Burnaz'ın, "Muhkem Bir Alamet: Mekan" ve "Fecrin Tasavvuru: Gazze" olarak iki bölüme ayırdığı sergide, akrilik tekniğiyle 33 resim yer alıyor.
Sergiye ilişkin açıklamalarda bulunan Burnaz, İsrail'in işgali altındaki Filistin'de yaşanan şiddete dikkati çekerek, geleceğe umutla, pozitif yaklaşarak bakılması gerektiğini belirtti.
Bu duygudan hareketle renkleri kullandığı eserlerinde, Filistin teması ve mekandan yola çıkarak bu seriyi hazırladığını anlatan Burnaz, "Filistin, en çok Kubbetüs Sahra ve Mescid-i Aksa ile anıldığı için bu iki kutsal mekanı eserlere yansıtmaya çalıştım. Bunun dışında soyut kavramsal çalıştığım için Filistin'i anımsatan 'kefiye' gibi, 'zeytin dalı' gibi başka sembollere de yer verdim." ifadelerini kullandı.
Kubbetüs Sahra ve Mescid-i Aksa'daki pencereleri İsrail askerlerinin bilerek kurşunladığı bilgisini okuduğunu aktaran Burnaz, "Onları da yine eserlere bir direniş sembolü olarak, 'siz ne kadar tahrip etseniz de onları tekrar biz yapacağız' şeklinde yansıttım." dedi.
Sergideki iki eseri, Gazze ile ilgili çalıştığını anlatan Burnaz, burada yaşananlara karşı, bir sanatçı olarak tarihe kayıt düşmeye kendisini mecbur hissettiğini belirtti.
Sergiyi çocuk ve gençlerin ziyaret ettiğini belirten Burnaz, "Onlar için de bir uyanış ve farklı bir perspektif katmak önceliğimdi. Sanatla aslında bir yandan savaşa bir yandan zulme, bu katliama karşı durmuş olmayı gösterdiğim bir platform oldu burası." değerlendirmesini yaptı.
Serginin bir ay açık kalacağını belirten Burgaz, tüm sanatseverleri sergiye davet etti.
