Kılıç, Türkiye'de gıda güvenliğine değinerek "Uzun zamandır yaşadığımız bir gerçek var. Mesele küresel sistemin çıkarları olunca akan sular duruyor. Yasalar ve uygulamalar sömürü sistemine hizmet edecek şekilde yapılıyor. Yabancı şirketlerin vatandaşlarımızın huzurunu ve sağlığını hiçe sayan faaliyetlerine göz yumuluyor. Ülkemizin toprakları sadece ABD'nin askeri üslerine değil aynı zamanda özellikle gıda ve maden faaliyet yapan ABD ve ABD şirketlerine peşkeş çekiliyor. Cargill bir ABD şirketidir ve Dünya çapında gıdanın genetiğini değiştirmeye yönelik faaliyetleri de bilinmektedir. Bu şirketin kanunlara aykırı olacak şekilde mahkeme kararlarını yok sayarak faaliyet göstermesi demek insanlarımızın zehirlenmesine açıkça göz yumulduğu manasına gelir." ifadelerini kullandı.
Kılıç, gıda yoluyla insanların kontrol altına alınmak istediğini vurgulayarak "Gıdayı koruyamazsak insanımızı ve dolayısıyla topraklarımızı koruyamayız. Bugün Dünya çapında genetiği değiştirilmiş tohumlarla laboratuvarda üretilen şuruplarla gıda kontrol edilmek isteniyor. Gıdayı kontrol etmek bu yolla ülkeleri ve insanları kontrol etmek faaliyetleri organize bir biçimde yürütülüyor. Bu faaliyetler çeşitli şirket ve vakıflar aracılığıyla yapılırken aynı zamanda bu şirketler sağlık ve çeşitli sektörleri ellerinde tutuyor. McCain Foods, Cargill, Monsanto gibi şirketlerle Bill Gates Vakfı aynı orkestranın parçaları gibi uyumlu çalışmaktadırlar. Ne yazık ki bakanlıklarımız bu şirketlerle işbirliği protokolleri imzalıyor." açıklamasını yaptı.
Son olarak Kılıç, Tarım ve Orman Bakanlığını'nın bu şirketlerle faaliyetlerinin sonlanması gerektiğine vurgu yaparak şunları dile getirdi:
Aralık 2018'de Tarım ve Orman Bakanlığı ile Bill Gates Vakfı arasında yapılan protokolün detayları sır gibi saklanmaktadır. Gıdanın genetiğini bozarak insanları hasta eden sonrasında ise tedavi etmek için onlara ilaç satan bu şirketlerle vakıfları ülkemizde istemiyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı bu şirket ve vakıflarla olan ilişkinlerini kalıcı olarak sonlandırmalıdır.