GÜNDEM

Saadet Partili Çalışkan'dan iktidara torba yasa teklifi: İşçi ve emekli göz ardı edilmiştir

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, TBMM'de süren bütçe maratonunda söz alarak torba yasaya yönelik eleştirilerde bulundu. İşçi ve emeklilerin göz ardı edildiğine vurgu yapan Çalışkan, "“Sayın Cumhurbaşkanımıza tanınan yetkilerin artırılmasına dair bir yasa” dedi.

Abone Ol

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'de bütçe maratonu sürüyor. Milyonların gözü kulağı torba yasada iken Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan konuya ilişkin TBMM Genel Kurulunda konuştu. Çalışkan, torba yasada memurların, EYT ve KHK mağdurlarının, emeklilerin ve taşeron işçilerin olmadığını ve yalnızca bir kurum zikredilmesinin yanlış olduğunu kaydeden Çalışkan, bu torbanın altının delik olduğunu ve bir türlü dikiş tutmadığını belirtti.

Tüm memurlara aynı şekilde koruyucu hakların verilmesi gerektiğini ifade eden Çalışkan, ayrıca İsrail'e yönelik yaptırım çağrısını da yineledi.

Sözlerine hayatını kaybeden CHP İskenderun İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu’na rahmet dileyerek başlayan Çalışkan, yaptığı açıklamada; “Öncelikle, İskenderun'dan Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu'na Allah'tan rahmet; ailesine, yakınlarına sabır diliyorum. Mansuroğlu ailesi Hatay'da, merkezde, Antakya'da, İskenderun'da geniş bir aile, tüm aileye de taziyelerimi iletiyorum.

Torba yasayı elbette herkes eleştirdi ama ben de bir cümleyle girmiş olayım; muhtemelen torbanın üzerine çok laf söylendi ki artık torbaya da "uyarlama" "güncelleme" denmeye başlandı. Korkarım ki torba kötüydü ama güncelleme, uyarlama olması çok daha kötü olacak. Torba olduğunda hiç olmazsa âdeta yüz kızararak buraya getiriliyordu, şimdi "güncelleme" dendiğinde mütemadiyen tekrar edecek gibi anlaşılıyor.

Tabii, yasanın ismi kötü, geliş durumu kötü, keşke bu kötülüğe rağmen içi dolu bir yasa olsa. Tabii, her şeyin içine atıldığı bu torbanın altı delik olduğu için de ne yapılırsa yapılsın dikiş tutmuyor. Aslında bu yasaya "torba yasa" yerine "vergi yasası" denebilirdi, vergi üzerine yapılmış bir düzenleme çoğunlukla. Bir de Sayın Cumhurbaşkanımıza tanınan yetkilerin artırılmasına dair yasa. Buna pekâlâ bu isimler de verildiğinde hiçbir problem olmazdı.

Torba yasa beklentileri yine karşılamamıştır

Bunun dışında, şunu da sormak gerekir ki: Acaba atlı mı kovalıyor, acaba yangından mal mı kaçırılıyor? Neden bütçe arifesinde, iki taşın ara yerinde bu kadar hızla böyle bir yasa getiriliyor? Bunu anlamak da mümkün değil.

Yasa elbette bazı kesimlerin taleplerini yerine getirmiş olabilir ama bilelim ki 80 maddelik bir yasanın 70'i düzgün olsa, 10'u yanlış olsa doğal olarak hepsine de "hayır" verme durumu ortaya çıkıyor. Keşke bunların tümü üzerinde değil parça parça yapılabilse; iyi ile kötü, güzel ile çirkin birbirinden ayrılabilseydi.

Burada maalesef ki büyük beklentiler karşılanamamıştır; bugün taşeron çalışanları, kamu taşeronları kadro beklerken yine göz ardı edilmişlerdir, EYT mağdurları kapsam dışı bırakılmıştır, KHK mazlumları hiçbir şekilde gündeme getirilmemiştir, engelli aylıkları yoktur. Kamuoyunda öne çıkan bu ve benzeri pek çok talebin bütçe öncesi gündeme gelmesi gerekirken bunların hiçbiri olmayıp sadece vergiye yönelik düzenlemelerin yapılması da son derece ilgi çekicidir.

Kamuoyunda da gündeme gelen BDKK çalışanlarıyla ilgili durum da bir fecaattir. Bugün 22 bin lira maaş alan bir memurun ne Ankara'da ne İstanbul'da ne İzmir'de ne Diyarbakır'da, Türkiye'nin hiçbir yerinde yaşaması zaten mümkün değildir. Böyle bir ortamda sadece bir kurumun ismi zikredilerek, bir vilayet gündeme getirilerek böyle bir şeyin gerekçelendirilmesi şık olmamıştır. Bugün bütün kamu çalışanlarının beklentileri mutlaka karşılanmalı, gelir dağılımı itibarıyla problem yaşayan herkese destek olunmalıdır; burada sadece bir grubu gündeme getirmek doğru değil.

"Milletvekileri olarak karar alma imkanımız var"

Yasa içerisinde gemilerle ilgili madde var, gemilerin vergilendirilmesi. Biz Saadet Partisi olarak burada gemiyi gündeme getirdiğimizde "İsrail'e gönderilen gemileri durdurun." ifadesindeydik, burada mesele başka yere çekilmiş gibi anlaşılıyor.

Şunu belirteyim ki: Bir AK Parti milletvekiliyle birlikte önceki günlerde Güney Afrika Cumhuriyeti'nde Filistin Konferansı'na katıldık. Orada gördüğümüz manzara şu: Güney Afrika Cumhuriyeti, limanlarını İsrail'e kullandırmıyor, çimento göndermiyor, çelik göndermiyor, petrol göndermiyor, içlik göndermiyor; buna rağmen Güney Afrika Cumhuriyeti Meclisi bir karar alarak İsrail büyükelçisinin sınır dışı edilmesi, ülkeden gönderilmesi yönünde karar aldı. Burada, milletvekilleri olarak böyle bir karar alma imkânımız var diyor, yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.