Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Aydoğan TV5’te Mustafa Aydın’ın sunduğu Eğitim Dünyası programına konuk oldu. Eğitim ve maneviyat arasındaki ilişkiye dikkat çeken Aydoğan, "Eğitim bize haddimizi bildiren şeydir" dedi.
Eğitimin önemine ilişkin açıklamalarda bulunan Aydoğan'ın açıklamaları şu şekilde;
"Hepimizin hadleri var"
Eğitim dediğimiz şey bize haddimizi öğreten şeydir. Elbette. Bunu biz şimdi çok kullanmaya kullanmaya olumsuzmuş gibi algılattık, "haddini bil haddini bilmiyor" gibi. Bu olumsuz bir şey değil, olumlu bir şeydir. Yani insan demin arz ettiğim beşerlikten insana yükselebilmesi için haddini önce bilip sonra uygulaması lazım. Yani hepimizin hadlerimiz var. Kişilik olarak da yani kişi olarak da hadlerimiz var. İnsan olarak da hadlerimiz var. Örneği vatandaşlık olarak da hadlerimiz var. Makamımız varsa o makamımızın olduğu bir sınırlarımız var, onu bilmek zorundayız ve ona göre yaşamak dolayısıyla eğitim bizim insanımızın haddini sınırlarını hatırlatıp, bildirip o daire içerisinde yaşamayı öğretiyorsa eğitimden bahsedebiliriz.
"Kendimizi bilmek, haddimizi bilmek"
Bunun birinci görevi biliyorsunuz, ailedir Ailede de birinci gün annedir. Anne sonra baba sonra çevredir. hatta herkestir. Biliyorsunuz insana sınırlarını bildiren, kendini bildiren diyelim. Yunus'un dediğini hatırlayayım. Yani kendini bilen Rabb'ini bilebilmesi için kendimizi bilmek demek, haddimizi bilmek, kendimizi bilmek demek. Yani annemiz bize, öğretecek, babamız sonra dayımız, amcamız, teyzemiz, konumuz, komşumuz okula geliyoruz, öğretmenimiz, müfredatımız, devletimiz. Bize diyecek ki sen şusun, bunun içinde şu da var ama Elbette bizim ülkemiz nedeniyle edep var. Ama aynı zamanda yetenek de var. Yani sen şu özelliğin var. Insanoğlu hele bizim gibi ülkelerde yeteneğimizi bilmeden öyle binlerce insan var Çünkü devlet haddimizi yani sınırlarımızı yani bizi bize eğitim sistemi nedeni öğretemiyor. Bakın biraz daha affedersin biraz önce söylediğiniz karışıklıktan mı sekülerle bizim İslam ahlakının Eğitimdeki karmaşasından mı evet. Bakışımızın karşıtlığından değil mi? Yani bizdeki dağınıklık en önemli sorunumuz.