Türkiye ekonomisinin 3 yıllık yol haritasını belirleyen orta vadeli program açıklandı. Programda en çok dikkat çeken nokta ise hükümetin faiz harcamalarına ayırdığı kaynak oldu. Yeni orta vadeli program’a göre merkezi yönetim bütçesinden faize aktarılacak para her yıl katlanarak artıyor.

Her fırsatta faize karşı olduğunu söyleyen iktidar, hazırladığı orta vadeli programda 2022 yılında faiz harcamalarına 329 milyar lira aktaracak. Faiz harcamaları 2023 yılında 565 milyar lira, 2024 yılında 697 milyar lira, 2025 yılında ise 774 milyar liraya çıkacak.

Milli gelire oranı yüzde 2 buçuk seviyelerinde olan faiz gideri için hükümet, 2024'te yüzde 3'e yükseltmeyi hedefliyor. 2025'te ise yüzde 2,8'e indirileceğini tahmin ediyor.

Haziran ayında getirilen ek bütçede yıl sonu bütçe açığı 278 milyar 347 milyon TL olarak öngörülmüştü. Buna karşılık, iki ay geçmiş olmasına rağmen OVP’de yıl sonu bütçe açığı 461.2 milyar TL’ye yükseltildi. OVP’de 2023 bütçe açığı ise 659 milyar TL olarak öngörüldü. Açık 2023’te GSYH’nin yüzde 14,1’ine kadar yükselecek.

OVP’de 2022 yıl sonu ve 2023 büyümesi yüzde 5, 2024 ve 2025 büyümesi yüzde 5,5 olarak hedeflendi. Türkiye’nin kişi başına geliri de OVP’ye göre 2023’te yine 10 bin doları aşarak 10 bin 71 dolar olacak. OVP’de işsizlik oranı bu yıl için yüzde 10,8, 2023 için yüzde 10,4 tahmin edildi.

Enflasyon: 2022’de yüzde 65, 2023’te yüzde 24,9

Orta Vadeli Programda 2022 yılı sonunda enflasyonun yüzde 65 olacağı tahmini yapıldı. Merkez Bankası Temmuz ayı Enflasyon raporunda yıl sonu için tahmin yüzde 60,4 olarak güncellenmişti. Ağustos ayı itibariyle yıllık enflasyon bugün açıklanacak. Temmuz ayı itibariyle ise yüzde 79,6 seviyesinde bulunuyor.

Stok tartışması OVP’de

OVP’de yüksek enflasyon salgın sonrası ortam, 2021’deki kuraklık, dış gelişmelere bağlı emtia fiyat artışı, tedarik zinciri aksaklıkları sayıldı. OVP’de ayrıca, daha önce Merkez Bankası ile sanayicilerin tartışmasına neden olan stok vurgusu da girdi. OVP’de enflasyonun nedenine ilişkin paragrafta, “...başta gıda olmak üzere ihtiyati bir güdüyle pek çok sektörde gereğinden fazla stoklama davranışının yaygınlaşması” da gerekçeler arasında sayıldı.

Hükümetin uyguladığı sübvansiyonlar, kira artış sınırlamaları ve benzeri uygulamaların yılın ilk yarısındaki yüksek hızlı enflasyonu sınırladığı yorumu OVP’de yer aldı.

Enflasyonla mücadele için OVP ne diyor?

OVP’de üretim ve verimlilik artışlarının fiyat artışlarını sınırlayacağı, 3 yıllık dönemde gıda fiyatları artışının tek haneye indirileceği ve TL’nin istikrarlı bir görünüm sergileyeceği tahmini yapıldı. Fiyat istikrarı için alınacak tedbirler ise yatırım-üretim-istihdam-ihracat olarak formülleştirilen Türkiye Ekonomi Modeline işaret edildi. Ayrıca, Liralaşma, kamu ve özel sektörün TL ile işlem yapması, gelir politikasının fiyat istikrarı ile uyumunun sürdürülmesi, enflasyon hedeflemesi ve Merkez Bankası’nın faiz politikası yanında karşılıklar vd. araçları kullanması politika araçları arasında sayıldı.

Somut tedbirler arasında ise; konut arzının artırılması, konut fiyatlarının düşürülmesi için sosyal konut yatırımları, tarımsal girdi fiyatlarının düşürülmesi, tarımsal desteklerin verimlilik ve kalite odaklı hale getirilmesi, gıda için stok takip sistemi oluşturulması, jeotermal seracılık, büyük şehirlerin çevresinde üretimle lojistik maliyetin azaltılması, dijital tarım uygulamaları, firenin azaltılması, hal ve kooperatifçilikte iyileştirmelerle kayıtlı dağıtım oluşturulması sayıldı.

Yine somut tedbirler arasında perakende fiyatların şeffaf olarak kamuoyu ile paylaşılması, indirim-promosyon uygulamalarının disiplin altına alınması, tarımsal örgütler, üretici örgütlerinin ortak tedarik vb. maliyet düşürücü işbirlikleri, mera ıslahı, küçük aile işletmelerinin desteklenmesi de yer aldı.

Cari işlemler açığı ve dış ticaret: Yıl sonu açık tahmini GSYH’nin yüzde 5,9’u

Orta Vadeli Programda, yıl sonu itibariyle cari işlemler açığının GSYH’nin yüzde 5,9 düzeyinde, 47,3 milyar dolar olacağı tahmini yapıldı. Cari açığın 2023’te ise 22 milyar dolara, GSYH’nin yüzde 2,9’una ineceği hedefi konuldu.

OVP’de, ihracatın, 2022 sonunda 255 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilirken, 2023'te 265 milyar dolar, 2024'te 285 milyar dolar, program sonunda 305 milyar dolar olacağı varsayıldı. İthalatın, 2022 sonunda 360 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi, 2023'te 345 milyar dolar, 2024'te 363 milyar dolar, 2025'te de 384 milyar dolar olması öngörüldü.

Cari fazla ve dış ticaret fazlası bu OVP döneminde olmayacak

Resmi programlara girmese de Türkiye Ekonomi Modeli’nin hedefleri arasında bulunan cari fazla verme ve dış ticaret fazlasına ulaşma hedefi 2023-2025 plan döneminde gerçekleşmeyecek. OVP’de, 2022 için 105, 2023 için 80, 2024 için 78 ve 2025 için 79 milyar dolar dış ticaret açığı tahmini yapıldı. Cari işlemlerde ise 2023 için 22, 2024 için 13,7 ve 2025 için 10 milyar dolar açık tahmini öngörüldü.

Dolar kuru hesaplamaları

Orta Vadeli Programda, 2022 için ortalama dolar kuru 16,62 TL olarak belirlendi. Ocak-Ağustos itibariyle Dolar/TL kuru 15,6 TL düzeyinde bulunuyor. Buna göre, yıl sonuna kadar yaklaşık 1 TL’lik bir ortalama değişim öngörüldü.

2023 için ise ortalama dolar kuru 21,53 TL olarak hesaplandı. Doların cari değeri dün itibariyle serbest piyasada 18,2 TL seviyesinde bulunuyor.

Büyüme ve büyüme için tedbirler

İç ve dış talebin dengelendiği, ihracat odaklı büyüme stratejinin devamının öngörüldüğü OVP’de, daha yenilikçi üretim ve işgücü kaynaklı verimlilik artışının hedeflendiği vurgulandı. Özel sektörün üretken yatırımlarının destekleneceği vurgulandı. Politika ve tedbirler arasında, teknoloji yoğun yatırımların desteklenmesi, ithalat bağımlılığını azaltan ve istihdamı artıran yatırımların özendirilmesi OVP tedbirleri arasında yer aldı. Ayrıca, yatırım teşvik sisteminin yenilikçi ve katma değerli üretimi desteklemesi, yerli ve yabancı yatırımcıların işbirliğinin özendirilmesi, yatırımcılar için hukuki süreçlerin hızlandırılması, Hazine Destekli Kefalet sistemi ile ve KGF ve İhracatı Geliştirme A.Ş. aracılığıyla rekabetçiliğin ve ihracatın artırılması, Türkiye Kalkınma Fonu ile yenilikçi girişimlerin desteklenmesi, yerli ve yenilenebilir enerji için AR-GE, KOBİ’lere fayda sağlayacak çıktıların elde edileceği yenilikçilik AR-GE yatırımları, Turcorn adayı girişimlerin desteklenmesi, teknolojik ürün geliştirme süreçlerinin sanayi-üniversite-kamu işbirliğiyle yapılması, güvenli kentleşme de tedbirler arasında sıralandı.

Finansal istikrar: TL güçlendirilecek, kripto piyasalar düzenlemeye tabi olacak

Finansal istikrara yönelik bölümde tasarruf artışı, kaynak dağıtımı etkinliği, sermaye piyasalarının geliştirilmesi temel politikalar olarak yer aldı. Ayrıca kripto varlıklara yönelik mevzuat düzenlemesinin de yapılacağı kaydedildi.

Türk Lirasının güçlendirilmesine yönelik vurgu ve tedbirlere yer verildi. Bu kapsamda, finansal aracılık hizmetlerinin TL ile yapılmasının özendirilmesi, TL mevduatın artırılması, ödemeler için Kamu Ödeme Geçidi ve Açık Bankacılık projelerinin tamamlanması yanında, FAST, TR Karekod ve TROY sistemlerinin kullanımının artırılması, Dijital TL’nin ödemelerde kullanılma testlerinin başlaması yer aldı. Yurt dışındaki vatandaşların yüksek faizle hesap açmasına imkan sağlanan YUVAM hesabının geliştirileceği ve yaygınlaştırılacağı tedbiri de OVP’de yer buldu.

Katılım bankacılığı sisteminin geliştirilmesine yönelik tedbirler, FİNTEK stratejisi, sigortalılık artışı da yer aldı.

Zorunlu Afet Sigortası geliyor

Türkiye’de deprem sonrası kamu destekli depreme karşı sigorta sistemi olarak öngörülen DASK tarafından yürütülen Zorunlu Deprem Sigortası’nın genişletileceğine yönelik işaret OVP’de verildi.

2023-2025 OVP’de, “Doğal afetlerden kaynaklanabilecek mağduriyetlere karşı vatandaşlarımızı korumak ve kamu yükünü hafifletmek için bütüncül bir afet sigortası ürünü olarak tasarlanan Zorunlu Afet Sigortası kanut sahiplerine sunulmaya başlanacaktır” denildi.