KFOR’da görevli personele de hitap eden Bakan Yaşar Güler şunları söyledi:

“Kahraman Silah ve Mesai Arkadaşlarım, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Dost ve kardeş ülke Kosova’yı ziyaret etmekten ve sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bölgesel ve küresel gerginliklerin tırmandığı kritik bir dönemde, Türkiye olarak Karadeniz’den Afrika’ya, Orta Doğu’dan Kafkaslar’a kadar barış ve istikrarın hâkim olması için yoğun gayret sarf ediyoruz. Aynı şekilde Balkanlar’da da barış, güvenlik ve istikrarın korunmasına büyük önem veriyoruz.Bu kapsamda tarihî, kültürel, dostluk ve kardeşlik bağlarımız bulunan ve Balkanlardaki önemli ortaklarımızdan biri olan Kosova ile de yakın iş birliği içerisindeyiz. Sınırımız olmasa da komşu ülke olarak gördüğümüz Kosova ile kültürel bağlarımıza yaraşır şekilde iş birliği ve ilişkilerimiz, başta savunma ve güvenlik olmak üzere her alanda güçlenerek devam etmektedir. Ayrıca burada yaşayan soydaşlarımız da iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimi açısından önemli bir köprü vazifesi görmektedir.

KFOR’A EN ÇOK DESTEK VEREN İKİNCİ ÜLKEYİZ

Kosova’yı tanıyan ilk ülkelerden biri olarak buradaki huzur ve barış ortamının devamı için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Birleşmiş Milletler Kararları çerçevesinde ve NATO bünyesindeki barışı destekleme ve koruma misyonu kapsamında 1999 yılından beri buradaki faaliyetlerini büyük bir gayretle sürdürüyor. Nitekim Kosova’daki güvenlik, barış ve istikrarın devamı için NATO Kosova Gücü’ne (KFOR) en çok destek veren ikinci ülkeyiz.

Bir süre önce bölgede gerginliğin artması ve meydana gelen olaylar sonrası, 65’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığımıza (Kırklareli) bağlı bir Komando İhtiyat Taburumuz, Haziran ayında buraya görevlendirilmişti. 10 Haziran-31 Ağustos tarihleri arasında bölgede sükûnetin sağlanmasına sizlerle birlikte katkılar sağlayan bu birliğimiz, görevini başarıyla icra ederek 5 Eylül’de ülkemize dönmüştür.

TSK’NIN VARLIĞI GÜVEN VERİYOR

Kosova ile olan dostluk ve kardeşliğimizin en açık göstergelerinden biri sizin buradaki varlığınızdır. 1999 yılından bugüne kadar şanlı Türk ordusunun buradaki varlığı, dost ve kardeş Kosova halkına güven vermektedir. Dolayısıyla burada bulunmak, Kosova’da görev yapmak her Türk askeri için ayrı bir gururdur. Sizler, burada sadece askerî görevlerinizi yerine getirmekle kalmıyor, aynı zamanda iki ülke arasındaki dayanışma ve iş birliğini güçlendiren birer elçi olarak da hizmet ediyorsunuz. Diğer yandan sizlerin buradaki varlığı, özellikle barış ve istikrarın güvencesi olması bakımından son derece kıymetlidir.

Bu yönüyle sizler, bir yandan Kosovalı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterirken diğer yandan da Türkiye’nin gücünü ve kararlılığını temsil ediyorsunuz.

TEK YOL DİYALOG

Son dönemde yaşanan gelişmeler de dikkate alındığında bir kez daha ifade etmek isterim ki Kosova’da ve bölgede, kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasının tek yolu diyalogdur. Türkiye olarak diyalog sürecini destekliyoruz, desteklemeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz hafta Kosova Görev Gücü Komutanlığını devralmamızla birlikte sorumluluklarımız daha da artmıştır. Komutanlığımız döneminde bölgedeki tüm unsurları eşit gören ve ayrım gözetmeyen profesyonel bir yönetim ilkesi sergileyeceğiz. Bölgedeki güvenlik, barış ve istikrarın teminatı olarak sizlerin de görevlerinizi çok daha yüksek bir motivasyonla yerine getireceğinize yürekten inanıyorum. Görevinizde başarı sağlamanız, disiplin ve iş birliğini gerekli kılmaktadır. Bu vesileyle önemsediğim bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum:

Sizler, tüm nitelikleriniz hassasiyetle dikkate alınarak emsalleriniz arasından bu kıymetli görevlere seçildiniz. Zira dünyanın en başarılı savunma örgütü olarak kendini kanıtlamış NATO bünyesinde Türk Silahlı Kuvvetlerini temsil eden görevler icra ediyorsunuz. Uluslararası arenada ülkemizin saygınlığını ve itibarını temsil etme misyonu Kosova’da sizlere emanet edilmiştir.

Türk askerinin sahip olduğu imkân ve kabiliyetlerle, bölgedeki etkisini ve bunun uluslararası ilişkilerimize katkısını her daim göz önüne alarak faaliyetlerinizi icra edin. Zira dünya barışı için esasların belirlendiği günümüzde, artık çok açık bir şekilde görülmüştür ki Türkiye olmadan kurulmaya çalışılan hiçbir masanın başarılı olma şansı yoktur.

TÜRKİYE İLE BİRLİKTE OLANLAR KAZANACAK

Birçok uluslararası analistin de ifade ettiği gibi Türkiye’yi içermeyen hiçbir değerlendirmenin kıymetiharbiyesi bulunmamaktadır. Ve daha önce vurguladığım gibi önümüzdeki dönemde Türkiye ile birlikte olanlar kazanacaktır. Ülkemizin bu önemli seviyelere ulaşmasında şüphesiz sizlerin icra ettiği başarılı faaliyetlerin de payı vardır. Bu, aynı zamanda seleflerlerinizden kalan önemli bir mirastır.

Dolayısıyla tüm bunların bilinciyle sorumluluklarınızı en mükemmel şekilde yerine getirmeye gayret edin. Millî, manevi ve mesleki değerlerimiz ışığında aldığınız eğitim ve kurslar, sizlere tevdi edilen vazifenin altından rahatlıkla kalkmanızı sağlayacaktır. Bu vesileyle bugüne kadar gösterdiğiniz yoğun gayret ve özveri için hepinize teşekkür ediyorum. Bundan sonra da görevlerinizi layıkıyla yerine getireceğinize yürekten inanıyor, hepinize üstün başarılar diliyorum. Sizleri bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.”