GÜNDEM

Sokak Gazetesi'nde Akademisyen Zeliha Burtek'in anlattığı sosyal çürüme nedir?

Türkiye'nin asıl probleminin iktisadi değil sosyal çürüme olduğu söyleyen kadın sosyal medyada viral oldu. Peki, Sokak Gazetesi'nde Akademisyen Zeliha Burtek'in anlattığı sosyal çürüme nedir?

Abone Ol

Türkiye'nin asıl probleminin iktisadi değil sosyal çürüme olduğu söyleyen kadın sosyal medyada viral oldu. 'Sokak Gazetesi' adlı YouTube kanalında yayınlanan bir sokak röportajı sırasında, “Geçinebiliyor musunuz?” sorusuna yanıt veren kadın “Bence Türkiye'nin başka bir geçekliği var. Bu gerçeklik iktisadi bir gerçeklik değil, sosyal çürüme var, dönüşü olmayan bir yerdeyiz!” dedi. Bu sözler sokak röportajının sosyal medyada hızla yayılmasına neden oldu. Ancak asıl çarpıcı olan ise röportajı veren kişinin Akademisyen Zeliha Burtek olmasıydı.

Akademisyen Zeliha Burtek kimdir?

Zeliha Burtek, mimarlık, sanat tarihi ve felsefe alanlarında akademik kariyer yaptı. Burtek, 21 yıl boyunca çeşitli üniversitelerde ders verdi. 25 yıldır sokak hayvanlarını beslemeye kendisini adayan Burtek hayvan sevgisiyle öne çıkan bir isim.

Zeliha Burtek, MSGÜ'de (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) sosyoloji doktorası, Galatasaray Üniversitesi'nde ise felsefe masterı yaptı.

Ekonomi her zaman toparlanır ama sosyal çürümeyi de düzeltemezsiniz

Zeliha Burtek sokak röportajında, şu anda Türkiye'nin en büyük sorununun sosyal çürüme olduğunu vurgulayarak, “Dünya tarihi iktisadi olarak her zaman toparlandı. Bir sürü krizler görüldü. Ekonomi her zaman toparlanır, kapital kendini yok etmez ama sosyal çürümeyi de düzeltemezsiniz. Şu anda Türkiye'de sosyal çürüme var. Bunun düzelmesi için çok zor, çok zor dönüşü olmayan bir yerdeyiz” dedi.

Burtek, sosyal çürümenin ne olduğunu ise şu şekilde anlattı:

” Sosyal çürüme şu; etik denen şeyin yok olması, etik yaşam felsefesi demek. Türkiye'de yaşam felsefesi kalmadı. Yani şöyle bir şey söyleyeyim, yani Türk edebiyatını, Türk sinemasını, Türk tiyatrosunu düşünün. Bu edebiyatta bu tiyatroda, sanatta hiçbir şekilde yazında ve düşün de hiçbir zaman için göçmen kültürü, mülteci kültürü ya da mafya ya da işte kara para aklama gibi kavramlar olmazdı. Ama şu anda biz yavaş yavaş kültürel anlamda bütün ortaya çıkacak yapıtlarda bu kavramlarla karşılaşmaya başlayacağız. Sosyal çürüme bu demek başka bir toplum olduk. Biz Güney Amerika ülkesi değildik ama Güney Amerika ülkesi olmaya başladık. Çok tuhaf değil mi? Bence sosyal çürüme daha dibe varacak!”