Myanmar Now sitesinde yer alan habere göre, ordu, Ramree Adası'na bağlı Kyauk Ni Maw köyüne hava saldırısı düzenledi.
Saldırının ardından bölgeye yardıma gelen gruplar, hava saldırılarında 41 kişinin hayatını kaybettiğini, 50'sinin de yaralandığını aktardı.
Acil durum gönüllülerinden bir kişi, 2 savaş uçağının bölgeye attığı bombalar nedeniyle çok sayıda insanın yaşamını yitirdiğini söyledi.
Gönüllü, hava saldırısında çok sayıda evin hasar gördüğünü, saldırıların ardından çıkan yangını söndürmek için bölge halkının seferber olduğunu ifade etti.
Orduyla çatışan silahlı gruplardan Arakan Ordusu, yaklaşık 1 yıldır Kyauk Ni Maw köyünün kontrolünü elinde tutuyor.
Arakan Ordusu Sözcüsü Khaing Thukha, Myanmar Now'a verdiği demeçte, ordunun, sivilleri hedef aldığını ve savaş suçu işlediğini söyledi.
Kyauk Ni Maw'da yüzyıllardır 3 binin üzerinde Arakanlı Müslüman yaşıyor
Burma İnsan Hakları Ağı (BHRN) Direktörü Kyaw Win ve Özgür Rohingya Koalisyonunun kurucularından Nay San Lwin, saldırıya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Win, Kyauk Ni Maw'da yüzyıllardır 3 binin üzerinde Arakanlı Müslümanın yaşadığını ve buradaki bazı camilerin çok eski olduğunu kaydetti.
Köyde Budist toplulukların da bulunduğunu ve Müslümanlarla iyi ilişkiler içerisinde olduklarını ifade eden Win, Kyauk Ni Maw'ın Arakan eyaleti için önemli bir tedarik merkezi olduğunu belirti.
Win, "Ordu onları hedef aldı, çünkü burası Müslüman bir köy" değerlendirmesinde bulundu.
Hayatını kaybedenlerin çoğu Arakanlı Müslümanlar
Lwin ise köyün Mart 2024'te isyancı gruplardan Arakan Ordusu'nun kontrolüne geçtiğini hatırlatarak, olay mahallinden edindiği bilgilere göre ordunun Arakanlı Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgeyi hedef aldığını aktardı.
Hava saldırısında hayatını kaybedenlerin çoğunun Arakanlı Müslüman olduğunu belirten Lwin, saldırıda yüzlerce evin de yıkıldığını söyledi.
Lwin, "Uluslararası toplum, yeterince harekete geçmediği için Myanmar'daki askeri yönetime, daha fazla suç işleme özgürlüğüne sahip olduklarına dair bir sinyal gönderiyor." ifadesini kullandı.
Arakan eyaletinde en çok acı çekenlerin Arakanlı Müslümanlar olduğuna dikkati çeken Lwin, onların, hem Myanmar ordusunun hem de Arakan Ordusu'nun baskısı altında yaşadığını vurguladı.
Myanmar'daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 2020'deki genel seçimde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ile iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu, Budist Arakan Ordusu ve Ta'ang Ulusal Kurtuluş Ordusundan silahlı grupları bünyesinde toplayan "Üç Kardeşler İttifakı", Myanmar ordusuna karşı silahlı eylemler başlatmıştı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Liz Throssell, 17 Eylül 2024'te yaptığı açıklamada, Myanmar'da askeri darbenin gerçekleştirildiği 2021'den bu yana en az 5 bin 350 sivilin öldürüldüğünü ve 3,3 milyondan fazla kişinin yerinden edildiğini bildirmişti.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistlerle Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçilerin uyguladıkları kitlesel şiddetten kaçan 1 milyondan fazla kişi, komşu ülke Bangladeş'e sığınmıştı.
