Saadet Partisi Trabzon İl Başkanlığı, Meydan Parkı’nda açıklama yaptı. İl Başkanı Şakir Şahinbaş, şunları söyledi:
"Elbette yanan yine çiftçi, emeği zayi olan yine çiftçi"
"Mazot, gübre ve tarım ilaçlarındaki fahiş fiyat artışları üreticiyi boğmuş, girdi maliyetlerini karşılayamayan çiftçi toprağından vazgeçme noktasına gelmiştir. Tarım Bakanlığı'nın bir sloganı var; 'Sen üret, yeter'. Çiftçilerimiz de bu ülkenin bakanlığına güvenerek sabırla üretime devam ettiler. Fakat sonuç hüsran oldu. Ürettiler ama kendilerine bile yetmedi.
AK Parti, 2006 yılında kendi hazırladığı Tarım Kanunu’nda tarımsal desteklerin Gayrisafi Milli Hasıla'nın yüzde 1’inden az olamayacağını açıkça yazdı. Bu maddeyi kendisi koydu. Bu hedefi hiçbir zaman uygulayamadı. 2025 bütçesinde de yüzde 0,20’lerin altına düşecek. Soruyoruz nerede bu yüzde 1? Nerede süslü destek vaatleri? Elbette yanan yine çiftçi, emeği zayi olan yine çiftçi, icralık olan yine çiftçi.
Karadeniz Bölgemiz, dünya fındık üretiminin yüzde 70’den fazlasını karşılayarak ülkemize önemli bir kaynak sağlamıştır, sağlamaya devam edecektir. Fındık üreticilerimiz, yıllardır emek vererek, alın teri dökerek bu ülkenin ekonomisine katkı sağlamaktadır. Fındık, stratejik ve milli bir üründür. Bu bilinçle fındığa sahip çıkılmalıdır. Bu gerçek ortadayken açıklanan fındık fiyatları ve fındık alım politikaları, üreticinin beklentilerini karşılamaktan uzak olmakla birlikte bölge halkının geçim kaynaklarına ciddi bir darbe vurmaktadır. Bu durum, bizleri bir kez daha üreticinin sesine kulak verilmediği ve iktidarın halktan koptuğu gerçeğiyle karşı karşıya bırakmıştır. Sizlerin de bildiği üzere büyük emeklerle, alın teriyle üretilen fındık, Karadeniz halkının en önemli geçim kaynaklarından biridir. Çoğu aile bu fındık alım politikaları nedeniyle büyük geçim sıkıntılarıyla karşı karşıya kalmakta ve yıllarca süren emekler dolgun maaş alanlar yüzünden adeta hiçe sayılmaktadır.
"Her ürün için hasat öncesinde minimum fiyat ve alım garantisi verilsin"
Saadet Partisi olarak, iktidarı, üreticinin sesine kulak vermeye ve adil fiyat politikaları uygulamaya davet ediyoruz. Fındık üreticisinin emeğine sahip çıkılmalı, geçim kaynaklarının sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Bu adımlar, hem bölge ekonomisine can verecek hem de adaletli bir paylaşımı mümkün kılacaktır.
Bölgemizin önemli bir ürünü de çaydır. Çay üreticisinin piyasanın insafına bırakılması da kabul edilemez. Öncelikle derhal Tarım Kanunu’nu uygulayın ve tarımsal desteği 135 milyar TL’den, 600 milyar TL’ye çıkartın. Göreceksiniz o zaman ne icralık çiftçi kalır, ne haczedilen traktör kalır! Her ürün için hasat öncesinde minimum fiyat ve alım garantisi verilsin. Çiftçi, ürününü zarar etmeden satabilsin. Çiftçilere faizsiz finansman sağlayın, mevcut borçları en az 2 yıl süreyle faizsiz olarak erteleyin. O zaman nasıl bolluk bereket olduğunu göreceksiniz. Simsarları koruyan değil, üreticiyi ve tüketiciyi koruyacak yeni bir hal yasası hayata geçirin. Topyekûn, yerli ve milli tarım reformu için harekete geçin. Sizin sisteminiz artık yürümüyor. Lisanslı depoculuk yaygınlaştırılsın ve fındık için de uygulanır hale gelsin. Bu ülkenin çiftçisi, toprağıyla yeniden barışacak, kendi ürettiğini kendi halkına sunacak. Milli Görüş'ün tek temsilcisi olan Saadet Partisi milletimizin alın terini çalanların yakasından ellerini bırakmayacaktır. Türkiye'nin bereketli toprakları rantçıların eline teslim edilmeyecek, üretim yeniden canlanacak. Saydığımız çözüm önerilerini eğer AK Parti yapmıyorsa, inşallah Saadet iktidarında biz hepsini yapacak, çiftçimizle ele ele müreffeh bir geleceğe yürüyeceğiz."