Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, düzenlediği basın toplantısında enflasyonun aile bütçesini nasıl etkilediğini gösterdiği ürünler ve verdiği rakamlarla anlattı.
Resmi enflasyon oranlarının, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklandığını hatırlatan Kılıç, bu verilere göre tüketici fiyatlarında yıllık enflasyonun yüzde 64,27 olarak gerçekleştiğini ifade etti.
Koskoca bir ülke halkının, füze gibi fırlayarak yükselen fiyatların peşinden koşmak zorunda kaldığını belirten Kılıç, şunları kaydetti:
İktidar ise enflasyon bu kadar yüksek seviyelerde seyrederken, ekonomik gidişatın ve halkın alım gücünün sürekli düşmesinin sorumluluğunu yükleyecek adres arıyor. Şaşırdık mı? Tabi ki hayır. Hükümet yakın zamana kadar ekonomideki sıkıntıların hiçbirini kabul etmiyor, sürekli olarak ‘ekonominin uçtuğunu’, ‘Batılı ülkelerin bizi kıskandığını’ iddia ediyordu. Hayat pahalılığı artık inkâr edilemez noktaya ulaşınca ve vatandaşın da bir numaralı gündemi haline gelince, bu kez ‘günah keçileri’ icat edip suçu onlara yıkma yoluna gittiler.
Bu durumun ilk örneğinin birkaç sene önceki patates-soğan için kurulan çadırlarda görüldüğüne dikkati çeken Kılıç, şöyle devam etti:
O dönem ekipler, aldıkları talimatlar gereği depo baskınlarına çıktılar. Aslında önemli bir sektör olan lisanslı depoculuğa yönelik fırsatçılık suçlamaları, bir propaganda ve hedef saptırma olarak yaşandı. Tıpkı bugün olduğu gibi o günlerde de zamlar karşısında çözüm üretemeyen iktidar, kurduğu patates-soğan çadırlarının önünde uzanan kuyrukların nahoş manzarası üzerine bu ürünlerin ticaretini yapanları terörist bile ilan etmişti. Bugün ise hayat pahalılığı perişanlığının sorumluluğundan kurtulmak için yine bir günah keçisi icat etti. Hain ve vurguncu zincir marketler. Verilmek istenen mesaj, her zamanki gibi siyasi iktidarın yaşanan olumsuzluklarda hiçbir sorumluluğunun olmadığı, marketçilerin ve benzeri lobilerin siyasi iktidarı zorda bırakmak için fiyatları bilinçli olarak fahiş şekilde yükselttiğiydi. Oysa elbette ki bu teorilerin akılla, mantıkla ve izanla açıklanması mümkün değil. Milletimizi çaresizlik içinde bırakan, nefes alamaz hale getiren enflasyonun ve ekonomik sefaletin suçu marketlere atılarak sorumluluktan kaçılamaz.
Bunun yanı sıra iktidarın bir yandan marketlere saldırırken öte yandan ise kendi kontrolündeki herşeyi; başta elektrik, doğalgaz, mazot, benzin olmak üzere ne kadar harç, vergi ve ceza kalemi varsa hepsini yüzde 200-300 oranında artırdığını ifade eden Kılıç, “Bunu ne ile açıklayacaklar? İktisadi gerçeklere aykırı uygulamalardaki manasız ve sorumsuz ısrar resmi enflasyonu yüzde 64,27’ye taşırken, sokağın enflasyonunun bu rakamın çok ötesinde olduğunu her vatandaş, her gün bizzat yaşayarak görüyor. Biz de Saadet Partisi olarak her sene, yıllık enflasyon oranlarının açıklandığı bu günlerde bildiğiniz gibi bu çalışmayı yapıyor ve kamuoyu ile paylaşıyoruz. ‘Aile enflasyonu’ olarak nitelendirdiğimiz tanım kapsamında hayatı sürdürmek için gerekli olan temel tüketim maddelerini baz alıyoruz. Bir yıl boyunca aynı marka ürünlerin aynı marketlerde gerçekleşen fiyat artışlarını takip ediyoruz. Yaptığımız yıllık fiyat karşılaştırmaları ile artış oranını tespit ediyoruz. Tabiri caizse ‘hakiki enflasyon’ olarak da bunu açıklıyoruz.
Kılıç, temel tüketim maddelerinin son bir yıllık fiyat artışını tabloyla gösterdi;