Mirasımız Kudüs Derneği Genel Başkanı Muhammed Demirci, işgal altındaki Kudüs ve Mescid-i Aksâ’da geride bıraktığımız yıl yaşanan hak ihlalleri (yıkımlar, el konulan taşınmazlar, Yahudileştirme faaliyetleri, Mescid-i Aksâ’ya yönelik ihlaller, baskınlar, para cezaları, insan hakları ihlalleri, ekonomik durum) ve Mirasımız Kudüs Derneği’nin Kudüs’te yaptığı faaliyetleri içeren “2021 Kudüs Raporu”nu kamuoyuyla paylaştı.
Raporun Kudüs’teki Hak İhlalleri kısmını hazırlayan ekipten Mescid-i Aksâ Mütevelli Heyeti Üyesi ve Kudüs Araştırmacısı Dr. Fahri Ebu Diyab’ın da katıldığı basın toplantısında konuşan Muhammet Demirci, işgalci İsrail’in her türlü baskı ve yıldırma girişimlerine rağmen dernek olarak Mescid-i Aksâ'yı ve Kudüslü Müslümanları yalnız bırakmadıklarını, çalışmaları yoğunlaştırarak Kudüs'teki ihtiyaç sahibi aileleri yıl boyu yaptıkları yardımlarla desteklediklerini belirtti.
Osmanlı döneminden kalma Haseki Sultan Tekkesi içerisinde hizmet veren Kudüs Yetimler Okulu'nu finanse etmeye çalıştıklarını belirten Demirci, "600 kişi kapasiteli okulda geçen sene sadece 70 öğrenci eğitim gördü. Bu sene başında öğrenci ve ailelerine yaptığımız yardımlarla kayıt yaptıran öğrenci sayısı 200'e yaklaştı. Dönem ortasında olmamıza rağmen hala öğrenci kayıtları alınıyor." ifadelerini kullandı.
Mescid-i Aksâ'nın doğusunda yer alan Makasıd Vakıf Hastanesi'nde, Mescid-i Aksâ savunması yaparken çıkan çatışmalarda yaralanan Kudüslüler başta olmak üzere, sağlık sigortaları iptal edilen Müslümanların, Batı Şeria ve Gazze'den yoğun bir şekilde Kudüs'e gelen hastaların tedavi edildiğini belirten Demirci, ciddi ekonomik darboğaz nedeniyle kapatılmanın eşiğindeki Makasıd Hastanesi’nin ilaç ve tıbbi ihtiyaçlarını imkanlar dahilinde karşılamaya çalıştıklarını söyledi.
İşte Kudüs’ten Mescid-i Aksâ Mütevelli Heyeti Üyesi ve Kudüs Araştırmacısı Dr. Fahri Ebu Diyab, Kudüs Araştırmaları Uzmanı Dr. Ali İbrahim, insan hakları örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve Mirasımız Kudüs Derneği ekibinin hazırladığı “2022 Kudüs Raporu”nun detayları:
2022 Kudüs raporu Yahudileştirme ve tehcir kıskacında Kudüs
İşgalci İsrail, Kudüs şehrinin İslami kimliğini ve tarihi dokusunu değiştirip Yahudileştirme faaliyetlerini sürdürürken, şehrin gerçek sahibi ve sakini olan Filistinliler ise ev ve işyerlerinin işgali, evlerinin yıkılma ve zorla sınır dışı edilme tehdidi ile karşı karşıya.
İşgalciler, Kudüs’ü Yahudileştirmek ve şehrin üzerinde kontrol ve yönetim haklarını ispat ve hayalini kurdukları tapınak inşa etme arzularını gerçekleştirmek amacıyla içine kutsal hikayelerin yerleştirildiği anlatımlarla, işgalci Yahudilere ve dünyaya yeni bir Kudüs tarihi dayatmaya çalışıyorlar.
İşgalci İsrail yetkilileri Kudüs'e dair hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla Kudüs'ün aslını teşkil eden tüm var olan hakikatleri değiştirmeye çalışıyor. İsrail Kudüs'ün asıl sakinleri olan Müslüman veya Hıristiyan Arap sakinlerinin evlerini yıkıyor, sınır dışı ediyor ve onları adeta kimliksizleştiriyor. İsrail bunları yaparak Kudüs'ü İslami tarihinden ve geçmişinden ayırarak kendisinin Kudüs üzerinden kurmayı hedeflediği kontrol ve hegemonyanın altyapısını oluşturuyor. Esasında İsrail Kudüs şehrini geçmişle olan bağlarından kopararak kendi inandığı, yaymak istediği hikayeleri ve hurafelerin zihinlere daha kolay bir biçimde yerleşmesini sağlamaya çalışıyor. Böylelikle geçmişi unutulan şehre yeni hikayeleri dayatarak şehir üzerindeki hakimiyet hayallerini gerçek bir zemine kavuşturmuş oluyor.
Bu raporu, Kudüs'te yaşananlara ışık tutmak, İsrail’in Kudüs'ün, tarihine, tarihi eserlerine ve kutsallarına yönelik yürütmeye çalıştığı gerçekleri değiştirme hamlesine, aynı zamanda hem hükümet hem yerleşimciler tarafından Kudüs'e ve halkına yapılan saldırılara ışık tutmak için hazırladık.
Ev yıkımları, ruhsat verilmemesi, tahliye emirleri ve zorla tecrit politikası
Kudüs'ün planlama ve inşa proje politikaları, Kudüs İşgal Belediyesi ve İsrail Arazi Dairesi adı verilen kurumla birlikte Bölgesel İnşa ve Planlama Komitesi tarafından belirleniyor.
Başlıca yasadışı yerleşim birimi alanlarının artırılması ve genişletilmesi, yapısal planların değiştirilmesi ve Kudüs'ün kamu alanlarının (Yahudiler lehine) düzenlenmesi, özellikle kaçak yerleşim birimlerinin inşa projelerinin Kudüs'ün batısında yer alması, Müslüman ve Arap nüfusunun yoğunlukla yaşadığı mahallelerin kasıtlı olarak seçilmesi projeleri dikkat çekmektedir.
Bu projelerin temel hedefi zaman içerisinde Kudüs'teki Yahudi yerleşimci sayısını artırmaya yöneliktir. İhtiyacı aşan bu projelerle ilerleyen zamanda buraya yeni yerleşimciler getirip yerleştirerek nüfustaki Yahudi oranlarını arttırmak ve aynı zamanda bu arazilerde Kudüslülerin faydalanmasını engellemektir.
Siyonist işgal rejimi, çoğunluğunu Ukrayna – Rusya savaşı bahanesi ile toplamda 70 bin Yahudi’yi işgal ettiği Filistinlilerin arazilerine yaptırdığı konutlara yerleştirdi. İşgalci Yahudilerin %54'ü Rusya'dan, %21'i Ukrayna'dan, %5'i ABD ve %4'ü Fransa'dan getirildi.
Planlama projeleri kesin ve net bir biçimde ırkçı ve ayrıştırıcı yöntemlerle şehri asıl sakinlerinden arındırarak demografik yapıyı sonradan gelen yerleşimcilerin lehine çevirecek şekilde çiziliyor. Bununla birlikte Filistinli vatandaşların ihtiyaçları hiçbir şekilde dikkate alınmıyor.
Kudüs'ün doğu kısmının nüfusunun 395.000'e ulaşmasına ve toplam Kudüs nüfusunun %42'sini oluşturmasına rağmen İşgal yönetiminin kısıtlama politikalarından dolayı şehrin yüz ölçümünün sadece %13'ü Kudüslü Müslüman ve Arapların kullanmasına ve yaşamasına tahsis edilmiştir.
İsrail, Kudüslü Müslüman ve Arapların yaşadığı bölgeleri kıskaca alabilmek ve böylelikle onlara yönelik kontrolünü arttırma amacıyla, Kudüs'ün çeşitli noktalarında yerleşim birimlerini inşa ediyor.
Kudüs'te toplam 237.729 konut bulunuyor. Bu konutların sadece 57.335'i Kudüslü Müslümanlar ve Araplara ait.
Önümüzdeki yıllar içerisinde Arap mahallelerinde veya Kudüslülerin kullanımına hizmet edecek hiçbir yerleşim alanı inşası planlanmıyorken, yerleşimcilere hizmet edecek 89.000 yeni yerleşim birimi inşa edilecek.
İşgal belediyesi, sistemli ve bilinçli bir politikayla Müslüman mahallelerinde herhangi bir imar projesi planlamadığı gibi, yeni ruhsat verilmesini engelleyip mevcut ruhsatları da iptal etmeye çalışıyor. Bütün bu politikalar imara uygun bölgeleri, kamu alanı, yeşil alan veya arkeolojik kazı alanı olduğunu iddia ederek hayata geçiriyor.
İşgalci Kudüs belediyesi, Kudüs'ün doğu tarafının %87'sinin imara uygun olmayan kamusal alan olduğunu iddia ederek, buradaki Filistinli ve Arap nüfusunu azaltmaya çalışıyor. Ruhsat almaması bahanesiyle Kudüs'teki ev yıkımları bu sene içerisinde hız kazandı. İşgalci İsrail belediyesi yetkilileri Kudüslülerin meşru ruhsat taleplerini reddettiği gibi, yıl içerisinde 207 ev ve tesis yıkımını gerçekleştirdi.
Wadi Yadul Mahallesi’nde 84, Wadi Qaddum Mahallesi’nde 12, El Bûstan Mahallesi’nde 116, Tur Mahallesi’nde 54, Tekbir Dağı Mahallesi’nde 241 olmak üzere Kudüs’ün farklı mahalle ve semtlerinde Kudüslü Müslümanlara ait toplamda 984 ev ve işyerine yıkım emri verildi.
Toplamda yaklaşık 124.000 Filistinlinin yaşadığı 22.389 ev, yıkım ve yerinden edilme tehdidiyle karşı karşıya.
2022 yılında Kudüslüler tarafından farklı mahallelerde bulunan ve bütün şartları sağlayan 521 yapı ruhsatına başvuruldu. Bu başvuruların Kudüs'ün şehir merkezinde uzak bir yerde bulunan Beyt Hanina'da olan 12’si kabul edildi. Buna karşın 509 başvuru tamamen siyasi bahanelerle reddedildi.
İşgal belediyesine bağlı yerel mahkeme tarafından ruhsatsız inşa edildiği bahanesiyle toplam 810 dosyaya yıkım emri ve idari para cezası verildi. Toplam kesilen para cezası 9 milyon 850 bin dolar.
KUDÜS'TE ARAZİLERE EL KOYMA VE YERLEŞİM PROJELERİ
2022 yılında Kudüs'te toplam 15.200 dönüm araziye el konuldu. Bu araziler İşgalci Kudüs Belediyesi, Doğa Kurumu, Tarihi Eserleri Koruma Kurumu, İsrail Araziler Kurumu ve bazı yerleşimci dernekler tarafından ele geçirildi. Arazilere el koymadaki temel amaç buralarda yeni yerleşim alanları inşa etmek ve mevcut yerleşim alanlarını birbirine bağlamak adına yeni otoban, köprü ve tüneller inşa etmek. Böylece yine Kudüslü Müslüman ve Arapların yaşadığı mahalleleri birbirinden kopararak oraları ablukaya ve kıskaca almak.
Sadece bir yıl içerisinde Kudüs topraklarında 17.918 yeni yerleşim biriminin inşasına izin verildi. Bu projelerin bir kısmı inşa edilmeye başlandı.
MESCİD-İ AKSÂ ÇEVRESİNDEKİ YAHUDİLEŞTİRME PROJELERİ VE TÜNELLER
İşgalci İsrail makamları, Kudüs'ün tarihi çehresini değiştirip uygulamak istediği planları gerçekleştirmek adına Kudüs'te 32 Yahudileştirme projesi üzerinde çalışıyor. Bu projeler özellikle Mescid-i Aksâ’nın görünürlüğünü azaltmak, Aksâ'yı Yahudi simgelerle kuşatarak gerçek Müslüman kimliğinden koparmak amacıyla Mescid’in yakın çevresinde yapılıyor. İşgal devleti ve yerleşimci dernekler bu projeler için toplamda 52 milyarlık bir dolar bütçe ayırdılar.
Mescid-i Aksâ'nın gerçek İslâmi kimliğini gösteren tüm anıt ve kanıtların üstünü kapatıp kendi misyonları doğrultusunda yeni anıtları ortaya çıkararak o hikayeleri gerçekleştirmek adına Mescid-i Aksâ’nın çevresindeki İslami eserleri tamamen yok etmek istiyorlar. Bunun için Mescid-i Aksâ hem fikriyatta hem de yapılan kazılarla fiziki olarak tehlike altında.
Yerleşim projelerinin en önemli rol sahiplerinden biri olan Elad Derneği bu yıl iki yeni tünel kazmaya başladı. Tünellerden birincisi Mescid-i Aksâ’nın güney tarafında tarihi Silvan Pınarı’ndan başlayarak Meğaribe Kapısı ve Burak Duvarı alanına kadar ilerliyor. Diğeri ise Mescid-i Aksâ’nın güney doğu tarafından başlayan Azra Pınarı bölgesi ile Mescid-i Aksâ’nın hemen bitiminde, güney cephesinde Emevi Saraylarına kadar uzanıyor.
Bu kazılar, altından tünellerin geçtiği 57 evde çatlakların oluşmasına sebep oldu. Mescid-i Aksâ yakınlarındaki Silsile Caddesi'nde bulunan bazı ev ve dükkanlarda da çatlaklar oluştu.
İşgal devleti yetkilileri bu projeleri Kudüslülerin yaşam alanlarına ve arazilerine el koymak ve onları yerinden etmek ve kıskaca almak için kullanıyor.
Mescid-i Aksâ’nın çevresinde ve altında yaptıkları kazılarla kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri hiçbir tarihi eseri bulamadılar. Bölgede yaptıkları bu projelerde kendi iddialarını ispat edecek sahte anıtları oraya koyup onlar üzerinden tarihi hikayeleri uydurmaya çalışıyorlar.
Mescid-i Aksâ’nın çevresine sahte mezarlar inşa etmek için şimdiye kadar el konulan arazi miktarı 620 dönümü buldu.
Mescid-i Aksâ’nın doğusunda bulunan ve mülkiyeti Kudüs İslami Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait Tantur Firavun bölgesinde şimdiye kadar 280 sahte mezar dikildi, Wadi Rababa bölgesinde ise 50 mezar dikilerek şimdiye kadar dikilmiş olan sahte mezar sayısı 12.800'e ulaştı.
İşgal devleti yetkilileri tarihi ve İslami Yusufiye Mezarlığı’ndaki mezarları tahrip ederek bölgeyi kamusal parka çevirme planlarının çalışmaları hala sürüyor.
Mescid-i Aksâ'nın etrafını çevirecek Tevrat Bahçeleri projesi için 9.37 milyar dolar ayrıldı. Bu projeyle Mescid-i Aksâ’nın, yakınındaki diğer Arap ve Müslüman mahalleleriyle bağlarının koparılması hedefleniyor..
Yerleşim projelerine hizmet etmek ve Kutsal Şehir algısını Yahudiler lehinde değiştirmek için, Kudüs'ün güneyinde yaklaşık 23.000 metrekarelik Yahudi propagandası yayma amacıyla turistik kültür merkezi inşa edilecek.
MESCİD-İ AKSÂ’YA YÖNELİK İHLALLER
Mescid-i Aksâ'nın üzerinde Yahudileştirme planları kurmak ve onları hayata geçirmek, Mescid-i Aksâ'yı zamansal ve mekânsal olarak bölüp bir kısmını Talmudi ayinlerinin yapıldığı bir ibadet alanına çevirmek, işgalci İsrail devletinin tüm kurumlarının desteklediği en önemli amaç ve hayallerden birkaç tanesi.
Bu yıl işgalci İsrail mahkemelerinin yerleşimcilere Mescidi Aksâ'da toplu ve aleni bir şekilde ibadetlerini yapmalarına izin vermesi tehlikeli bir dönüm noktası oldu. Mescid-i Aksâ’da ibadet eden radikal yerleşimciler varlıklarını dayatmak için yaptıkları Talmudi ayinlerle beraber, Mescid’in alanında hayvansal ve bitkisel kurbanlarını adamaya çalıştılar.
2022 yılı içerisinde Mescid-i Aksâ’ya 51.000'den fazla yerleşimci baskın düzenledi.Acil müdahaleye ihtiyacı olan yerlerin varlığına rağmen İslami Vakıflar Dairesi’nin caminin içerisindeki restorasyon ve onarım çalışmaları 103 kez engellendi.
İşgal polisi 915 Müslüman'a Mescid-i Aksâ veya Kudüs'ten uzaklaştırma kararı verdi.
İşgal polisi Mescid-i Aksâ'nın 32 Kudüslü güvenlik görevlisi tutukladı ve Aksâ'dan uzaklaştırma kararı verdi.
İşgal polisi Mescid-i Aksâ’nın kapılarını birkaç saatliğine veya bir süreliğine kapatmayı alışkanlık haline getirdi ve bunu bir yıl içinde 13 kez tekrarladı. Yine Mescid’in ses sisteminin ve hoparlörlerinin kablolarını birkaç defa parçaladı.
İşgal polisi birçok defa Mescid-i Aksâ’ya baskın düzenleyip namaz kılanlara saldırdı.
BASKINLAR, YASAKLAMALAR, HAK İHLALLERİ, CEZALAR, TUTUKLAMALAR…
İşgal güçleri Kudüslülerin ev ve mahallelerine düzenlediği baskınları ve saldırgan tavırlarını daha da şiddetlendirerek sürdürdü.
Pandemiden itibaren sıkıntı içerisinde olan ve zorluklarla mücadele eden eski şehrin tüccarlarının ekonomik dengelerini bozarak onları şehrin dışına göç etmeye zorlama amacıyla vergi memurları tarafından denetimler sıklaştırılarak cezalar büyük ölçüde artırıldı.
2022 yılı içerisinde şimdiye kadar 317 dükkân, atölye ve diğer iş yerine vergi dairesi tarafından baskın düzenlendi ve toplamda 5 Milyon 323 bin dolar vergi ve para cezası kesildi.
2022 yılı içerisinde şimdiye kadar 946 eve baskın düzenlendi. Bu baskınlar genelde Silvan Mahallesi, Tekbir Dağı, Tur Mahallesi, Şufat Mülteci Kampı ve Beyt Hanina'da gerçekleştirildi.
Kudüs'te çoğunluğu eski esirler tarafından sunulacak 70 seminer veya konferans, işgal polisi ve istihbaratı tarafından engelledi.
Kudüslülere hizmet eden 18 kültür ve spor faaliyeti gösteren kurum kapatıldı.
İşgal güçlerinin saldırılarında 17 Kudüslü şehit oldu.
Aralarında 601’i çocuk olan 3009 Kudüslü gözaltına alındı veya tutuklandı.
42 çocuğa ev hapsi, 13 çocuğa da evlerinden uzaklaştırma cezası verildi.
Para cezası, serbest bırakma kefaleti ve kötü niyetli para cezaları olmak üzere toplam 4 milyon 60 bin dolar para cezası kesildi.
571 Kudüslü işgal polisi tarafından usulsüzce ve hiçbir sebep olmaksızın Kudüs'ün batı tarafında veya farklı bölgelerde bulunurken saldırıya uğradı.
İşgal polisi bu yıl Kudüs'te bulunan ve mülkiyetleri farklı kurumlara ait 53 eğitim kurumuna baskın düzenleyip 6'sının ruhsatını iptal etti. (Kudüs'te bulunan 197 eğitim kurumunun bir kısmı Filistin hükümetine, bir kısmı Kudüs İslami Vakıflar Daire Başkanlığı, bir kısmı BM Filistin Yardım Ajansı -UNRWA-, bir kısmı ise İşgal hükümetinin belediyesine veya eğitim bakanlığına bağlı çalışıyor.)
İşgal belediyesi bu yıl içinde Kudüs'teki 13 cadde ve sokağın ismini değiştirip gerçek kimliğinden kopararak İbranileştirmeye ve Yahudileştirilmesine katkıda bulundu.
Türk halkının desteği, yetimlere ve hastalara umut oluyor…
İşgal rejimi ve Siyonist Tapınak Örgütleri, Müslümansızlaştırılmış Kudüs hayallerini gerçekleştirmek için her türlü adımı atarken, Kudüslü Müslümanların hayatlarını her anlamda yaşanmaz hale getiriyor. Mirasımız Kudüs Derneği olarak 2022 yılında da Türkiye’deki gönüllülerimiz ve yurtdışındaki gurbetçi gönüllülerimizin katkılarıyla Kudüslü Müslümanların insani ihtiyaçlarını karşılamak için yoğun bir mesai harcadık.
Mirasımız Kudüs Derneği’nin 2022 Kudüs Faaliyetleri
Başta Ramazan ayı olmak üzere yıl boyunca devam eden gıda yardımları kapsamında toplamda 10.790 Aileye Kumanya desteği verdik. Ramazan ayında 241 aileye 362.500 TL Fitre ve 157 aileye 2.977.950 TL Zekât ulaştırdık. Başta Mescid-i Aksâ alanı olmak üzere Kudüs’teki farklı lokasyonlarda 9.753 aileye iftar yemeği verdik.
Kurban Bayramında İslami usullere göre ve hijyenik ortamlarda kestiğimiz kurbanları Kudüslü ihtiyaç sahibi 850 aileye paylaştırdık.
Ramazan ve Kurban Bayramlarında 557 çocuğu bayramlık ve bayram harçlığı ile sevindirdik.
İşgalcilerin her türlü baskısına rağmen canları pahasına Kudüs ve Mescid-i Aksâ nöbeti tutan 225 ihtiyaç sahibi aileye yıl boyu nakdi yardım desteği verdik ve vermeye de devam ediyoruz.
1600 haminin desteği ile Kudüslü 160 yetim çocuğa yıl boyunca destek oluyoruz.
Eğitim ve öğretim sezonu başında 650 çocuğa okul çantası ve kırtasiye malzemesi dağıtıldı.
Kudüslü Ailelerin kendi arazilerine 640 adet yetişmiş zeytin ağacı diktik. (Ekim – Mart ayları arası iklim şartlarına göre zeytin ağacı dikimleri devam ediyor.)
Kış yardımları kapsamında şu ana kadar 437 aileye battaniye, ısıtıcı ve kışlık giyecek yardımı, 150 yetim ve ihtiyaç sahibi çocuğa da kışlık mont dağıtımı gerçekleştirdik. (Kış mevsimi süresince bu faaliyetler devam ediyor)
Mescid-i Aksâ’ya 70 metre mesafede bulunan (Hürrem Sultan Tekkesi ile aynı Külliyede) Kudüs Yetim Okulu ve Meslek Lisesi’nin ihtiyaçları kapsamında toplamda 130 öğrencinin eğitim masrafları, bursları ve ailelerinin gıda ihtiyaçlarını gidermek maksadıyla başlattığımız kampanya çerçevesinde Kudüs Yetim Okulu’na şu ana kadar 865.340 TL nakdi destek verdik. Bu çalışma eğitim sezonu boyunca desteklenmeye devam edecek.
Makasıd Vakıf Hastanesi Başhekimi Dr. Adnan Ferhad’ın “Burası Mescid-i Aksâ'dan Sonra Kudüs'ün En Önemli Mekânı!” dediği Makasıd Hastanesi’nin ihtiyaçları kapsamında bu yıl 533.350 TL katkı sağladık. Makasıd Hastanesi Kudüslülerin %80’ine ve Filistin genelinin %60’ına sağlık hizmeti veriyor. Vakıf hastanesi olmasından dolayı ihtiyaç sahiplerine de ücretsiz tedavi imkânı sunuyor. Hastane yönetiminin ihtiyaç ve taleplerine göre Makasıd Hastanesi’ne yardımlarımız yıl boyu devam ediyor.
Mirasımız Kudüs Derneği olarak Kudüs ve Civarındaki Osmanlı Mirasının imar ve ihyası için yaptığımız restorasyonlar çerçevesinde Kadim Kudüs içerisinde bulunan Mescid-i Aksâ murabıtı Atıf Cevlani’nin evinin restorasyonunu gerçekleştirdik. Bu çalışma için harcadığımız bütçe ise 983.000 TL
26 Ülkeden 179 Karikatürist, “Özgür Kudüs” İçin Çizdi
Bu yıl 5. kez gerçekleştirdiğimiz “Uluslararası Mirasımız Kudüs Karikatür Yarışması” Kudüs şehri ile alakalı; insan hakları, adalet, özgürlük, sevgi, kültür, sosyal hayat, sosyal sorumluluk, barış, şehir hayatı gibi kavramlar ve konuların zenginleştirici bir perspektifle karikatürlerle işlenirken, sosyal hayatta kültürel mirasın önemini, kültürel miras çerçevesinde sosyal sorumluluk bilinci oluşturmak, Kudüs'ün kültürel mirasa katkısını ve kültürel hayattaki önemini gündeme getirerek, Kudüs’teki işgali, yaşanan insanlık dramını ve özgür Kudüs özlemini dünya insanlığının gündemine almaya çalıştık. 26 ülkeden 179 karikatürist tarafından gönderilen 455 karikatür, 6 ülkeden tanınmış karikatüristlerden oluşan bir jüri ile değerlendirildi. 17 Aralık’ta düzenlediğimiz bir törenle de ödüller sahiplerine teslim edildi.
Mirasımız Kudüs Derneği olarak, 15 yıldır bir yandan Osmanlı’nın Kudüs’teki tarihi mirasını ihya ederken, bir yandan da yıl boyunca Kudüslü Müslümanların hayata tutunmalarını sağlayacak insani yardım faaliyetlerini sürdürüyoruz. Öte yandan yurtiçinde düzenlediğimiz seminerler, konferanslar, yarışmalar ve dergi, kitapçık v.b. basılı materyaller aracılığıyla bilinçlendirme faaliyetlerine devam ediyoruz.