“Bütçe hakkı” konusuna değinen Temurci, bu hakkın millet adına parlamentolara verildiğini belirtti. Temurci, “Türkiye Cumhuriyeti’nde, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde bütçe hakkı tamamen Meclisin elinden alınmış değil ancak burada, milletin ve Meclis’in hakkı açısından bir geriye gidiş var” dedi. 2023 yılı bütçesinin kesin hesaplarının görüşüldüğünü hatırlatan Temurci, 2025 bütçesinin Meclis’e sunulacağını ve Meclis’in onaylamaması durumunda bile bütçenin yürütme tarafından yeniden değerleme oranına göre devam edebileceğine dikkat çekti. Bu durumu eleştiren Temurci, bütçe hakkının yeni anayasa çalışmalarıyla daha belirgin şekilde Meclis’e teslim edilmesi gerektiğini söyledi.

Temurci, TBMM’nin yasama görevlerinde de dönüşüme ihtiyaç olduğunu belirtti. “Bir ülkede siyaset zayıfladıkça bürokrasinin getirdiği tekliflerin önemi artıyor ve bu durum milletten siyaseti koparıyor” diyen Temurci, yasaların hazırlanmasında komisyonların daha etkin ve katılımcı bir şekilde çalışması gerektiğine vurgu yaptı. Meclis’te birçok ortak mesele bulunduğunu belirterek, doğal afetler gibi konularda ortak kanun çalışmaları yapılması gerektiğini savundu.

Saadet Partisi Kongresinde "Katil İsrail, iş birlikçi AK Parti" sloganları atılınca AK Partili isimler salondan ayrıldı Saadet Partisi Kongresinde "Katil İsrail, iş birlikçi AK Parti" sloganları atılınca AK Partili isimler salondan ayrıldı

Denetim konusunda da önemli sorunlar bulunduğuna değinen Temurci, “Sayıştay raporlarında 439 kamu kuruluşunun 119’u mali raporlarını sunmuyor. Eğer milletin parasının nereye harcandığını denetleyen Sayıştay aynı uyarıları tekrar yapıyorsa, Meclis olarak bu raporların ne için hazırlandığını sormamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Dış denetimle ilgili eksikliklere de dikkat çeken Temurci, bütçeye dahil edilmeyen işlemlerin sürdüğünü belirterek, kamu kaynaklarının daha şeffaf bir şekilde yönetilmesi gerektiğini ifade etti.

Kamu kurumlarındaki liyakat eksikliğini de örneklerle açıklayan Temurci, “Nitelikli gençler yurt dışında daha fazla fırsat buluyor. Türkiye’de liyakat ve adalet ilkelerine uygun bir sistemin tesis edilmesi şart” dedi. Bir genç mühendis örneği üzerinden kamuda liyakat eksikliğine vurgu yapan Temurci, “Bu genç mühendis, FETÖ iltisakı gerekçesiyle işten çıkarılmak zorunda bırakıldı. Mahkeme çocuğun haklı olduğunu teyit etti ama genç, Almanya’ya gitmek zorunda kaldı” şeklinde konuştu.

Son olarak, Temurci, TBMM’de görev yaparken kürsüde vefat eden milletvekili Hasan Bitmez’in adının Meclis’te uygun bir yere verilmesi için öneride bulundu: “Meclisimizin tarihinde bir milletvekilinin kürsüde vefat etmesi nadir bir olaydır. Hasan Bitmez Bey’in isminin yaşatılması, TBMM tarihinde özel bir yere sahip olacaktır” dedi.