Karaman, kanun teklifinde şu ifadelere yer verdi;
"Toplumların ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücü ancak iyi bir eğitim ile mümkün olabilir. Devletler kendi temel amaçlarına uygun bir şekilde insan yetiştirmek için ağırlıkla okulları kullanırlar. Ülkemizde eğitim örgün ve yaygın olarak ikiye ayrılmakta; örgün eğitim de resmi okullar ve özel öğretim kurumları tarafından verilmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı, 2022-2023 yılına ait eğitim istatistiklerine baktığımızda resmi okullarda 15.887.296, özel öğretim kurumlarında 1.670.729 öğrenci bulunmaktadır. Bu verilere göre özel öğretim kurumlarımdaki öğrenci sayısının resmi okullarda okuyan öğrenci sayısına oranı %10’u geçmektedir. Sadece okul öncesi eğitimi veren kurumlardaki öğrencilere bakıldığında bu oran %20’yi geçmektedir.
Aynı rapora göre resmi okullarda derslik başına ortalama 25 öğrenci düşerken, özel okullarda bu sayı 12’dir. Derslik başına düşen öğrenci sayısının eğitimin verimliliğini nasıl etkilediği düşünüldüğünde özel öğretim kurumlarının varlığının, hem resmi okullardaki öğrenci yoğunluğunu azaltması açısında önemlidir. Bununla birlikte, özel öğretim kurumları eğitim fakültelerinden mezun olan ve kamuda istihdam edilemeyen öğretmenlerin mesleklerini yapabilmeleri için ikinci bir kapı olmuştur.
Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin çalışma koşulları üzerine yapılan araştırmalarda bir çok öğretmenin asgari ücret seviyesinde maaşla, çalışma güvencesinin zayıf, çalışma sürelerinin fazla olduğu tespit edilmiştir. Bazı kurumlarda öğretmenler hafta tatili kullanmadan 7 gün boyunca çalışmakta buna karşın özlük haklarını tam alamamaktadır.
Özel sektörde çalışmak zorunda kalan öğretmenler kamuda çalışan öğretmenlerin aksine, ek ders, eğitim öğretim ödeneği, sigorta gibi en temel haklardan mahrum kalabilmektedir. Aynı fakültede, aynı sınıfta okuyarak mezun olan öğretmenler arasında oluşan bu farklılıklar toplumsal huzuru da bozacak boyuta ulaşmıştır.
Bu problemlerin en temel kaynağı 2014’te çıkarılan 6528 sayılı kanundur. Bu kanun ile birlikte 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunda bulunan ve öğretmenlerin özlük haklarını düzenleyen 9.maddenin ikinci fırkası “Okullarda yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre (emekliler hariç) dengi resmî okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemez." hükmü kanun metninden çıkarılarak öğretmenlerin asgari ücretle çalıştırılabilmesine sebep olunmuştur.