Siyaset kirli mi, siyasetle ilgilenmemek mümkün mü?

Abone Ol

 
Herkes siyasetle uğraşmaz uğraşamaz da. Ama oy veren herkesin siyaseti-siyasetçiyi, en az tanımak kadar, takip etmesi gerekir. Çünkü, hayatımızın her alanını etkileyen, şekillendiren kanunları çıkartan, icraatları yapan ve devleti idare eden, siyasetçilerdir.
 
Esnaf ticaretini, doktor hekimliğini, işçi ve memur görevini, çiftçi tarlasını ekerken, bizi yönetmeye ve oyumuza talip olan siyasetçileri, zaman zaman takip etmeli, fikir ve zihniyetlerini tanımalıyız ki oyumuzu doğru kişiye ve partiye vermiş olalım.
 
Ki, seçtiğiniz kişi, ülkeye ve millete mi, yoksa kendi şahsına mı, hizmet edecek, dürüst mü, yalancı ve talancı mı, anlayabilelim.
 
Çünkü, bazı siyasetçiler, siyaseti geçim kaynağı ve mesleği olarak görür. Milletin kendisine verdiği yetkiyi fırsat bilir, devletin imkan, kaynak ve parasını, "devletin malı deniz, yemeyen keriz” zihniyetiyle kendisine ve çevresine, haksız ve acımasızca kullanır, yolsuzluk ve rüşvetle servet toplar,
 
Çünkü bazı siyasetçiler, devletin gücünü, kirli işleri ve kirli ilişkilerini kapatmak, başkasının hakkını gasp etmek, hukuk ve adalet mekanizmasını kendine göre düzenlemek, farklı düşünen kişi, grup, cemaat, vakıf, dernek hatta siyasi partileri susturmak için kullanır,
 
Çünkü bazı siyasetçiler, seçim meydanlarında, haktan adaletten fakir fukaradan, garip gurebadan, kardeşlikten, sevgiden, hizmetten, bahsederken; seçildikten ve bütün gücü eline aldıktan sonra, devlet kadrolarında ehliyet ve liyakat yerine, nepotizm, torpil, partizanlık yapmakta, adaletten, istişare ve halktan koparak, despot, faşist, diktatöre dönüşerek, devleti; “garson devlet yerine gardiyan devlet” haline getirebilmektedir.
 
Çünkü bazı siyasetçiler, seçim öncesi kapı kapı gezerken, “her türlü sıkıntı ve ihtiyaç anında yanınızdayım” sözünü verirken, seçildikten sonra, bizi tanımaz, telefonlarımıza cevap vermez, hiçbir derdimize çözüm bulmaz ve ancak seçimden seçime onu görmüş oluyoruz.
 
Çünkü bazı siyasetçiler, iş bilmezliklerinden dolayı yatırımları üretim yerine tüketime yönlendirmekte, ülkeyi borç, faiz, kur, enflasyon sarmalına mahkum etmekte, vatandaş, hayat pahalılığı ve işsiz kalmakla yokluk, sefalet içinde yaşarken, kendileri “itibarda tasarruf olmaz” diyerek, ülkenin kaynaklarını lükse ve şatafata harcayarak, hem maddi kaynak ve hem de yargı mekanizmasına müdahale ederek, kendilerine dünyayı cennet yapmak için, vatandaşa dünyayı cehenneme çevirmekten kaçınmıyorlar,
 
Bazı siyasetçiler de toplumda, iyiliği emretmek, kötülükten men etmek düsturuyla, iyinin, güzelin, faydalı olanın, hakkın, hukukun, adaletin, insan haklarının, eşitliğin, barışın hakim olması için siyaset yaparlar. Milletten aldığı yetkiyle, devletin kurum, imkan, para ve makamını emanet görür, bu emanete titizlikle sahip çıkar ve yarın kıyamet gününde, kendisinden Allah (cc) bunun hesabını soracak zihniyetiyle siyaset yaparlar.
 
Bundan dolayı siyasetçiyi takip etmek önemlidir. Siyasetçinin geçmişine, ahlakına, karakterine, mevcut servetine, siyaset yapma şekline, adaylık harcamalarını öğrenmek için siyasetçiyi takip etmek lazım,
 
Allah, Kuran, Peygamber, din ve iman diyerek oy isteyip, icraatlarında Allah’ın ve Peygamberin emir ve yasaklarını tanımayanları tanımak için, siyasetçileri takip etmek lazım,
Vatan, bayrak, Sakarya deyip, icraatlarında vatanın topraklarını ve ülkenin bağımsızlığının en önemli ayağı olan fabrikaları satanları, tarım ve hayvancılığı yok edenleri, çiftçi Hasan yerine, Hansı destekleyenleri tanımak için siyasetçileri takip etmek lazım,
 
Siyasi gelecekleri için, hiç çekinmeden vatandaşlar arasında kin ve nefret yayan her türlü yalan ve iftiraya başvuran, ırkçı ve milliyetçi duygularla, kutuplaştırma, ötekileştirme ve ayrıştırmayı siyasi ahlak haline getirmiş olan, ülkenin birlik ve beraberliğini huzur ve barışını tehlikeye atmaktan çekinmeyenleri tanımak için siyasetçileri, takip etmek lazım,  
 
Diğer tarafta, "Siyasetle ilgilenmiyorum," "siyaset kirlidir" veya "siyaset güvensiz," anlayışı ve algısına sebep olan, ne yazık ki, yukarıda bahsettiğimiz olumsuzlukları yaşayan siyasiler, siyasi partilerin çalışma şekli ve siyasi partilerin mevcut yasalarıdır.
 
Siyasi partilerin aday tespitinde, “ön seçimle” vatandaşın seçmesi yerine, Genel Merkez veya Genel Başkan karar verdiği için, seçilen Milletvekilleri Genel Başkanın vekili, el indir ve el kaldırmakla görevli memuru olmuş oluyorlar.  Milletin vekili olarak sorunlarını çözmek veya gelecek için projeler üretmek yerine, Genel Başkana sadakatı yeterli görüp, dosya, ihale ve iş takip etmeyi kendilerine temel görev bilirler.
 
Lütfen, ilinizin milletvekillerinin ismini, etrafınızda bir sorun, kaç kişi bilecektir? 
Eminim ki pek bilen olmayacaktır. Çünkü o vekili kendisi seçmemiş ve kendi sorun ve derdiyle dertlenmemiş ki tanısın!

Doğru tercihler ve kişiler için,  algılara, hamasi nutuklara, hayallere ve yalanlara kanmayacak, ülkenin ve milletin içinde bulunduğu gerçeklere göre karar verecek, bilinçli seçmen olmak zorundayız.