Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, düzenlediği basın toplantısında, otomotiv sektörünün 2023 yılı performansını değerlendirerek sektörün geleceğine ilişkin öngörülerini paylaştı.

Geçen yılın otomotivde birçok tarihi rakamın elde edildiği, çok sayıda konuda, birçok şirketin bazı yatırımlarının hayata geçtiği bir yıl olduğunu dile getiren Eroldu, "2023 yılında 1 milyar 340 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdik. Bu da son yılların en yüksek rakamı oldu" diye konuştu.

"Çinli araçlara karşı değiliz ama..."

Çin'den gelen elektrikli otomobillere ilişkin uygulanan bazı kuralların içten yanmalı araçlar için de uygulanması gerektiğine işaret eden Eroldu, şöyle devam etti:

"Bizim açıkçası ülke sanayine, yalnızca otomotiv değil, diğer sanayilerle birlikte yaratacağı bir risk olarak görüyoruz bu durumu. Bu da bizce 2024 yılında yönetilmesi gereken bir diğer konu çünkü yalnızca elektrikli arabalara konulan birtakım uygulamalarla Çin ithalatının Türkiye'nin dış ticaret dengesine verdiği hasarı halletmek mümkün olmayacak gibi duruyor. Biz Çinli araçlara otomotiv sanayi olarak karşı değiliz ama gelip yatırım yapmaları lazım. Yani biz de Çinlileri yatırım yapmaya davet ediyoruz ki zaten Bakanlığın da bu yönde yaptığı çalışmalar var. Çinli yatırımcıların gelip Türkiye'de yatırım yapmaları lazım. Otomotiv sanayi olarak rekabeti olumlu buluyoruz ama yalnızca ithalatla bu pazarın kaybedilmesi doğru bir şey değil."

3 toplantıda rakam konuşulmayan asgari ücrette gözler 4'üncü toplantıda 3 toplantıda rakam konuşulmayan asgari ücrette gözler 4'üncü toplantıda

“Ana pazar Avrupa”

Cengiz Eroldu, Türkiye otomotiv sektörü için ana pazarın Avrupa olmaya devam edeceğini belirtti.

Avrupa'da da birçok ülkede elektrikli araç teşviklerinin kaldırıldığını dile getiren Eroldu, "Yani Avrupa'da aslında elektrikli satışları istenen seviyede değil ve bir hibrit talebi de var. Belli ülkelerde içten yanmalı talebi de var. Şu anda biliyorsunuz ki Avrupa Birliğinin uyguladığı, markalara empoze ettiği bir ortalama filo emisyon kuralı var. Şimdi herkes bu hesabı yapıp yine Avrupa'da içten yanmalı ve hibrit satmaya çalışıyor. Yani şöyle görmeyin, bunlar Türkiye'de yapılıyor, artık Avrupa'ya satılmayacak. Öyle bir şey yok. Bunlar yine Avrupa'ya satılacaklar ve herkes kendi filosu ve miksi çerçevesinde bu araçları satmaya devam edecek. Çünkü bizim Avrupa'daki pazarı başka yerde bulmamız söz konusu değil" değerlendirmesinde bulundu.

“Benzinli ve dizel üretimi terk edilmedi”

Avrupalı üreticilerin de şu anda benzinli ve dizel üretimini terk etmediğini anlatan Eroldu, şöyle devam etti:

"Avrupa'daki üretimin yüzde kaçı elektrikli, yüzde kaçı benzinli? Yani Avrupa'da da çok kuvvetli bir benzinli imalatı devam ediyor. Yani herkeste böyle bir şey oluştu, sanki her tarafta bir elektrikli otomobil olacak diye bir hayat olmayacak. Ben çok ünlü danışmanlık şirketlerinin yaptıkları projeksiyonlara bakıyorum. Yani 2030-2035'lerde elektrikli penetrasyonu yüzde 30 diyorlar. Bu 100 milyonluk dünyada zaten eldeki lityum madenleri o kadar. Maden yok ortada bir kere. Yani istesek de yapamayacağız. Ya da hidrojen teknolojisinin devreye girmesi lazım. Yani zaten ben o açıdan da elektrikliyi nihai olarak görmüyorum bu gelişmeleri görünce. Hakikaten maden yok ortada. Şimdi ikinci, üçüncü aracını elektrikli alanlar var çoğunlukla. Bugün kim alıyor bu elektrikli araçları? Yalnız Türkiye'de değil, Avrupa'da da duyarlı bir kitle var. Onlar alıyorlar bir de fazla otomobili olanlar 'Bir tanesi de elektrikli olsun deneyeyim' diyen alıyor. Yani dünyada 100 milyonluk ana müşteri oyuna girdiği ve el kaldırıp, 'Biz elektrikli araç alacağız' dediği zaman öyle bir araç yapma kapasitesi yok dünyada. Yani onun da net olması lazım, iyi anlaşılması lazım. Şu andaki teknoloji buna cevap veremiyor."

"Enflasyon ve kur artışları fiyatlara yansıyacaktır"

OSD Başkanı Eroldu, otomotiv fiyatlarına zam gelip gelmeyeceği yönündeki soruya da şu yanıtı verdi:

"Ocakta başladı ama şimdi bu doğal, yani enflasyon ve kur artışları fiyatlara yansıyacaktır. Enflasyonda hem yerleşmiş bir enflasyon var hem de aylık 3-4 temposunda bir enflasyon var. Fiyatlara yansıdığını göreceğiz zaten. Ocak ayında da benim gördüğüm, yüzde 2 ile yüzde 4 arasında en azından görebildiğim markalarda fiyat artışları var. Enflasyon ve kur artışları fiyatlara yansıyacaktır. Ama kaçınılmaz bir şey yani bu. Bazen fiyat indirimleri de olduğunu görebiliyorsunuz."