Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, 5 siyasi parti liderinin bir araya geldiği Saadet Partisi Genel Merkezi’nde TV5 muhabiri Ali Ekber Mete’ye İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in masadan ayrılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Akşener’in yaptığı açıklamada ‘dayatma’ya mecbur bırakıldık iddiası sorulan Kaya, “Öyle bir dayatma söz konusu değil” dedi.
Millet İttifakı liderlerinin görüşmelerine dikkat çeken Kaya şunları kaydetti;
“Bundan önce doğrudan olmasa da gündeme gelmişti”
Bizim perşembe günü yapılan toplantımız önemli bir toplantıydı. Daha önce ifade ettiğimiz şekliyle cumhurbaşkanı adayının konuşulacağı ilk toplantıydı. O toplantıda da aslında bundan önce her ne kadar masada doğrudan gündem olmadıysa da liderlerin kendi aralarında yaptıkları görüşmelerde aslında bu konular gündeme gelmişti. O gün de yani sonra ifade edildiği şekliyle işte cumhurbaşkanı adaylığı noktasında öne çıkan ismin diğer siyasi partiler ve tarafından ifade edilmesiyle birlikte ertesi gün ortak bir anlayışta uzlaştık ifadesi kullanılan bir metne rağmen ertesi gün İYİ Parti tarafından yapılan bir açıklama gündeme düştü.
Masadan kalkan Akşener’in ‘kıskaca alındık ve dayatma’ sözlerine ilişkin kaya şunları kaydetti;
“Dayatmanın olmadığına dair en önemli delildir”
Öyle bir dayatmanın olması söz konusu değil, böyle bir dayatma olması mümkün değil. Yani böyle bir usul, böyle bir tarz Millet İttifakı'nın bu zamana kadar olan toplantıların hiçbirinde olamaz. Çünkü özellikle hatırlarsanız şunlar öne çıkarıldı. Yani ittifaktaki partilerin oy oranlarına bakılmaksızın bütün partilerin eşit oy hakkı olduğuna dair açıklamalar zaten sürekli gündemde tutulmuştu. Bu bile dayatmanın olmadığına dair en önemli delildir. Ayrıca tabii siyasi partilerin, İYİ Parti'nin, bir başka partinin kendisine göre bir anlayışı, kendisine göre bir bakışı olabilir bunda da biz bir problem görmüyoruz. Ama bir dayatma olduğunu ifade etmek doğru olmaz. Ayrıca bildiğiniz gibi yani masada şu anda geçmişte başbakanlık yapmış, bakanlık yapmış, genel başkanımız gibi Türk yakın siyasi tarihinin çok önemli isimler var. Demokrat Parti'nin Genel Başkanı var, Sayın Akşener İçişleri Bakanlığı yapmıştı, Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu zamana kadar gösterdiği yani Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak yaptığı çalışmalar ortada. Bütün bu liderlerin bu anlayışı, bu yaklaşımı olduğu yerde onlara bir dayatma olduğunu iddia etmek yani başlı başına doğru olmaz.