Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve TEMA İl Temsilcisi Prof. Dr. Mehmet Ali Kırpık, hayvan atıkları ve evsel atıkların kirlettiği Çıldır Gölü'nün su seviyesinin, küresel iklim değişikliği nedeniyle son 10 yıldır azaldığını söyledi.

ÇEVRE SORUNLARIYLA KARŞI KARŞIYA

Ardahan-Kars sınırları arasında 123 kilometrekare alanı ile Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük tatlı suyu olma özelliğini taşıyan Çıldır Gölü, çevre sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Etrafındaki köylerin evsel ve hayvansal atıklarının kirlettiği Çıldır Gölü'nün suyu 10 yıldır azalıyor.

Geçen yıllarda 16-17 olan balık türlerinin birçoğunun yok olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Ali Kırpık, "Çıldır Gölü'nün doğal popülasyonu ya da biyolojik çeşitliliğini uzun zamandır çalışıyoruz. Eskiden 16-17 balık türünün varlığı kayıtlarda görülmekteyken şu anda bu sayının çok daha az olduğu ve birçok türün hiç görülmediğini biliyoruz. Özellikle bu doğal popülasyonların yok olması ya da sayılarının azalmasına sebep olarak 3 tane egzotik ve istilacı tür var şu anda gölde. Bunlar; tatlı su istakozu, İsrail sazanı ve zebra midyesidir. Bu istilacı türler balıkçılar tarafından çeşitli yerlerden getirilerek göle bırakılmış. Bunlar göldeki doğal biyoçeşitliliği zamanla bitiren türlerdir. Zebra midyesi hem diğer iki istilacı türü hem de diğer balık türlerini ve omurgalı omurgasız türleri hemen hemen ortadan kaldırmak üzeredir" dedi.

SU SEVİYESİ 10 YILDA DÜŞTÜ

Dünya genelinde yer altı su seviyesinin ortalama 30 metre aşağı düştüğünü söyleyen Prof. Dr. Mehmet Ali Kırpık, şunları söyledi:

"Yer altı su seviyesinin aşağı düşmesinin sebepleri belli; küresel ısınma ve iklim değişikliğinden dolayı aşırı derece yer altı sularının çekilmesi ya da kullanılması olarak biliyoruz. Çıldır Gölü aslında acil durumlarda suyu içilebilecek kadar temiz bir göldür, kirli bir göl olarak kabul etmiyoruz. Doğruyol köyünden gelen ve Lavaş Gölü'nden gelen iki tane büyük akarsu var ve bunun yanında 15 tane küçük derelerle besleniyor ve oldukça temiz bir göldür fakat gölün su seviyesi, göl çıkışında bulunan Telek Çayı üzerine kurulu HES'e ciddi anlamda su verildiği için son 10 yılda ciddi anlamda düşmüştür. Özellikle gölün su seviyesinin düşmesi Ardahan tarafındaki balıkların, omurgalı ve omurgasızların üreme alanı olan alanın kurumasına sebep olmuştur. Bu istilacı türlerin olumsuz etkisinin yanı sıra bir de mutlak koruma alanı olarak tespit edilen bu alanın kuruması göldeki biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliği açısından son derece önemlidir ve bu alanın kuruması, burada hayvanların otluyor olması gölün biyoçeşitliliğini çok kısa süre içerisinde minimum seviyeye indirmiştir."

Prof. Dr. Mehmet Ali Kırpık, çevre köylerdeki evsel ve hayvansal atıkların da Çıldır Gölü'nü kirlettiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Kırpık, Kars ve Ardahan Valiliklerinin ortak girişimiyle gölün su seviyesinin normale döndürülmeye çalışıldığı bildirdi.

52 KOOPERATİFTEN 2 TANESİ AKTİF

Çıldır Gölü'nde balık popülasyonun düştüğünü ve geçmişte sayısı 52 olan balık kooperatifinden sadece 2 tanesinin şu an aktif olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Ali Kırpık, "Çıldır Gölü, sazangiller familyasından sarı balıkla meşhurdur. Sarı balık, alabalıktan sonra ekonomik değeri en yüksek olan bir balık türüdür ve Çıldır Gölü bu sarı balığıyla bilinir. İnsanlar özellikle sarı balık yemeye gelirler ama maalesef son 15-20 yıldır sarı balık türünde ciddi bir popülasyon düşüklüğü var. Yani insanlar sarı balık yerine başka bir balık yiyor olabilirler ve bunun birçok sebebi var" diye konuştu.