zihniyet devrimleri gerçekleştirdi. Tayyip Erdoğan, kafamıza dökülen bu beton bloklarının tamamını ucu iyi olan bir deliciyle deldi geçti, hepimiz oradan nefes alıyoruz şimdi ve Türkiye bunu istikrarla sağladı, istikrar olmasaydı bunu sağlayamazdı. Tayyip Erdoğan, şu anda Türkiye'nin milli gücüdür. Rusya-Ukrayna savaşında Tayyip Erdoğan'ın önüne geliyorlarsa bu milli güçtür. Dünyada bundan büyük bir prestij yoktur. Bu ülkenin itibarını yükseltiyor.

Vatandaş, Tayyip Erdoğan'a oy vermeyeceğim diyor ama, 'Tayyip Erdoğan yapar' diyor. Deprem evlerini kim yapar diyorsun, 'Tayyip Erdoğan yapar' diyorlar. Samandağ, Defne bize oy vermediler ama oraya gittiğimizde Erdoğan'ı güllerle karşıladılar.

553 bin 335 Suriyeli kardeşimiz güvenli alanlara geri döndüler. Suriyeli göçmenlerin büyük bir bölümü Halep’ten geliyor. Halep, bizim misakı milli sınırımız, bunlar bizim insanımız. Suriye ve Irak Türkmenlerinin vatandaş yapılmasına Türkiye Cumhuriyeti devlet politikası olarak hep karşı çıktı. Süreç öyle bir sıkıntılı hale döndü ki artık onları vatandaş yapıyoruz. Onlar bizim kardeşimiz.

Şu anda, ‘acaba buradan kendime bir yol açabilir miyim?’ diye düşünüyorlar. PKK’dan ve LGBT’den yol açamadı. LGBT, toplum üzerindeki itibarlarını alt üst eden bir politikadır. CHP, LGBT taraflısı olamaz. Kılıçdaroğlu, CHP’yi öyle bir konuma getirdi ki içlerinde başka partiler var.

Herkes Avrupa’ya geçmek istiyor ve biz de geçiş güzergâhıyız. Türkiye, dünyada 2016’dan bugüne kadar 486 bin 131 kaçak göçmeni yakalamış ve sınır dışı etmiş. Dünyada hiçbir ülke 6 yıl içerisinde yapamadı bunu. Avrupa’da da bu kadar var, hadi göndersinler. Dünyada en çok takdir edilen politikalarımızdan bir tanesidir bu.

"Suriyeliler bizim kardeşlerimiz, biz onları ölüme gönderemeyiz"

Engelleme faaliyetleri 2 milyon 834 bin 687 kişinin Türkiye’ye girmesini engelledik. Bu yıl sonunda doğu sınırımızı da güney sınırımızı da tamamen kapatmış olacağız. Bin 315 kilometre duvar ve yol planladık, bunu bin 100 kilometresi bitti. Yaklaşık 325’in üzerinde optik kuleler var. Bunlar kilometrelerce öteyi görüyor. Bunlar 3 yıl önce Türkiye'de yoktu. Türkiye bütün bunları yapabilme kabiliyeti olan bir ülke oldu.

O bölgeyi güvenli hale getirmeseydik, orası PKK’nın ve rejimin bölgesi olsaydı oradaki 6 milyon insan ne yapacaktı? Orada 105 bin briket evimiz var ve sürekli artıyor, bunu da vatandaş yardımlarıyla yapıyoruz. 2 milyon İranlı ve Afganlıyı durduruyoruz. Türkiye burada büyük işler gerçekleştirmeye devam ediyor. Türkiye burada kendi adına bir politika uyguluyor ve devam ettiriyor. Türkiye’yi göçmen deposu yapmayız ama Suriyeliler bizim kardeşlerimiz, biz onları ölüme gönderemeyiz ama biz güvenli bölgede, onlarla bunu gerçekleştirebilme imkanına sahibiz.

Üç ana merkezde yaklaşık 240 bin konuta başlanıyor, bunu 6-7 ay önce anons ettik. Deprem ve savaşın olması frene basmamıza sebep oldu, yoksa şu ana kadar temelleri atılmış olacaktı. Oranın kendi gelirleriyle organize sanayi siteleri yaptık."