Atakoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının organizasyonuyla yarın, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) "15 Temmuz Destanı Milletin Zaferi" başlıklı konserde sahne alacak.
Konserde "15 Temmuz Destanı" adlı senfonik eserini de yorumlayacak sanatçı, yaptığı açıklamada, eserde darbe girişimi gecesini kronolojik olarak işlediğini belirterek, "15 Temmuz'un ilk anından son anına kadar yaşananları bestelemeye çalıştım. O gece yaşananları müzikle betimliyor, tasvir ediyor, duyuruyor ve hissettiriyor bu çalışma. Ben de onu yapmaya çalıştım. Bunu anlatırken sadece ve sadece kendi bestecilik hislerimle ve duygularımla davrandım." şeklinde konuştu.
"Müzikte insan unsuru çok önemli"
Fahir Atakoğlu, Türkiye'nin yakın tarihinde yaşananlara ilişkin besteler yaptığını vurgulayarak, "Müzikte insan unsurunu çok önemli buluyorum. Bu yüzden 15 Temmuz Destanı'nı da insani duygulara odaklanarak besteledim. Böyle önemli tarihlerin bir şekilde sanat aracılığıyla her zaman insanlara hatırlatılması gerekiyor. Özellikle 15 Temmuz'un unutulmaması, bir daha yaşanmaması için ben de bir müzisyen olarak üzerime düşeni yaptım." ifadelerini kullandı.
15 Temmuz Destanı'nın hazırlığının 2 ay sürdüğünü kaydeden sanatçı, şu bilgileri verdi:
"Çalışmayı Kovid-19 zamanında hazırladığım için çok zor olmuştu. İlk kayıtların tamamlanması, notaların gönderilmesi biraz zorlu geçti. İlk konseri de 2020'de Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile Külliyede yapmıştık. O tarihten sonra bu çalışmanın konserini hiç vermedik. Dolayısıyla pazar günkü konser ikinci olacak. Tabii bu müziğin hazırlanma sürecinde büyük bir koro var. AKM'de koro olmayacak fakat daha büyük bir orkestrayla sahneye çıkacağız. Kısacası seyirciler için güzel bir çalışma çıkacak ortaya."
Atakoğlu, konserde "Yeşilada" ve "Sarı Zeybek" adlı çalışmalarını da seslendireceğinin altını çizerek, "Hem 15 Temmuz'u hem de yakın tarihimizi hatırlayacağımız bir konser olacak. Milli Mücadeleden Cumhuriyet tarihine ve oradan günümüze gelen sürece dair uzun soluklu bir konser olmasını istedik." dedi.
"Mimar Sinan ve Cumhuriyetin 100. Yılı projelerimi hazırlıyorum"
Fahir Atakoğlu, bundan sonraki müzik çalışmalarına da değinerek, şunları söyledi:
"Her zaman müzik yapmaya devam ediyorum. Biliyorsunuz film müzikleri yazıyorum genellikle. En son Mısırlı yönetmen Amr Arafa'nın yönettiği Ahl Al Kahf filminin müziklerini yaptım. Daha yeni bitirdim. Çok epik ve büyük bir işti. Kerem Bürsin'in Mavi Mağara filminin müziklerini henüz bitirdim. Elimde halihazırda sürdürdüğüm iki proje var. Birincisi Mimar Sinan'a dair müzik çalışması, ikincisi de Cumhuriyetin 100. yılı temalı bir çalışma. Şu an elimdeki bu iki projeyi hayata geçirmek için uğraşıyorum. Bu arada yeni teklifler olması durumunda film ve dizi müziklerini de sürdürmek istiyorum."
Fahir Atakoğlu kimdir?
İstanbul'da 1963'te dünyaya gelen Fahir Atakoğlu, 7 yaşında piyano çalmaya başladı, lise yıllarında müzik öğretmeni Muzaffer Uz aracılığıyla Cemal Reşit Rey ile tanıştı.
Rey'den özel ders alan Atakoğlu, İstanbul Devlet Konservatuvarının ardından 1980'de Londra'daki Croydon College'da eğitim gördü.
Türkiye'ye döndükten sonra 1983'te reklam müzikleri üzerinde çalışmaya başlayan ünlü müzisyen, 1990'lı yıllarda belgesel müziklerine imza atmaya başladı.
Atakoğlu, aynı yıllarda MFÖ, Sertab Erener, Sezen Aksu ve Levent Yüksel'in yanı sıra Yunan müzisyen Notis Sfakinakis ile çalıştı.
"Cumhuriyet", "Sarı Zeybek" ve "Demir Kırat" belgesellerinin müzikleriyle başarısını kanıtlayan sanatçı, "Fahir Atakoğlu", "Fahir Atakoğlu 2", "As One", "If" ve "İstanbul in Blue" adlı solo albümleriyle de dikkati çekti.
Fahir Atakoğlu'nun "Muhteşem Yüzyıl" dizisi için hazırladığı müzikler dünya çapında ilgi gördü. Ünlü müzisyen, yaptığı dizi müziklerini iki ayrı albümde topladı.
"Büyükada'da Sürgün" belgeseli için yaptığı müzikler Milano Film Festivali'nde birinci olan Fahir Atakoğlu, 2014'te Turk of America dergisi tarafından Amerika'da yaşayan en etkili 50 Türk arasında gösterildi.