Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül'de kaldığı Seyyid Fehim Arvasi Kız Yurdu’nda akşam yemeğini yedikten sonra şüpheli bir şekilde ortadan kayboldu. Rojin Kabaiş'in cenazesi 18 gün sonra Molla Kasım Mahallesi’nin sahilinde bulundu.
Karar'da yer alan habere göre; Rojin Kabaiş’in ölümüne dair yürütülen soruşturmaya getirilen gizlilik kararı halen sürüyor. Bazı yayın organlarında Rojin’in ölümüne dair “intihar” algısı yaratılmak istense de, Rojin’in kaybolan şarj aleti, kaybolmadan önce görüşme yaptığı oda arkadaşının sessizliği, cenazesinde iki erkeğe ait DNA bulunması ve yurt yetkililerinin sessizliği şüpheleri daha da derinleştiriyor.
SAVCI DEĞİŞTİ, İFADELER YENİDEN ALINDI
Şüphelerin açığa çıkarmasını ve Rojin’in ölümünün aydınlatılmasını talep eden ailesinin ise mücadelesi sonucunca soruşturma savcısı değişti. Yeni görevlendirilen savcı, Rojin’in ailesini ifadesini 16 Ocak’ta Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile aldı. Baba Nizamettin Kabaiş ve anne Aygül Kabaiş ifadelerinde, Rojin’in ölümünün cinayet olduğunu ve faillerinin bulunmasını talep etti.
Kızı Rojin’in kaybolması ardından Van’dan gelen polislerin evde arama yaptığını ve Rojin’in hangi kütüphaneyi kullandığını araştırdığını anlatan baba Nizamettin Kabaiş, “Kızlarım da, Rojin’in Sümer Park’ta bulunan kütüphaneyi kullandığı bilgisini vermiş. Demek ki bunlar gidip kütüphanede Rojin’in okuduğu kitapların bilgisini almış. Okuduğu kitaplar arasına da Sait Faik Abasıyanık’ın ‘Kayıp Aranıyor’ kitabını bulmuşlar. Ondan sonra bunu direk kendilerine ‘intihar’ delili olarak kullandılar” dedi.
‘KİTAP ÜZERİNDEN ALGI YARATTILAR’
Baba Kabaiş, 14 Ocak’ta Sümer Park’taki kütüphaneye gittiğini ve kızının okuduğu kitapları araştırdığını dile getirdi. Özellikle “Kayıp Aranıyor” kitabını ne zaman okuduğunu sorduğunu kaydeden baba Kabaiş, “Sonrasından dokümanları çıkardı. Orada çalışan kişi ‘Doğrudur o kitabı almış ama okula gitmeden 8 ay önce bu kitabı okumuş’ dedi. Yani kitabı 19 Şubat 2024’te almış, 13 Mart 2024’te ise kütüphaneye geri teslim etmiş. Tabi o kitabın yanı sıra 2 tane kitap daha almış. Polisler de gelip bir şey bulamayınca o kitabı kendilerine Rojin’in intihar ettiğine dair delil yaptılar. Polisler bize bu kitabı Van’da okuduğunu söylediler. Sonra da bunu medyaya servis ederek intihar süsü vermek istediler. Rojin o kitabı Van’da değil Diyarbakır'da ve okula gitmeden 8 ay önce okumuş. Ben de bu durumu yeni savcıya anlatarak, bu bilginin de dosyaya eklenmesini istedim. Savcı da kabul etti ve üzerinde duracağını söyledi” ifadelerini kullandı.
Baba Kabaiş, kızının faillerinin bulunmasını ve dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmasını istedi.
‘ROJİN’İN KATİLERİ BULUNSUN’
İfade veren anne Aygül Kabaiş ise soruşturmaya yeni dâhil olan savcının Rojin ve ailenin ilişkisini sorduğunu ve Rojin’in nasıl biri olduğunu soruduğunu söyledi. Anne Aygül Kabaiş, “Bana Rojin ile en son ne konuştuğumu ve Rojin’in psikolojisinin nasıl olduğunu sordu. Ben de Rojin ile son konuşmamı anlattım ve moralinin gayet yerinde olduğunu ve görünürde hiçbir sıkıntısının olmadığını söyledim. Rojin okula büyük bir mutlulukla ve öğretmen olmak hayaliyle gitti. Biz Rojin’in katillerinin bulunmasının ve ağır cezalar verilmesini istiyoruz. Rojin’imin katilleri sokakta gezmesin” dedi.