Mirasımız Kudüs Derneği, 'Türkiye'de Kudüs Algısı Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. 

Mirasımız Kudüs Derneği'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

Toplumların da bireyler gibi hafızaları vardır. Kudüs, Müslümanların çoğunlukta yaşadığı toplumların hafızalarında sadece bir şehri temsil etmez. Ortadoğu’da yaşanan gerilimler ve çatışmalar, yıllarca semavi dinler için kutsal kabul edilen, farklılıkların bir arada yaşama tecrübesinin en önemli örneklerinden biri olan Kudüs’ü aşırı/fanatik bir dini yoruma bağlı pratiğin işgali ile karşı karşıya bırakmıştır. Aşama aşama yaşanan son işgal, insanlık ve Kudüs tarihinde büyük zulümlere sebep olan Haçlı işgali ve sonrasında yaşananların da ilerisine geçmiştir. Kudüs’ü sınırların ötesinde yabancı bir şehir değil, kendi varoluşuna bağlı olarak yeniden tarihi ve dini bir merkez olarak kabul etmenin önemi Türkiye açısından da büyük önem taşımaktadır.

Bu önem doğrultusunda, Türkiye’de Kudüs Algısı Araştırması: Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının Kudüs ve Mescid-i Aksa Hakkındaki Düşünceleri ve İlişkileri Araştırması, Mirasımız Kudüs Derneği için Prof. Dr. Zekeriya Kurşun ve Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın danışmanlığında, ARGETUS Arastırma ve Bilimsel Organizasyon tarafından gerçekleştirilmiştir.

Araştırmanın temel amacı, Kudüs’ün Türkiye’deki dini, kültürel ve siyasi önemini analiz etmek, aynı zamanda toplum içi diyalog ve iş birliğini artırmaya yönelik stratejiler geliştirmektir. Araştırma, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya ilişkin algılarını ve tutumlarını kapsamlı bir şekilde incelemektedir.

Araştırma, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının Kudüs ve Mescid-i Aksa hakkında bilinç ve farkındalık düzeylerini anlamayı; bölge hakkındaki toplumsal algı ve tutumları, ülkemizin sürdürdüğü ve geliştirmesi muhtemel politika ve stratejileri ile bölge ve toplumumuz arasındaki diyalog ve iş birliğini geliştirmeyi hedeflemektedir.

26 ilde yaşayan 18-65 yaş arasındaki 1933 katılımcı ile tabakalı örneklem kullanılarak görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Ekim 2024’te tamamlanan araştırmada, katılımcıların Kudüs ve Mescid-i Aksa konusundaki farkındalık ve bilgi düzeyleri, toplumsal algı ve tutumları gibi çeşitli konular üzerinde durulmuştur.

Mirasımız Kudüs Derneği tarafından hazırlanan 'Türkiye'de Kudüs Algısı Araştırması'nın sonuçları şu şekilde: 

TEMEL BULGULAR

Toplumsal Algı ve Tutum

Araştırmaya katılanların çoğunluğu, Kudüs'ün dini ve kültürel önemine dair farkındalık sergilemektedir. Katılımcıların %43,4'ü Kudüs'ü kutsal bir yer olarak tanımlarken, %45,0’ı barışın sağlanmasının Kudüs için öncelikli olduğunu düşünmektedir.

Katılımcıların büyük kısmı, Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili gelişmeleri takip etmenin kendilerini üzgün ve çaresiz hissettirdiğini (%54,4) ifade etmiştir. Ayrıca, katılımcıların %70,3’ü Kudüs'ü henüz ziyaret etmediğini fakat gitmek istediğini belirtmiştir. Kudüs'ü ziyaret edenlerin %100,0’ı Kıble Mescidi'ni ziyaret etmiş olup, %51,7’si manevi bir atmosfer ve duygusal yoğunluk hissettiğini aktarmıştır.

Bilinç ve Farkındalık

Araştırmada, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın İslam tarihi açısından önemine dair bilgi düzeyi incelenmiştir. Katılımcıların %41,2’si orta düzeyde bilgiye sahip olduğunu belirtmiş, %31,5’i ise az bilgiye sahip olduğunu ifade etmiştir. Kudüs denildiğinde, katılımcıların akıllarına ilk olarak savaş (%14,7), kutsal topraklar (%12,0) ve soykırım/katliam (%11,6) gibi kavramlar gelmektedir. Mescid-i Aksa denilince ise katılımcıların %21,6'sı ilk kıble olarak tanımlamış, %13,1’i soykırım/katliam ve %12,4’ü kutsal topraklar olarak düşünmüştür. Bu veriler, katılımcıların Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya dair farkındalıklarının genel anlamda sınırlı olduğunu ortaya koymaktadır.

Bilgi ve İletişim Kaynakları

Katılımcılar, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın tarihsel önemi hakkında bilgi edinmek için çoğunlukla internet (%41,3) ve yazılı/görsel medyayı (%35,9) tercih etmektedir. Kudüs ve Mescid-i Aksa hakkında gelişmeleri takip ettikleri ana mecra televizyon olup, %77,1 oranında bu kaynağı kullandıklarını belirtmişlerdir. Diğer yandan, sosyal medya ve WhatsApp grupları (%50,8) da bilgi ediniminde önemli bir yere sahiptir. Bu sonuçlar, televizyonun hala en yaygın bilgi kaynağı olduğunu, ancak dijital platformların da gün geçtikçe artan bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.

Politika ve Strateji Geliştirme Beklentileri

Katılımcıların büyük kısmı, Türkiye’nin Kudüs konusunda daha aktif bir rol alması gerektiğini düşünmektedir. Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik koruma ve destek adımları arasında dini özgürlüklerin korunması en önemli husus olarak öne çıkmaktadır (%44,0). Türkiye’nin ve diğer İslam ülkelerinin barış sürecine daha fazla dahil olmaları ve Kudüs’e yönelik stratejik politikalar geliştirmeleri gerektiği yönünde güçlü bir görüş bulunmaktadır.

Toplum İçi Diyalog ve İşbirliği

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli Beştepe'de bir araya geliyor Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli Beştepe'de bir araya geliyor

Katılımcılar, Kudüs ve Mescid-i Aksa ile Türkiye toplumu arasındaki iş birliğini güçlendirmek için kamu bilgilendirme kampanyalarının ve diyalog oturumlarının önemini vurgulamaktadır. Katılımcıların %58,6’sı, kamuoyu bilgilendirme kampanyalarının düzenlenmesini önermektedir. Çevrimiçi platformlar ve sosyal medya gruplarının bu konuda bilgilendirme ve toplumsal diyalog ortamı yaratmada etkili olacağı düşünülmektedir.

GENEL SONUÇLAR VE TESPİTLER

·        Kudüs ve Mescid-i Aksa mevcut durumda Türkiye’de iki açıdan birbirini tamamlayan anlamlara sahiptir. Öncelikle hem Kudüs hem de Mescid-i Aksa kutsiyetle ilgili çağrışıma sahiptir. Bu mekanların toplumun dini ve manevi dünyasında bir karşılığı olduğu net bir şekilde tespit edilmiştir. Ancak Filistin Meselesi’ne bağlı olarak işgal ve tehlike altında yerler oldukları konusunda da bir kabul vardır. Bu iki kabulün hassas bir anlam dünyasını yansıttığını söylemek mümkündür.

·        Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda dini ve manevi hassasiyet ve işgalin ürettiği trajedi kabul edilse bile genel olarak toplumun her kesiminin az ya da orta düzeyde bilgi sahibi olduğu araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biridir. Burada gerek dini gerekse işgale bağlı insani trajedi bir hassasiyet oluştursa da Kudüs konusunda bilgilenme ihtiyacının var olduğu tespit edilmiştir.

·        Kudüs konusundaki enformasyon akışı, daha çok televizyon ve internet üzerinden sağlanmaktadır. Bu enformasyonun daha çok güncel olayların aktarımı olduğu tahmin edilebilir. Bir Kudüs farkındalığının oluşturulabilmesi için bu kitle iletişim ve internet araçlarının yanında dini ve tarihi hafıza oluşturucu daha kalıcı bilgiler üretme yollarına başvurulması da bir ihtiyaç olarak tespit edilmiştir.

·        Eğitim ve yaş değişkenleri kendi gruplarında Kudüs farkındalığında bazı konularda anlamlı farklılaşmalara kaynaklık etmektedir. Eğitim düzeyi arttıkça Kudüs konusunda daha fazla bilgiye sahip olanların arttığı görülmüştür. Genç yaş grubunun Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda daha yoğun bir şekilde ilgilenilmesi gereken bir kesim olduğu da araştırma bulgularına yansımıştır.

·        Kudüs’ün işgal altındaki durumu konusunda genel yargılar ve güncel enformasyon kaynaklarından edinilenler bakış açılarına etki etmektedir. Bu sorulara verilen cevaplar, Kudüs’e dair hassasiyeti yansıtmakla birlikte farkındalığın sınırlarını da ortaya koymaktadır.

·        Kudüs ve Filistin meselesinde Türkiye de dahil olmak üzere Müslüman ülkelerin daha fazla barış sürecine dahil olmaları ve inisiyatif almaları vurgulanmıştır. Burada da dini ve manevi hassasiyetlerin etkisi söz konusudur.

·        Kudüs’ü ziyaret edenlerin neredeyse tamamı olumlu bir etki yaşadıklarını, Kudüs’e gitmeyenlerin çoğu da gitmek istediklerini belirtmişlerdir. Yakın zamanda ziyaret etmek isteyenlerin oranı düşük seviyede çıkmıştır. Bu oranın düşük çıkmasında bölgenin güvenlik sorunları yaşamasının öncelikle etkisi olduğu tahmin edilebilir. Kudüs’ü ziyaret etmek isteyenlerin çoğunun dini ve manevi sebeplere vurgu yapması araştırmanın genel bulguları açısından tutarlı bir sonuçtur.

·        Araştırma, bilgiden çok kültürel ve dini aidiyete bağlı hassasiyetlerin Kudüs’e değer atfedilmesi noktasında belirleyici olduğunu göstermektedir. Enformasyon ya da malumat düzeyinde kalan hassasiyetin bilgilenme düzeyine çıkması, atfedilen değere yüklenen anlamın da güçlenmesine sebep olabilir. Bu nedenle bu araştırma, Türkiye’de Kudüs ve Mescid-i Aksa konularında bilgilenme ve farkındalığın güçlendirilmesi ihtiyaçlarını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Başka bir deyişle Kudüs, çoğunluk tarafından benimsenen ve bilgi düzeyi düşük olsa bile sahiplenilen bir miras olarak kabul edilmektedir.

Mirasımız Kudüs Derneği Genel Başkanı Muhammet Demirci Kudüs Algısı Araştırması için düzenlenen basın toplantısında konuştu. 

Miirasımız Derneği (1)

Demirci, şunları dile getirdi:

Mirasımız Kudüs Derneği olarak, kurulduğumuz 2008 yılından itibaren Kudüs ve civarında çalışma yapmaktayız.

Bir tarafta Kudüs’te Osmanlıdan kalan tarihi ev ve camilerin restorasyon çalışmalarını yapıp bölgeyi imar ederken, diğer taraftan Mescid-i Aksa’ya sahip çıkan Kudüs halkına hemen her alanda insani yardım çalışmaları ile destek olduk, olmaya da devam ediyoruz.

Biz kurulduğumuz günden bu yana Kudüs bölgesine sadece insani yardım ulaştıran geleneksel yapıda bir STK olmadık. Kudüs’teki yardım faaliyetlerimizi sürdürürken, Türkiye genelinde yaptığımız bilinçlendirme faaliyetleri ile Kudüs’ün bizim için Milli ve manevi değerini anlatmaya gayret ettik. Anaokulundan üniversite kampüslerine kadar, meydanlardan salon programlarına, yarışmalardan basılı ve görsel medyaya, her alanda Kudüs’ü gündem etmeye ve Kudüs’ü anlatmaya gayret ettik.

Bu misyonumuz çerçevesinde bilinçlendirme faaliyetlerimizi geliştirmek, çalışmalarımızı daha etkin bir şekilde yapmak üzere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Kudüs ve Mescidi Aksa’ya ilişkin algılarını ve tutumlarını kapsamlı bir şekilde incelemek için, Prof. Dr. Zekeriya Kurşun ve Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın hocalarımızın danışmanlığında Argetus Araştırma ile “Türkiye’de Kudüs Algısı Araştırması” yaptık.

Kıymetli hocalarım, birazdan bu araştırmanın detaylarını sizlerle paylaşacaklar. Ancak ben dikkatimi çeken bir konuya değinmek istiyorum. Halkımızın büyük bir bölümü araştırma esnasında Kudüs’e gitmek istediğini ifade ederek oraya olan özlemlerini dile getirmiş.

Bu araştırma bize gösteriyor ki; milletimiz bunca manipülasyona rağmen Kudüs’e sahip çıkıyor ve sahip çıkmaya da devam edecek.

Yapılan çalışmalar meyvesini veriyor. Çalışmalarımız belki yeterli değil ama ümitvarız.

O mübarek toprakları bizden koparmak için yapılan büyük uluslararası organizasyonlara rağmen alicenap milletimiz aslını unutmayarak Kudüs’ü savunduğunu bir kez daha verilerle ortaya koymaktadır.

Bilinçlendirme faaliyetlerimizin daha büyük kitlelere ulaşması için siz değerli basın mensubu ve yazarlarımızın desteği çok önemlidir. Hep birlikte Kudüs’e sahip çıkacağız. Bu yolda bizleri yalnız bırakmadığınız için her birinize ayrı ayır teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun.