Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalında kara para suçlamasıyla tutuklu olduğu ABD’de Ağustos 2023’te tahliye edilen Sezgin Baran Korkmaz’ı konuk etti.

Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtlayan Korkmaz, Bodrum’daki Paramount oteline ‘çöktüğü’ iddialarına yanıt verdi. Korkmaz konuyla ilgili şunları söyledi:

Şirketler hacizlerle karşılaşırsa ben bunları satın alıyorum. Ben bu işi yapıyorum. Bodrum’da Paramont oteli var ve bu otel satılık. Ben bunlara bir para teklifinde bulunuyorum, onlar da biz bu paraya satmayız diyor. Daha sonrasında üzerinden 6 ay geçiyor. Cihan Ekşioğlu, ‘bak bu güzel otel. Üzerinde hacizler var’ diyor. Ben de ben burayı bu paraya alırım diyorum. Ama ben bir şartla alırım diyorum, icra dosyalarının tamamını öderim ama size para vermem diyorum. Biz tek tek tek icra dosyalarının hepsini ödemişiz.

Daha sonra 35 milyon euroya anlaştık. Otel işletemesin de onlara ait ben de değil. Ben de alacağım oteli görmek istiyorum. Ben otele gittiğimde baktım kimse para ödemiyor. Herkes ünlü. Ben oraya otelin işletmecisi olarak gitmedim. Nagehan Alçı, Cem Küçük, Veysi Ateş’i gördüm. Ama benim misafirim değildi. Onlar o otelde paraları ile mi kalıyordu, kimin misafiriydi bilmiyorum. Ben oteli aldıktan sonra bir sene İstanbul’da kaldım. Bir kişi sizin otelinize çökerse gidip dava açarsınız. Ne zamanki ben tutuklanıyorum, benim otelime çöktüler deniyor. Babanla ticaret yapmamış birine sen nasıl gelip de ‘benim otelime çöktü.

“Sana yarın operasyon yapılacak”

Yaklaşık 3 saat süren programda hakkındaki iddialara yanıt veren Korkmaz, hakkında kara para aklama iddiasına ilişkin hazırlanan MASAK raporuyla ilgili şunları söyledi:

19 Eylül 2020’de İstanbul’da bulunan bir avukatın ofisine gittim. Avukat bana da dedi ki ‘Sana yarın operasyon yapılacak’. ‘Ne operasyonu’ diye sordum. ‘İngiltere’de avukat Halil İbrahim Koca var. FETÖ imamı. Halil İbrahim Koca’yla bir arkadaşımın telefon konuşmasına tanıklık ettim. Sana operasyon yapılacak, buna emin ol’ dedi.

Sonra Halil İbrahim Koca’nın ortağı Yalçın Ayaslı’nın (FETÖ suçlamasından aklanan) Türkiye’deki avukatının ofisine gittim. ‘Başından sonuna kadar karmaşık yapıyla boğuştuğumu sen biliyorsun Burhan bey’ dedim. Halil İbrahim Koca’yı tanıyıp tanımadığını sordum. Tanıdığını ama kendisiyle görüşmediğini söyledi.

MASAK raporu olmadan bana bir soruşturma açıldı

Yalçın beye sormasını istedim. Benim yanımda Yalçın Ayaslı’yı arayıp sordu. Yalçın Ayaslı da “Yarın bir gün ona (SBK) operasyon yapacaklar” dedi. Nasıl yapılacağını sorduğunda ise “Arkadaşlar organize etti” dedi. İngiltere’de bir FETÖ imamı bana operasyon yapılacağını biliyor. Bu bilgiyi Ankara’da güvendiğim biriyle paylaştım. O da doğruladı. “Bize farklı anlattılar. Oyun olduğunu şimdi fark ettik. Sen kapat, seni arayacağım” dedi.  Daha sonra “Bu bir kumpas dediler. Sana değil, Türk devletine yapılan kumpas. Birileri, devletin içindeki bazı organizmalarla, ABD’de Baran Korkmaz hakkında ikinci bir Reza Zerrab soruşturması olacak” dedi.

Erdoğan'a İsrail ile ticaret protestosu "Gemiler Gazze'ye bomba taşıyor" Erdoğan'a İsrail ile ticaret protestosu "Gemiler Gazze'ye bomba taşıyor"

MASAK Başkanı, İstanbul Başsavcısı ya da başsavcı yardımcısını arıyor. ‘Baran Korkmaz yurt dışına çıkacak. Acil operasyon yapın’ diyor. MASAK raporu falan yok. MASAK raporu olmadan birine nasıl operasyon yapacaksınız? Hukuk buna müsaade etmez. MASAK raporu olmadan bana bir soruşturma açıldı. Sonra ben, avukat Burhan beyle konuşmamı ve onun Yalçın Ayaslı ile konuşmasını kayda almıştım. O kaydı avukatıma dinlettim. Düşünün FETÖ’den firari olan bir avukat, sana Türkiye’de operasyon yapabilecek güce sahip…”

İnan Kıraç bana çökmeye çalıştı

Sezgin Baran Korkmaz, dönemin İçişleri Süleyman Soylu hakkında da iddialarda bulundu. Korkmaz şunları ileri sürdü:

Kıraç Holding'in %45 hissesi, Nahum ailesindeydi. İnan Kıraç ile Nahum ailesi arasında sorun vardı. İnan Kıraç, Nahum ailesi ile anlaşamadığını, benim dışarıdan bir kişi olarak Nahum ailesindeki hisseleri almamı, daha sonra o hisseleri benden alacağını söyledi. Ben de kabul ettim. Nahum ailesi ile görüştüm. Kıraça Holding'in %45 hissesini 60 milyon dolara aldım. Daha sonra İnan Kıraç'tan paramı istedim ama kendisi buna yanaşmadı. Ben de alacağıma karşılık İnan Kıraç hakkında ihtiyati haciz kararı aldırdım.

Bunun üzerine İnan Kıraç, Sayın Erdoğan'a gidip Sezgin Baran Korkmaz'ın kendisine çökmeye çalıştığını anlatmış ve Erdoğan da dosyayı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e vermiş. Abdülhamit Gül, dosyayı inceletmiş ve Erdoğan'a dosyanın ticari bir alacak verecek meselesi olduğunu belirtmiş.

Daha sonra birileri Erdoğan'a bu işin içinde çökme meselesi olduğunu söyleyerek, bu işin İçişleri Bakanı'nın görevine girdiğini söylemiş ve Erdoğan dosyayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya vermiş. Bunun üzerine Soylu, beni Ankara'daki makamına davet etti. Gittiğimde, hukuken haklı olduğumu ihtiyati haciz kararı aldığımı, İnan Kıraç'a hacze gideceğimi söyledim.

Bakan Soylu, 50 milyon dolarlık borcu silmem gerektiğini ve hisseleri bedelsiz şekilde İnan Kıraç'a vermem gerektiğini bana söyledi.  Nedenini sorduğumda bu işin devlet meselesi olduğunu söyledi. Ben, Soylu'ya 'Kürt olduğum için mi bana böyle davranıyorsunuz' dediğimde, odadaki bir emniyet müdürü bana karşı çıkıştı. Konuşma farklı yerlere gitti. Ben de bu sefer 'Ben Trabzonlu olmadığım için mi benimle böyle konuşuyorsunuz' dedim. Bu sefer emniyet müdürü ayağa kalktı, ben de ayağa kalktım. Gerginlik olunca ben bakanlıktan çıktım. 10 dakika uzaklaştıktan sonra beni bir daha aradılar. Yeniden çağırdılar. Gittiğimde Soylu, 'Bu devlet meselesi İnan Kıraç'ın borcunu sileceksin' dedi. Ben de tamam deyip hiçbir şey demeden ayrıldım. Sonra Ankara'da devlette etkin birini aradım, bu konunun devletle alakasını öğrenmek istedim. O ise bunun devletle ilgili olmadığını, Soylu'nun Erdoğan'a ve Kıraç'a şirin gözükmek için işgüzarlık yaptığını söyledi.

Daha sonra beni biri daha aradı, 'Seni Ankara'da ezdiler mi' dedi. Ben de 'nasıl yani' dediğimde, 'Soylu, görüntülü olarak İnan Kıraç'ı aradı, olayı böyle anlattı' dedi. Ben, İnan Kıraç'a çökmeye çalışmadım, İnan Kıraç bana çökmeye çalıştı. Hatta İnan Kıraç'ı İnan Kıraç yönetmiyor. Kendisine vasi atanması lazım. Kendi kızıyla yaşadığı sorunların arkasında da bu var. İnan Kıraç üzerinden İpek Kıraç'a da çökmek istiyorlar.

Sezgin Baran Korkmaz, “Eski CIA Direktörü James Woolsey ile Florya’daki Galatasaray Tesisleri’ne ziyarete gittiğimde tanıştım" iddiasında bulundu.