Seçime giderken iktidardan ekonomide pansuman çözümler

Abone Ol

20 yıl tek başına iktidar olmak, ülkemizde bugüne kadar AKP’nin dışında hiç kimseye nasip olmamıştır. İstediği kanunu, istediği kararı ve istediği icraatı yapabiliyor. İstediğini görevden alıyor, istediğini atayabiliyor.

Hatta Başkanlık sistemine geçtikten sonra, son dört yıldır, tek adam, tek imza, tek karar, tek sorumlu ile, hızlı kararlar alınabiliyor ve her alanda ülkemiz uçacak diye Başkanlık Sistemi savunuluyordu. Peki 4 yıldır uçtuk mu? Maalesef. Millet ve ülke olarak uçmadığımız kesin. Ama bir şeyler döviz uçtu, akaryakıt uçtu, elektrik, su, doğalgaz, ekmek, peynir, yumurta, et, makarna, soğan patates, kiralar, konut fiyatları uçtu da uçtu… İğneden ipliğe her şey uçtu, Birileri de uçtu, İktidar sakinleri, yandaş şirketler, bankalar ve bir avuç sermaye sahipleri uçtu hatta çok yüklere uçtu!

Evet, “Başkanlık Sistemiyle” uçacağız derlerken, demek ki mübarekler kendilerini kast etmişler.

Evet Başkanlık Sistemine geçerken verilen sözler, yapılan reklamlar, konan hedefler…  Ülkenin ve Milletin her alanda uçacağı, her alanda başarılara imza atacağı ve tüm dünya ülkelerinin bizi kıskanacağı anlatıldı duruldu…

Ama hiçte böyle olmadı. Uçması gerekenler yere çakıldı, yere çakılması gerekenler uçtukça uçtu…

Cumhurbaşkanı Erdoğan Sakarya'da yaptığı konuşmada, "Hani ekonomide her taraf çökmüştü, batmıştı. Helikopterden o yolları gördüm. Araçlar, otomobiller, otobüsler, kamyonlar, TIR'lar tıklım tıklım yollar dolu" demişti.

Halktan ve gerçeklerden kopuk böyle bir bakış olabilir mi? Demek ki, yükseklerden ve Saraylardan aşağı doğru bakılınca, detaylar görünmediği için her şey güzel görünüyor muş!

Başkanlık Sistemi öncesi:

1 Ocak 2018 te:

Dolar: 3.78’den Bugün: 18,596

Gram Altın: 157.73’ten, Bugün: 993

Benzin: 6.20’den Bugün: 19.23

Motorin:5.60’den Bugün: 23.12

Enflasyon: %10.35’ten Bugün: %83,45’lere çıktı. Ama gerçeği, %300/400’lerde

Son 1 yılda; Meyve fiyatları %215,5,

Sebze fiyatları, %447,1

Bakliyat fiyatları, %130,5,

diğer gıda fiyatları ise %157,8, oranında zamlandı.

2021’de 100 liraya dolan bir sepet bu yılın aynı ayında 279,3 liraya yükseldi. Her gün gelen zamlar ve hayat pahalılığı, vatandaşı silindir gibi eziyor/ezmeye devam ediyor.

2006 Yılında TMO’nun ithalatı %1, iken 2020 yılında %81’e çıkmış.

Tarımdan, hayvancılığa, sanayiden enerjiye, her alanda dışa bağımlı hale geldik.

Evet, günler ve aylar geçiyor seçim yaklaşıyor.

İktidar ve bileşenler her gün kan kaybediyordu.

İktidarın bir şeyler yapması lazımdı! Çünkü seçimi kaybederlerse onları büyük sıkıntılar bekliyor...

Ve 6’lı Masanın da sıkıştırmasıyla, müjdeler gelmeye başladı!

KYK borçlarının faizi silinecek, 2 bin ve altı icralık olmuş 5.5 milyon kişinin borcunu devlet üstlenecek, asgari ücretli ve emeklinin maaşlarına %30-40’larda zam, EYT’liler Aralıkta çözülecek vaadi, kira ve konut fiyatlarının aşırı yükseldiği bir dönemde, TOKİ’den 500 bin konut sözü. O zaman soralım:

Esas olan dar gelirliye büyük umut vermek, yarın yükselen taksitleri ödeyemezse ne olacak?

Olsun, seçime kadar bir umut taşınsın da… 2019 da verilen 100 bin konut vadinde daha temeli atılmayanlar var? Kem küm… bu umutlar, seçime kadar bizi bir götürsün de…

Sonrası iktidar kazanırsa mazeret belli, “dış mihraklar dünyada enflasyon, komşuda savaş”  v.s projeler yerinde kalacak. Eğer 6’lı masa kazanırsa ne halleri varsa görsün” denilecek…

Ve seçimlere kadar, daha çooook müjdeler duyacak ve göreceğiz. Peki sormazlar mı? 20 yıldır iktidar değil misiniz? Muhalefet partisi misiniz ki, mevcut durumdan şikayet edip, 2023’te yetki istiyorsunuz? Kimi kandırıyorsunuz, bugüne kadar neredeydiniz?

MİSYONUNUZDAN, VİZYONUNUZU GÖRÜYORUZ

Zaman zaman, hepimizin şahit olduğu gibi, CB Erdoğan, 2053 -2071 hedef ve vizyondan bahsediyor. Vatandaş, 2053-2071 yılı hedef ve vizyonunuza değil, 20 yıllık iktidarınıza ve sizin bugünkü misyonunuza bakıyor. O da, enflasyon-kur-faiz-borç sarmalıyla oluşan hayat pahalılığı, ekonomik durgunluk,  işsizlik, umutsuzluk ve yarına olan güvensizlikten başkası değildir. Vatandaş, bugün için tenceresine ne koyacağını kara kara düşünürken, oğluna nasıl bir iş, bir gelecek hazırlayacak onun derdinde iken, 2053-2071 yıllarından bahsetmek ne kadar gerçekçidir. Hamasi nutuklarla, hayal satarak vatandaşın karnı doymuyor.

Seçimlere kadar, vaatler ve müjdeler gelmeye devam edecek.

Kazanmak için; maaş zamları, büyük ve maliyetli mitingler, açılışlar, temel atmalar ve sosyal yardımlar için, karşılıksız para basma, borçlanma ve popilist politikalarla çok bonkör davranacaklarını düşünüyorum. Ama seçimlerden sonra bütün yük ve birikecek borçlar, yine vatandaşın sırtına bineceği kesin.

Bütün bu sıkıntılardan kurtulmak için, metal yorgununu olan, güç zehirlenmesine yakalanmış, bunalmış, pansuman çözümlerle günü kurtarmaya çalışan kadrolar yerine, yaşanan sıkıntıları doğru teşhis etmiş, yapısal değişimler yapabilecek, ehliyet ve liyakat sahibi, istişare, ortak akıl ve uzlaşı kültürüne sahip, üretim, istihdam ve ihracat odaklı, güç ve itibarı israf ve lükste değil, üretim, ihracat ve refah seviyesinde gören, yargı ve adalet mekanizmasını bağımsız kılacak, gardiyan devlet değil garson devleti oluşturacak, kadrolara ihtiyaç vardır.

Denenmişi denemek, aynı sonucu verecektir. Değişimden korkmamak gerekir diye düşünüyorum.

Vesselam