Sendikalardan 10 maddelik ortak bildiri: Ekonomik krizin bedelini işçiler ödemesin

Ekonomik kriz dar gelirlinin belini her geçen gün daha da bükerken, asgari ücrete ve emekli maaşına zam yapılmamasına tepkiler büyüyor. Türk-İş, Hak-İş ve DİSK ortak bildiri imzalayarak, adil vergi ve gelir paylaşımı çağrısı yaptı ve asgari ücrete zam talebinde bulundu. İşçi konfederasyonları, bu krizle mücadelenin ancak adil gelir dağılımı ve çalışan haklarının korunmasıyla mümkün olduğunu vurguladı.

Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, emekçilerin ve çalışma hayatının temel sorunlarına çözüm önerileri sunmak üzere bir araya geldi. Toplantının ardından ortak bir bildiri yayınlandı. Taleplerin 10 maddede sıralandığı ortak bildiride vergide adalet, adil gelir dağılımı ve insan onuruna yaraşır bir yaşam standardı vurgusu yapıldı.

Türk-İş'teki toplantıya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan katıldı.

TÜRK İŞ: ASGARİ ÜCRETLE 1 AY DEĞİL 1 HAFTA GEÇİNME ŞANSINIZ YOK

Ortak bildiri öncesi ilk konuşmayı Türk-İş Genel Başkanı Atalay yaptı. "Şu an bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bu kriz ne 94 krizine, ne 2001 krizine, ne de 2008 krizine benzemiyor" diyen Atalay, yaşanan ekonomik krizin öncekilere benzemediğine dikkat çekerek "Asgari ücretle 1 ay değil 1 hafta geçinme şansınız yok, dayanma gücümüz kalmadı." dedi.

'KAMUOYU TÜİK'İN RAKAMLARINI GERÇEKÇİ BULMUYOR'

TÜİK'in açıkladığı rakamları kamuoyunun gerçekçi bulmadığına dikkat çeken Atalay rakamların piyasayla özdeşmediğini vurguladı. Ülkemizde yüzde 20'lik kesimin refah içinde yaşadığına dikkat çeken Atalay bedelini yüzde 80'in ödediğini söyledi. Geçmişte kamuda ücretlerin yüksek olduğunu vurgulayan Atalay kamunun en düşük duruma düştüğünü ifade etti.

'10 YILLIK İŞÇİYE 10 BİN LİRAYI ÇOK GÖRÜYORLAR'

Özel sektördeki patronları kazandıkları paraya dikkat çeken Atalay "Ona rağmen 10 yıllık 20 yıllık bir işçiye 10-15-20 bin lira parayı çok görüyorlar. Bunlar bizi köle sanıyorlar. İşçiyi maraba zannediyor. Bizim üzerimizden ekonominin düzelmesinin şansı yok. Bizim üzerimizden ellerini çeksinler." dedi.

HAK-İŞ: EMEKÇİLERİN MİLLİ GELİRDEN ALDIĞI PAY AZALIYOR

Hakİ-ş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise iş güvencesine ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellere vurgu yaptı. Arslan özetle şu açıklamayı yaptı: "Biz rekabet ediyoruz ama temel sorunlarda bir araya gelme mecburiyetimiz var. Belli konularda birleşmiş olmamız çok kıymetli. Makro ekonomi göstergelerine bakarsak olumlu bir seyir var. Üretim çarkları devam ediyor. Özel sektörde pek çok şirket üç vardiya çalışıyor. İşsizlik azalıyor. Peki emek hareketinin tablosu ne? Büyümeye rağmen emekçilerin milli gelirden aldığı pay azalıyor.

Maalesef en kolay iş, işten çıkarmalar. Muhalefet partilerindeki belediyelerden işten çıkarmalara son vermelerini istiyoruz. Refahın adil dağılımını gerçekleştirmek için yapılacak ilk iş sendikal örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasıdır."

DİSK: BU TABLOYU İŞÇİLER YARATMADI

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, tüm emek güçlerini ortak mücadeleye çağırdı. Enflasyonda hiçbir sorumlulukları olmadığı halde ekonomik krizin tüm yükünün emekçilerin sırtına yüklendiğini ifade eden Çerkezoğlu "Hepimizin yarattığı değer bu ülkede yaşayan 85 milyon rahatça yaşamasına yeter. Yeter ki kaynaklar adil dağıtılsın, gelir ve vergi dağılımı adaletli olsun. Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakkı olmaz. İşçi sınıfı başta olmak üzere bütün toplumsal kesimlerin seçimden seçime değil hayatın her alanında söz hakkına sahip olduğu bir ülkede bu sorunu çözebiliriz. Emekten yana bütün siyasi partileri omuz omuza mücadeleye davet ediyoruz ve insan onuruna yakışan bir zam istiyoruz." ifadelerini kullandı.

'ADİL VERGİ, ASGARİ ÜCRETE ZAM'

DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, daha sonra 10 maddelik bildiriyi okudu

"1- VERGİDE ADALET: Ücretliler için gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 110 bin TL olarak belirlenmiştir. 2002 yılında brüt asgari ücret asgari ücretin 17 katıydı. Günümüzde 5 katına kadar gerilemiştir. Yılda 1,5 aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. İşçinin eline geçen net tutar azalmaktadır ve refahının düşmesine neden olmaktadır. Vergi sistemi gelir adaleti göz önünde bulundurularak yeniden tasarlanmalıdır.

2 - ENFLASYONLA MÜCADELE: Ücretleri düşük tutarak bunu sağlayamazsınız. İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK'in hesaplamalarına göre artırlıyor. Yaşanan enflasyonla yaşanan enflasyon arasında büyük bir fark var. Henüz zamlar ücretlere yansımadan elektriğe yüzde 38 zam yapıldı.

3 - ASGARİ ÜCRET: Acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde ücret almaktadır. İstisnai olması gereken asgari ücret artık ortalama ücret haline geldi. Ülkedeki yüksek enflasyon sebebi sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır, dar gelirli işçiler değildir. Enflasyonu düşürmek için işçilerden fedakârlık beklenemez. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur.

4 - KAMUDA ÜCRET FARKI: Kamuda ücret dengesizliğine son verilmeli. Kamuda ücret farkı hat safhada. Buradaki ücret dengesizliği sona erdirilmeli.

5 - En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı: En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı. Milyonlarca emekli, asgari ücretin çok altında aylık alıyor. Emekli aylıkları hesaplanırken büyüme tümüyle hesaba katılmalıdır.

6 - SENDİKAL ÖRGÜTLENME: Sendikal örgütlenmenin önündeki hakların kaldırılması: Mevzuatımızda yer alan düzenlemelere rağmen sendika üyesi olan işçilerin topluca işten çıkarılmasının önüne geçilmelidir.

7 - TAŞERON İŞÇİLER: 696 KHK'nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Bu işçilerin sürekli kadroya geçirilmesi ve kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmelidir.

8 - KAMUDA TASARRUF: Tasarruuf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmasın. Tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücretten kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez.

9 - MESLEK HASTALIKLARI: İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem yaratılmalıdır.

10 – AYRIMCILIK: Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır.