Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Siyonist İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 50 bin 886'ya, yaralıların sayısının 115 bin 875'e yükseldiği kaydedildi.
İşgalci İsrail ordusunun 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 1522'ye, yaralananların sayısının da 3 bin 834'e yükseldiği kaydedildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hala binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda en az 6 Filistinli hayatını kaybetti
WAFA'ya göre, İsrail ordusu Gazze kenti merkezinde Filistinlilerin bulunduğu bölgeyi bombaladı.
Gazze'nin güneyindeki Refah kentinin Mevasi bölgesinde yer alan eş-Şakuş bölgesinde İsrail askerlerinin Filistinlilere ateş açması sonucu 1 Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrail ordusunun Gazze kentini Şucaiyye Mahallesi'nde "Ebu'l Avn" ailesine ait evi hedef alması sonucu çok sayıda kişi öldü ve yaralananlar oldu.
İsrail topçu birlikleri de Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'un Kiyzan en-Neccar bölgesinde Umm Habibe Camisi ve Bisiklet Pazarı yakınında Filistinlilerin evlerini bombaladı.
İsrail'in Gazze'deki son saldırılarında 4 Filistinli hayatını kaybetti
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail ordusu Gazze'nin çeşitli bölgelerine saldırı düzenledi.
Han Yunus'ta sivillerin sığındığı bir çadırın bombalanması sonucu 2 Filistinli, kentin doğusundaki evlere yapılan topçu saldırılarında ise 1 çocuk hayatını kaybetti.
Gazze Şeridi'nin orta bölgesindeki Ez-Zehra'da yine evsiz kalan Filistinlilerin çadırlarının bombalanması sonucu 1 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail ordusu Gazze ve Refah kentlerindeki çeşitli bölgelere de hava saldırılarını sürdürdü.
Gazze, Han Yunus ve Beyt Lahiya kentlerinde de yoğun topçu atışları yapıldı.
İsrail, Gazze'de alıkoyduğu bazı Filistinli esirleri serbest bıraktı
Hamas’a bağlı Esirler Enformasyon Ofisi'nin Telegram hesabında yapılan açıklamada, serbest bırakılan bazı esirlerin Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi’ne ulaştığı bildirildi.
Ofis, çoğunluğu yaşlılardan oluşan 10 kişinin ismini paylaştı ve içlerinden birinin görüntüsünü yayımladı.
Açıklamada, bazıları hareket edemeyecek durumdaki Filistinlilerin üzerinde açık işkence izleri görüldüğü belirtildi.
Adının açıklanmasını istemeyen yerel kaynaklar da AA muhabirine, Gazze’nin çeşitli bölgelerinden yaklaşık 80 Filistinli esirin, sabah saatlerinde Han Yunus’un doğusundaki "Kisufim" geçidinden Gazze’ye giriş yaptığını aktardı.
AA’ya konuşan hastane kaynakları ise serbest bırakılan esirlerden 10’unun Deyr el-Belah’taki Aksa Şehitleri Hastanesi’ne "işkence ve hapishane koşullarının yol açtığı ağır fiziksel durumlarla" ulaştığını ifade etti.
İsrail ordusu Batı Şeria'da en az 15 Filistinliyi gözaltına aldı
Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.
İsrail ordusunun son 24 saatte Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde aralarında bir gazeteci, bir kadın ve eski tutuklular da olmak üzere en az 15 Filistinliyi daha gözaltına aldığı bildirildi.
Batı Şeria'nın kuzeyinde İsrail ordusunun Ocak sonundan bu yana Cenin ve Tulkerim kentlerine yönelik saldırılarını sürdürdüğü aktarıldı.
İsrail ordusunun saldırılarında yüzlerce kişinin gözaltına alındığı, saha sorgulamalarının yapıldığı hatırlatıldı.
Nablus kenti yakınlarındaki Balata Mülteci Kampı'na İsrail ordusunun dün geniş çaplı bir baskın düzenleyerek çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
İşgal güçleri dün Balata kampına geniş çaplı bir askeri operasyon düzenleyerek onlarca vatandaşı tutukladı ve saha incelemeleri yaptı, çoğu daha sonra serbest bırakıldı.
İsrail askerlerinin baskınlar sırasında Filistinli ailelere kötü muamelede bulunduğu, Filistinlilerin evlerine ve yaşadıkları bölgelerdeki altyapıya zarar verdiği kaydedildi.
İsrail ordusunun Filistinlilerin evlerini kışlaya çevirdiği ve bölge sakinlerini göçe zorladığı da ifade edildi.
Filistin halkına karşı İsrail ordusunun yürüttüğü gözaltı baskınları ve saha sorgulamalarının "toplu cezalandırma" suçu kapsamına girdiği ve İsrail'in artan Filistin direnişini engellemek için bu yöntemleri kullandığı vurgulandı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten beri İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 171'i çocuk 947 Filistinli yaşamını yitirdi, yaklaşık 7 bin kişi yaralandı, 15 bin 700 kişi ise gözaltına alındı.
İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere ait 3 evi yıktı
WAFA'da yer alan habere göre, İsrail ordusu Tulkerim kentinin doğusundaki Şufe köyünde İbrahim Derubi'ye ait evi yıktı.
Derubi'nin evi uyarı yapılmaksızın iki buldozerle yıkılırken yıkım, İsrail askerlerinin sıkı koruması altında gerçekleştirildi.
İsrail askerleri ayrıca, bölgedeki evlere baskın düzenledi.
WAFA'nın haberine göre İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kenti yakınlarındaki Rihiyye köyünde de 2 evi yıktı.
İsrail ordusunun buldozerlerle İbrahim Muhammed Ata el-Heraş'e ait, oturmaya hazır durumdaki 2 katlı 220 metrekare ev ile Ataullah Ahmed el-Heraş'e ait inşaat halindeki iki katlı evi yerle bir ettiği belirtildi.
Haberde İsrail'in 3 sene önce bölgedeki 20'den fazla ev için yıkım kararı çıkardığı kaydedildi.
İsrail askerlerinin ayrıca yıkıma tepki gösteren Filistinlileri darbettiği, bu kişilere karşı ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kullandığı aktarıldı.
İsrail ordusu geçen ay Batı Şeria’da, 800 Filistinliyi gözaltına aldı
İsrail ordusunun mart ayında Batı Şeria’da 800 Filistinliyi gözaltına aldığı belirtildi.
Filistin Esirler Kulübü, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Damir İnsan Hakları Kurumu tarafından konuyla ilgili hazırlanan rapor yayımlandı.
Mart ayı boyunca Batı Şeria’da yaklaşık 800 gözaltı vakası kaydedildiği aktarılan raporda, gözaltına alınanlar arasında 18 kadın ve 84 çocuğun bulunduğu ayrıca yüzlerce kişinin sokaklarda sorguya alındığı aktarıldı.
Söz konusu gözaltıların Gazze’deki soykırım sürerken ve Batı Şeria’da da özellikle Cenin ve Tulkerim kentlerinde İsrail saldırılarının arttığı bir dönemde gerçekleştiği belirtilerek, bunun yanı sıra bölgede çok sayıda kişinin infaz edildiği, binlerce kişinin zorla yerinden edildiği, altyapının tahrip edildiği ve evlerin yıkıldığı kaydedildi.
Rapora göre, 7 Ekim 2023’te başlayan saldırılardan bu yana Batı Şeria’da 510’u kadın 1300’ü çocuk yaklaşık 16 bin 400 Filistinli gözaltına alındı.
Ayrıca İsrail’in suç isnat etmeden uyguladığı "idari tutukluluk" uygulamasının da arttığı, şu anda en az 100’ü çocuk 3 bin 498 kişinin bu şekilde tutuklu olduğu bildirildi.
Bu rakamın halk ayaklanmalarının en yoğun dönemlerinde bile görülmediği ifade edilen raporda, askeri mahkemelerin bu keyfi tutuklamaları meşrulaştırdığı vurgulandı.
Mart ayında Filistinli 3 kişinin, İsrail hapishanelerinde hayatını kaybettiği de raporda yer aldı.
İsrail "ruhsatsız" olduğu iddiasıyla evleri yıkıyor
İsrail ordusu, sık sık işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te "ruhsatsız olduğu" iddiasıyla Filistinlilere ait yapıları yıkıyor.
İsrail makamları Batı Şeria'nın "C" bölgesinde Filistinlilerin inşaat ve tarım yapmasını engellerken, Filistinliler için ruhsat almanın ise neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor.
Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e "güvenliği" İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, ilaç stoklarının "acil artırılması" çağrısı yaptı
Gazze'deki Sağlık Bakanlığının açıklamasında, Gazze'deki ilaç ve tıbbi malzeme eksikliğinin "tehlikeli ve eşi benzeri görülmemiş seviyelere" ulaştığı belirtildi.
Açıklamada, "Hastaneler ve birinci basamak sağlık merkezlerindeki ilaç stoklarının artırılması için acil çağrı" yapıldı.
Temel ilaçların yüzde 37'sinin stoklarda kalmadığına dikkati çekilen açıklamada, tıbbi malzeme listesinin yüzde 59'unun da tükendiği kaydedildi.
Ameliyathaneler, yoğun bakım üniteleri ve acil servislerin, ilaç ve tıbbi malzemelerin tükenmiş stoklarıyla hizmet vermeye çalıştığı aktarıldı.
Açıklamada, "80 bin diyabet hastası ve 110 bin tansiyon hastasının birinci basamak sağlık merkezlerinde ilacı bulunmuyor. Kanser ve kan hastalıkları ilaçlarının yüzde 54'ünün stokları tükendi." ifadesi kullanıldı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne ilaç ve insani yardım girişini engellediğine işaret edilen açıklamada, Gazze'nin sınır kapılarının kapalı tutulmasının ilaç krizini daha da derinleştirdiği kaydedildi.
Gazze'deki hasta ve yaralılara sağlık hizmeti sunulmasında ciddi zorluklar yaşandığı belirtildi.
Gazze'de insani kriz her geçen gün derinleşiyor
İsrail, Hamas ile sağlanan ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşamasının sona ermesinin ardından 2 Mart'tan itibaren Gazze Şeridi'ne insani yardımların girişini durdurma kararı aldı.
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2 milyon kişi yerinden edildi. Sivil altyapıyı ve hastaneleri de hedef alan İsrail, Gazze'de insani bir felakete neden oldu.
Bölgeye su ve elektrik tedarikinin kesilmesi ve sınır kapılarının kapalı tutulması Gazze'deki Filistinlilerin yaşadığı zor şartları daha da derinleştiriyor.
Ateşkesi bozan İsrail ordusu, Gazze'ye şiddetli saldırıları yeniden başlattı
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.
İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 1522 Filistinli hayatını kaybetti, 3 bin 834 kişi yaralandı.
Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlenen saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 50 bin 886’ya, yaralıların sayısı da 115 bin 875’e yükseldi.
Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas'a karşı "gittikçe artan askeri güçle" hareket edeceğini duyurdu.
Hamas ise "İsrail'in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi'nde Filistin halkına karşı soykırımı yeniden başlattığını" açıkladı.
İsrail'in Gazze'ye saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü'nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde başlatması dikkati çekti.
İsrail ordusu, Gazze'de Kassam Tugayları komutanına suikast için 8'i çocuk 30 sivili öldürdü
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının bir tabur komutanına suikast için 8'i çocuk olmak üzere 30 sivili öldürdü.
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan haberde, İsrail ordusunun dün Gazze kentinin Şucaiyye Mahallesi'ne düzenlediği hava saldırısında en az 30 sivilin hayatını kaybettiği belirtildi.
Saldırıda öldürülenler arasında 8 çocuğun da bulunduğu, 50'den fazla sivilin ise yaralandığı kaydedildi.
Filistin basını, söz konusu saldırıda yaşamını yitiren çocukların isim ve fotoğraflarını da yayınladı.
Öte yandan İsrail ordusu, 8'i çocuk 30 sivilin yaşamını yitirdiği saldırıda Kassam Tugaylarının Şucaiyye taburu komutanı Hişam Şeyh Halil'in hedef alındığını ileri sürdü.
Ordudan yapılan açıklamada, Şeyh Halil'in Şucaiyye'deki saldırıda öldürüldüğü iddia edildi.
Kassam Tugaylarından ise İsrail'in iddiasına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.
DSÖ: Geçen hafta Gazze'deki BM misyonlarının yüzde 75'i engellendi veya reddedildi
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, DSÖ'nün haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Gazze'ye 2 Mart'tan bu yana tam bir abluka uygulandığını, tüm gıda ve ilaç girişinin engellendiğini hatırlatan Ghebreyesus, "Geçen hafta Gazze'deki Birleşmiş Milletler (BM) misyonlarının yüzde 75'i reddedildi veya engellendi. Bu abluka aileleri aç ve yetersiz beslenmiş bırakıyor, temiz su, barınak ve yeterli sağlık hizmetine ulaşmalarını engelliyor. Bu durum hastalık ve ölüm riskini artırıyor." dedi.
Ghebreyesus, DSÖ'nün, ateşkes sırasında Gazze'deki sağlık sistemini güçlendirmek ve depolarını doldurmak için tüm fırsatları değerlendirdiğini belirtti.
"6 haftalık ablukanın ardından, bu kaynaklar tehlikeli derecede azaldı ve 2 ila 4 hafta içinde tükenecek." ifadesini kullanan Ghebreyesus, 2 yaşın altındaki 60 bin çocuğu korumaya yetecek olan 180 bin doz aşısının Gazze'ye girmesine izin verilmediğini ve bu durumun yeni doğanlar ile küçük çocukları riske attığını söyledi.
Ghebreyesus, "Ateşkesin bozulmasından bu yana, yaklaşık 400 bin kişi tekrar yerinden edildi. Gidecek güvenli bir yeri olmayan, 500 çocuk dahil yaklaşık 1500 kişinin öldürüldüğü tahmin ediliyor. Sağlık sistemi yalnızca kısmen çalışıyor ve bunalmış durumda." değerlendirmesinde bulundu.
"İsrail ordusu, 23 Mart'ta 15 sağlık ve insani yardım çalışanını öldürdü"
Gazze'deki sağlık sistemine saldırıların sürdüğünü de vurgulayan Ghebreyesus, Ekim 2023'ten bu yana 400'den fazla insani yardım çalışanının öldürüldüğünü anımsattı.
Ghebreyesus, "İsrail ordusu 23 Mart'ta bir tıbbi ve acil durum konvoyuna saldırarak 15 sağlık ve insani yardım çalışanını öldürdü. Güvenlik risklerine, erişim kısıtlamalarına ve azalan malzemelere rağmen DSÖ, Gazze'de kalmaya devam ediyor." dedi.
DSÖ ve ortaklarının dün Gazze'deki 18 hasta ile 29 refakatçinin Norveç, Malta, Lüksemburg ve Romanya'ya tıbbi tahliyesini gerçekleştirdiğini belirten Ghebreyesus, 10 binden fazla diğer hastanın hala tahliye edilmeyi beklediğinin altını çizdi.
Ghebreyesus, "Yardım ablukasının acilen kaldırılması, sağlık hizmetlerinin korunması, Gazze genelinde engelsiz insani erişimin sağlanması, günlük tıbbi tahliyelerin derhal yeniden başlatılması, Gazze'de tutuklu bulunan rehinelerin serbest bırakılması ve her şeyden önce ateşkes çağrısında bulunuyoruz." diye konuştu.