DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, TV5'te yayınlanan Ali Ekber Mete’nin sunduğu Ankara Bürosu programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şahin açıklaması şu şekilde:

Hata yaptım demiyor ki. Gecikmiş olabiliriz helalleşelim diyor. Ya bu helalleşme kavramında önce bakınız iki aşamalı olur. Birincisinde hatanızı kabul edersiniz. Dersiniz ki ben depreme 48 saat süreyle geç kaldım Gözüme far tutulmuş tavşan gibi bir anda donup kaldım. Ne yapacağımı fark edemedim. Ama sonrasında fark ettiğimde ihmalim olmuş olabilir, eksikliklerim olmuş olabilir. Ama 48 saat içerisinde o soğukta donarak vefat edenlere karşı bu millete bir özür borcum var demesi lazım bu ülkeyi yönetenlerin. Çünkü kırk sekiz saat boyunca devletin kurumlarının yok olduğunu ortalıkta bulunmadığını gördük. Bırakın onu sayın Şahin Biz deprem mahallinde yedinci sekizinci günde ikinci sefer gittiğimizde de pek çok yerde devletin koordinasyon eksikliği nedeniyle enkaz zedelere sağlıklı bir şekilde ulaşamadığını oraya düzgün bir şekilde sağlık yardımlarını götüremediğini Hijyen açısından son derece sıkıntılı bir sürecin geçtiği, yirmi beşinci gününde hala depremzedelerin çadır diye feryat ettiği bir ülkeden bahsediyoruz ve ülke yönetiminden bahsediyoruz Bugün yine hep beraber gezelim. Biraz önce Sayın Ali Ekber Mete ifade etti. Sayın Babacan iki tur yaptı. Arkadaşlarımız çoğunluğu deprem bölgesinden hiç çıkmadı. Biz bugün dahi iddia ediyoruz ki depremde mağdur olan Enkaz zedelerinin çoğunun ihtiyaçlarının yüzde ellisi bile karşılanmadı. Bırakın onu Sayın Mete, dün canlı yayında bir televizyon kanalındayken Çatalzeytin'den bir teşkilat mensubumuz arıyor. Diyor ki Sayın Başkanım, Urfa'dan bahsediyorsunuz. On bir ildeki büyük yıkımdan bahsediyorsunuz ve Sayın Erdoğan grup toplantısında bugün bana bir yıl daha süre verin. Ben bu yaraları saracağım diyor. Iki yıl oldu Abana Bozkurt'taki sel felaketinin üzerinden geçeli iki yıl oldu Iki bin nüfuslu Bozkurt'a dahi henüz devlet tam olarak yaraları saramadı. Kaldı ki yüz elli bine yakın tahmini enkazın altında can verdiğimiz düşünce, resmi rakamlara göre elli bin üzerinde sayıya ulaştı.