Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
4 Temmuz 2003’te yaşanan ve tarihe çuval olayı olarak geçen hadisenin yıldönümünü hatırlatan Kılıç, o dönemde AK Parti iktidarının ABD’nin Irak’ı işgaline destek verdiğini belirterek, “Ne yazık ki; zikzaklarla dolu dış politika anlayışı bugün geldiğimiz noktada coğrafyamızı bir çatışma yurdu haline getirmiştir. Afganistan, Irak, Suriye parçalanmış, milyonlarca masum sivil katledilmiş, milyonlarcası mülteci konumuna düşmüştür. Sadece Irak’ta 1.5 milyon masum Müslüman katledilmiş, milyonlarcası yurdunu terk etmiş veya hapishanelerde işkenceye maruz kalmıştır. ABD ve İsrail’le stratejik müttefik olan Ak Parti iktidarı, süreç içerisinde işlenen suçların da ortağı olmuştur. Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlığını yapmak, Büyük İsrail’in kurulması yolunda ABD ve İsrail’e hizmet etmekle eşdeğerdir. Bugün Suriyeliler özelinde yaşanan hadisenin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında olduğunu bilmek ve buna göre aksiyon almak gerekmektedir. Şu ana kadar yapılan yanlışlar bir tarafa bırakılarak, artık akl-ı selimle hareket edilmeli; ABD ve İsrail’in değil, Türkiye’miz ve bütün İslam Coğrafyasının çıkarlarına uygun hareket edilmelidir.” ifadelerini kullandı.
“Memur ve emekliye yapılacak zam oranlarını düşük tutmak için yapılacak zamlar temmuz ayına ertelendi”
TÜİK ve ENAG tarafından açıklanan Haziran ayı enflasyon oranlarına dikkat çeken Kılıç, “Hükümet; maaşlı çalışanlara zam yapmamak için bin dereden su getirirken, yeni vergiler koymada oldukça cömert davranıyor. Sırf memur ve emekliye yapılacak zam oranlarını düşük tutmak için ürünlere yapılacak zamlar temmuz ayına ertelendi. Elektriğe %38 zam yapıldı ancak bu aydan itibaren geçerli olacak. Tütün ürünlerine, harçlara yapılan artışlar ve diğer birçok zam da yine bu aya ertelendi ki; enflasyona ve dolayısıyla maaş zamlarına yansımasın. Tıpkı geçtiğimiz Ocak ayında yapıldığı gibi. Bunun manası nedir peki? Bunun manası millet ile inatlaşmak, milletimizi kandırmaya teşebbüs etmektir.” dedi.
“Mehmet Şimşek’in fazla bulduğu 17.002₺, bindiği makam aracının birkaç günlük yakıt ihtiyacını karşılamaya ancak yetecektir!”
Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in asgari ücreti yüksek bulmasını sert bir dille eleştiren Kılıç, “Sayın maliye bakanı asgari ücreti yüksek buluyormuş. El insaf be! Açlık sınırının 19.000₺’ye yükseldiği bu zamanda, bir işçinin aldığı aylık 17.002₺’yi fazla bulmak için gerçekten vicdanı tamamen yitirmiş olmak gerekiyor. Sayın Mehmet Şimşek’in fazla bulduğu 17.002₺, bindiği makam aracının birkaç günlük yakıt ihtiyacını karşılamaya ancak yetecektir. Sayın Cumhurbaşkanı ana muhalefete tepki gösterdi. Dedi ki; “iğneden ipliğe her şeye zam yapıyorlar” güler misin, ağlar mısın? Artık milletin aklıyla dalga geçiliyor. Sanki yokuş aşağı freni patlamış kamyon gibi ilerleyen yönetimin başında kendisi yokmuş gibi bir tavır sergiliyor. Artık bu milletin yakasından düşün, mutlu bir azınlık için değil, bütün milletin refahı için çalışın.” ifadelerini kullandı.
"Holdinglerin milyarlık vergi borçlarını silen iktidar için milletimiz ne kadar kemer sıksa da yeterli olmuyor, sıktıkça daha çok sıkması bekleniyor."
Hükümetin yeni bir vergi yasası üzerinde çalıştığını belirten Kılıç; faiz harcamaları ve bütçe açığı konularında hükümeti sert bir dille eleştirdi. “Bütçedeki, 1 Trilyon 254 milyar liralık faiz harcamasını karşılamak, 2 Trilyon 651 milyar liralık açığı kapatmak için yeni borçlanmalar, zamlar ve vergi düzenlemeleri yapılıyor. Birçok alanda adını bile bilmediğimiz vergiler ödüyoruz. Bunlardan birçoğundan haberimiz bile yok. Örneğin yurt dışı çıkış harcı. Yurt dışına çıkacaklar 150₺ yatırıyor ve yurt dışına çıkmaya hak kazanıyordu. Şimdi, bu ücret önce 150 ₺’den 3000 ₺’ye yükseltilecek denildi, lütfettiler de bu yurt dışına çıkış harcı 20 kat değil de 10 kat zamlı bir şekilde 1500 ₺’ye yükseltilecekmiş. Adeta ölümü gösterip sıtmaya razı etmekten başka bir şey değil. Holdinglerin milyarlık vergi borçlarını silen iktidar için milletimiz ne kadar kemer sıksa da yeterli olmuyor, sıktıkça daha çok sıkması bekleniyor. Böyle bir zam oranının örneği yok! Maaşlara %19 zam, vergilere %1000 zam! Buğdayın alım fiyatına %12 zam, Elektriğe %38 zam! Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa!”
“Engelli vatandaşlarımız fazlasıyla zorlanırken kalkıp da yararlandıkları ÖTV’ye göz dikmek kabul edilemez!”
Engelli vatandaşların ÖTV muafiyet haklarına getirilen kısıtlamalar hakkında açıklamalarda bulunan Kılıç, yapılan yeni düzenlemeleri sert bir dille eleştirerek, “Yahu Allah aşkına, bir engelli vatandaşımız zaten 5 yılda bir tek araçla sınırlı olmak şartıyla bu haktan yararlanabiliyor. Bunu daha ne kadar sınırlandırabilirsiniz? Neymiş efendim, süre 10 yılda 1’e yükseltilecekmiş veya ÖTV istisnası yerine aile bakanlığı nakdi destek sağlayacakmış. Şunu bir defa ifade etmek lazım; Engelli vatandaşlarımız zaten halihazırda birçok hizmete ulaşamıyor, toplumla birlikte günlük yaşantılarını sürdüremiyorlar. Engelli vatandaşlarımız fazlasıyla zorlanırken kalkıp da yararlandıkları ÖTV’ye göz dikmek kabul edilemez!” dedi.
“Yeni ve kapsayıcı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu daha fazla gecikmeden iktidar ve muhalefet olarak hep birlikte çıkartılması gerekmektedir.”
Öğretmenlik mesleğinin son yıllarda yıpratıldığını ve hak ettiği değeri görmediğini belirten Kılıç, Yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun birçok eğitim personelini kapsamadığını ve mevcut sorunlara çözüm getirmediğini vurguladı. “Bugün komisyonda görüşmeleri yapılan Öğretmenlik Meslek Kanunun yeni sorunları açığa çıkaracağını şimdiden görebiliyoruz. Kanun; özel okul öğretmenleri, müfettişler, usta öğreticiler, uzman öğreticiler gibi eğitim hizmeti veren personelleri kapsamamaktadır. Yeni akademi kurulmasıyla hazineye ek yük bindirileceği gibi, öğretmen adaylarının Eğitim Fakülteleri ve önceki süreçlerde aldığı eğitimler hiçe sayılmaktadır. Seçim sürecinde kaldırılacağı vaat edilen mülakat uygulamasının eğitimde liyakat ve adaleti zedeleyen bir uygulama olduğu ortadayken, kanunda bununla ilgili herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Okullarda öğretmen açığı mevcutken, yeni öğretmen alımlarının yetersiz olması bir yana, Bakanlığın ‘ücretli öğretmenlik’ uygulaması adı altında ucuz işçi çalıştırdığı bu ucube uygulamaya dair herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bütün ülke ve eğitim camiası olarak; yeni ve kapsayıcı bir öğretmenlik meslek kanununa ihtiyaç duyduğumuz açıktır. Yeni ve kapsayıcı bir kanunun daha fazla gecikmeden iktidar ve muhalefet olarak hep birlikte çıkartılması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.