Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yedi yıldır tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi'nden SEGBİS ile katıldı. HEDEP Mersin Milletvekili Ali Bozan ve parti yöneticileri duruşmayı izliyor.
Salonda Demirtaş'ı savunmak için 25 avukat bulundu. Avukatlar, esas hakkında savunma yaptı.
Artı Gerçek'ten Abidin Yağmur'un haberine göre; Avukat Özgür Özbek, "10 dosya birleşti. Demek ki 10 savcı el atmış. Sanık lehine delillerin de toplanması gerekirken sadece aleyhte olan deliller var. Dava konusu konuşmalar vekillik döneminde yapıldı. Meclis'te yapılan konuşmadan dolayı dokunulmazlık ve sorumsuzluk Meclis dışı konuşma için de geçerlidir. Savcılar bu konuşma Meclis'te de olmuş mu diye bakmalıydı. Birleşen dosyada Diyarbakır'dan iki dosya eksik. Bunun yanı sıra mahkemenin istediği TBMM tutanaklarından bazıları eksik. Bu nedenle ek süre istiyoruz. Dosyadaki iki adet DVD ile bir adet CD hasarlı" dedi.
'Beştaş ve dönemin içişleri bakan yardımcısı dinlenmeli'
Demirtaş'a Cizre'de yaşananlara ilgili açıklamaları dolayısıyla yöneltilen suçlamalarda karşı da savunma yapan avukat Özbek, "Mardin Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında Cizre olaylarıyla ilgili davada Osman Baydemir dinlendi, Meral Danış Beştaş dinlenmedi. Müvekkilim ve HDP'nin çatışma ortamının durması için yaptığı çabanın görülmesi, Cizre'de neler yaşadığının anlaşılması için Meral Danış Beştaş ve dönemin İçişleri Bakan Yardımcısı dinlenmeli" diye konuştu.
'Konuşmaların aynı olduğunu ortalama zekada herkes anlar'
Avukat Mahsuni Karaman, "Demirtaş hakkında açılan davalara konu olan konuşmaların Meclis konuşmalarıyla benzer olduğu, sorumsuzluk kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini 7 yıldır söyledik. Maalesef bunu dikkate alan bir mahkeme ve yargıç olmadı. AİHM, müvekkilin bu talebinin mahkemelerce dikkate alınmamasını hayretle karşıladığını kararında belirtti. Mitinglerde yapılan konuşmalar ile Meclis konuşmalarının aynı olduğunu ortalama zekada her insan anlar" dedi.
Demirtaş: O asker ve polislerden 15 Temmuz’dan sonra darbeci çıktı mı?
Avukatların ardından savunmasına başlayan Selahattin Demirtaş, "Bu dava ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 14.ve 18.maddesi ihlal ediliyor. Kürt siyasetçi olduğum için dava sürecinde ayrımcılık yapıldı. İdeolojik ve siyasi bakan, devletin suçlarını örtmeye çalışan savcı; asker ve polisin hendeklere karşı mücadele ettiğini belirtmiş. Benim de onlara hakaret ettiğimi söylemiş. Peki o asker ve polislerden 15 Temmuz'dan sonra darbeci çıktı mı? Çıktı Peki savcı bunları inceledi mi?" dedi.
Demirtaş, şöyle devam etti:
"Savcı benim milletvekili olduğumu, muhalefet partisi başkanı olduğumu, vatandaş olduğumu, dönemin siyasal atmosferini, polis ve askere 'taş üstünde taş baş üstünde baş bırakmayın' diye Meclis'ten talimat verenleri, yargıdaki siyasilesmeyi, bana, Canan Kaftancıoğlu'na, Selçık Kozagacli'ya ceza veren hakimin yükselmesine bakmamış.Hakkımda 'terörist Demirtaş diye 1.5 milyon tweet olduğuna bakmamış."
Demirtaş işkence fotoğraflarını gösterdi
Çesitli illerde cesetlere yapılan işkencelere ilişkin fotoğrafları gösteren Demirtaş, "Savcı, ben bu sözleri uydurdum mu yoksa somut bir olay üzerine bakarak mı söyledim, bunu incelemiş mi? Korumanız gereken şey bu alçaklığı yapanlar değil, insanlıktır" dedi.
'Yüz bin yıl yatsam söylemeye devam edeceğim'
"Ben bir Kürt olduğum için yargılanıyorum" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Irkçı, faşist bir çete lideri olsaydım yargılamazdım. Yüz bin yıl yatsam söylemeye devam edeceğim. O dönemde az bile söylemişim. Beni seçen milyonlarca insan beni bu gerçekleri söylemem için seçti. Bunları söylememek alçaklıktır. Taleplerimiz meşrudur. Mahkeme benim etnik kimliğimden dolayı, siyasi kimliğimden dolayı ayrımcılığa uğramamı ortadan kaldırırsa adil bir yargılama olur
Avukat talepleri reddedildi
Demirtaş’ın savunmasının ardından mahkeme heyeti, avukatların taleplerinin tamamını reddederek yeni duruşma gününü 15 Mayıs 2024 olarak belirledi. Mahkeme, eksik olan dosyalar, DVD ve CD'ler ile Meclis tutanaklarının istenmesine karar verdi.
Avukatlardan ilk değerlendirme
Mahkemenin ardından avukat Ramazan Demir, davayla ilgili şunları söyledi:
"Bu dosya Sayın Demirtaş'ın farklı dönemlerde özellikle askeri operasyonlar sırasında Kürt halkına karşı işlenen suçlara ilişkin yapmış olduğu açıklamalar ve ifadelerden dolayı birden fazla dosyanın birleştirilmesiyle açılmış bir dosyaydı. Mersin'de birleşti hepsi. 301. madde dediğimiz, 'devletin organlarını hükümeti aşağılama suçlamasıyla' başlatılmış soruşturmalardan bezeli bir dosyaydı.
Bugün de savcılık makamı mütalaasında Demirtaş'ın özellikle Cizre'de yürütülen operasyonlardan dolayı işlenen suçlardan, yapılan katliamlardan, insan bedenine yapılan işkencelerden ki bunların başında Hacı Lokman Birlik var, Taynet Ana gibi hem öldürülmeleri hem de sonrasında bedenlerine yapılan işkencelerden dolayı ifade etmiş olduğu sözlerden dolayı açılan davaydı.
'Dosyada çok fazla eksik var'
Savcılık makamı, uluslararası ve ulusal binlerce habere, rapora ve karara konu olan meselelerin tüm Türkiye'nin ve dünya kamuoyunun malumu olan konuların, bir bütün devleti ve organlarının aşağıladığı kanaatiyle bir mütalaa verdi. Dolayısıyla bunlardan dolayı sayın Demirtaş'ın ceza aldırmasını istediler. Bugün itibariyle karar çıkmasını beklediğimiz dosyada çok fazla eksik var. Zaten yıllardır bu eskilerin tamamlanması gerektiğini ifade ediyordu. Bugünkü duruşmada mahkeme daha önce sıklıkla talep ettiğimiz taleplerin sadece bazıları kabul etti ve benzer konulardaki dosyaların getirilmesi, fiziken getirilmesi ve incelenmesine karar verdi. Dolayısıyla yargılama bitmiş değil. Sayın Demirtaş, bu sözlerden dolayı bu ifadelerden dolayı yargılanmaya devam edecek."
Selahattin Demirtaş, 2015 ve 2016 yıllarında miting, meclis grubu ve televizyonlardaki konuşmaları nedeniyle TCK 301 kapsamında, 'hükümeti ve devlet organlarını alenen aşağılama' ile suçlanıyor. 10 ayrı dosyanın birleştirildiği davada Demirtaş hakkında 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Mahkeme heyetinin bu duruşmada kararını açıklaması bekleniyor.