Soğuk Savaş’ın ardından nükleer soykırım korkusuyla doğan çeşitli komplo teorileri, insanları kendileri ve aileleri için çeşitli önlemler almaya itiyor.
Sürekli kriz ortamı, birçok “ortalama” ABD vatandaşını olası bir felakete aktif olarak hazırlanmaya teşvik ederek “hayatta kalma” sektöründe büyük bir pazar payına yol açtı.
160 bin dolarlık “Kıyamet Günü” kamyonları ve lüks sığınaklar gibi ürünler piyasayı doldururken, Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı verilerinin en son analizine göre, 2020’de 20 milyondan fazla Amerikalı, yani ABD’deki tüm hanelerin yaklaşık yüzde 7’si aktif bir acil durum planı yapıyordu.
Dolabında konserve stoklayan, cephane depolayan ve tuvalet kağıdı istifleyen bu milyonlarca kişi, ev kadınlarından multi-milyoner teknoloji gurularına kadar her çeşit kesimden insandan oluşuyor.
Peki insanlar felaketlerden korunmak için ne gibi önlemler alıyor. İngiltere menşeili Daily Mail haber sitesi araştırdı…
“Kıyamet koptuğunda” gidilecek en güvenli yerlerden biri
Güney Dakota’nın Black Hills bölgesinde, 575 adet sertleştirilmiş beton sığınak, “stratejik ve merkezi olarak Kuzey Amerika’nın en güvenli bölgelerinden birinde konumlanmış” 47 kilometre karelik bir alanı kapsıyor.
Yatırımcılar arasında Living Social’ın kurucu ortağı Aaron Batalion da var. İki milyon dolarlık sığınaklar, deniz seviyesinden 1,15 metre yükseklikte ve en yakın “bilinen” askeri hedeflerden 161 km uzakta.
İlk olarak 1942’de Fort Igloo olarak bilinen bir ordu mühimmat deposu olarak inşa edilen sığınaklar, Kaliforniya merkezli şirket Vivos’un web sitesine göre, 2017’de ailelerini “kıyamet koptuğunda” korumak isteyen 10.000 kadar insanı barındırmak için siteyi yeniden tasarlanmaya başlandı.
Maliyeti 35.000 ila 45.000 ABD doları arasında olan ve yıllık 1.000 ABD dolarından fazla kiraya sahip olan sığınaklar, 500.000 pound’luk bir patlamaya dayanacak şekilde güçlendirildi ve “tüm patojenleri ve radyoaktif parçacıkları ortadan kaldırmak” için tasarlanmış hava temizleyicilere sahip.
Barınaklar boyut olarak değişiyor. Çoğu yaklaşık 8 metre genişliğinde ve 24 metre uzunluğundadır. Şirkete göre ise bu, bir yıldan fazla malzeme için yeterli bir alan.
Yüz altmış bin dolarlık “geçilmez” araçlar
72 saat boyunca hayatta kalmak için kullanılan arazi tipi cipler, mühimmat envanterleri ve ihtiyaç duyacağınız her şeyi içeren taşınabilir çantaları içerir.
Araçta yer alan çantada, tek tek sarılmış, paketlenmiş, acil durum gıda tayınlarından hijyen bezlerine kadar her şey yer alabilir.
Üç milyar dolarlık acil gıda endüstrisi
53 yaşındaki Lisa Bedford, kendisinin ilk “koruyucu annelerden” biri olduğunu iddia ediyor. Houston, Texas yakınlarında yaşıyor ve 2008 mali krizi sırasında hazırlık yapmaya başladı. Kocasının inşaat işi, iki çocuğu altı ve dokuz yaşındayken neredeyse bir gecede ortadan kayboldu.
Bedford, “hayatta kalma konularını” araştırmaya başladı ve kısa süre sonra kendini “felaketler aleminde” buldu.
Covid-19 pandemisi sırasında bebek maması kıtlığı yaşadıklarını söyleyen anne, hayatının sandığı kadar güvenli olmadığını o an anladığını söylüyor.
Acil durumlar için gıda saklamak üzerine yoğunlaşan Bedford, sığınak ya da koruyu bir kamyon yerine buraya odaklandığını söylüyor.
Bugün, acil durum gıda endüstrisinin yıllık satışlarda yaklaşık 500 milyon dolarlık bir pazar payı mevcut ancak yakın tarihli bir rapora göre bunun 2026 yılına kadar 2,8 milyar dolar artması bekleniyor. Dünya çapındaki pazar analizi, hazır yemeklere, bozulmayan pastörize süte, bebek mamasına, kurutulmuş gıdalara ve diğer seçenekleri dikkate alıyor.