Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Gazze’de soykırımın üzerinden geçen 1 yıla ilişkin şunları dile getirdi:
Gazze hem kendimize hem de diğer dünyalara dair bütün ezberleri bozdu. Son bir yıllık süreçte zaman zaman tekrarlanan "Meğer Dünya'daki tek özgür yer Gazze'ymiş, hepimiz esaret altındaymışız" sözünün hiç de basit bir slogandan ibaret olmadığını hepimiz gördük. Gazzeliler bütün dünyalıklarını kaybettiler ama inançlarından ve azimlerinden hiçbir taviz vermediler. 40 kilometrelik bir coğrafyaya hapsedilmiş karadan, denizden, havadan kuşatılmış bir avuç inananlar topluluğu adeta bütün insanlığın gözü önünde bütün insanlığa meydan okudular. Düzenli orduları, hava, deniz ve kara gücüne sahip değiller, böyle olduğu halde yerin 70 metre altında kurdukları gayri nizami bir savunma hattı ile tünellerden kendi vatanlarını savundular. İzzet, onur, özgürlük ve kurtuluş adına tarihte eşi benzeri görülmemiş bir sabır gösterdiler. Sarsılmaz bir direniş ve mücadele örneği sergilediler. Bütün Dünya karşılarında olduğu halde açlığa ve susuzluğa mahkum edildiler. Düpedüz soykırıma maruz kaldıkları halde yılmadılar, pes etmediler, 1 yıldır bütün Dünya'ya meydan okudular, okumaya devam ediyorlar. Başlarına gelen musibetler karşısında Kur'an'ın ifadesi ile "Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun” dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!” dediler." zikri ile bütün insanlığa imanı talim ettiler. İman gücünün her türlü gücün üzerinde olabileceğini bize öğrettiler. Peki 1 yıllık süreçte Müslümanlar ne kaybetti? 2 Milyar Müslüman 2 Milyon kardeşini koruyamadı, 2 Milyon Gazzeli 2 Milyar Müslüman'a çok şey öğretti. 1 yıllık süreç bize 58 İslam ülkesi ve 2 Milyar'a yakın Müslümanın hala bir ümmete dönüşemediğini çok acı bir şekilde gösterdi. Sağlam bir duvar gibi kenetlenmiş bir ümmet olamadığımız ortaya kondu. Hayırlı ve şahit ümmet olamadığımız bütün yönleri ile ortaya çıktı. Müslümanlar 3'e ayrıldı: Kötülükten yana saf tutanlar, susarak durumu idare edenler, Türkiye gibi insani yardım göndermekle yetinenler...