Kaya, "Değerli Milletvekilleri, iktidarlar kazanılmış kaleler değillerdir. Her hal ve şart altında iktidarda kalmak için her yol mubah olamaz. Hırsızlıkta, yolsuzlukta kul hakkıdır. Bazılarının hırsızlığın yolsuzluk olmadığına dair fetva vermesine bakmayın, yarın Mahkeme-i Kübra'da o fetvalar bizim yakamızı yapışacak unutmayın. Emanete ihanet etmek hem hırsızlık hem yolsuzluk sonucu oluşan sonuçları beraberinde getirir. Türkiye dârülharp değildir. Seçimler birer savaş olmadığı gibi seçimleri kazanmakta ülke imkanlarını ganimet haline getirmez. Bu ülkede kendisini nasıl tanımlıyorsa tanımlasın fark etmez siyasetle ilgili herkesin bilmesi gereken bir şey var oda siyasetin kul hakkına doğrudan muhatap olunan bir alan olduğu gerçeğidir. Bunu dikkate almayanlar ve bu gerçeğe hakkettiği ilgiyi göstermeyenler büyük bir hatanın içine düşmüşler demektir. Hele de dindar kimlikleri ile siyaset yapanların sorumluğunu burada 10 kat 100 kat 1000 kat artmaktadır. Onlar siyaset yaparken harca yaparken bütçe yaparken vatandaşa herhangi bir şekilde bir kaynak aktarırken kılı kırk yarmak zorundadır. Çünkü din şayet onlar üzerinden yargılanacak olursa vay geldi o dindar siyasetçilerin başına diyor, Genel Kurulu saygı ile selamlıyorum." ifadelerini kullandı.
6 Şubat depremlerinin üzerinden 22 ay geçti: 2024'te deprem davalarında neler yaşandı, son durum ne?
