Yıldız'ın TV5'te yaptığı açıklamalar şu şekilde;
Erbakan Hoca'nın genel merkezde verdiği teşkilat esaslarında veya büyüklerimizin teşkilat içerisinde eğitimlerde bize anlattıkları temel birkaç esas ilke vardı. En başında şunu derdi; Bir ben daha iyisini yapacağım diye ayrı baş çekmemelisiniz, çekemezsiniz. İki, merkeze karargaha bağlı olarak çalışacaksınız. Onun dışında herhangi bir çalışma yolu, metodu asla kabul edilemez. Bu teşkilat esaslarında sık sık bütün eğitimlerde muhakkak konuşulan iki temel ilkeydi. Zaten yani Saadet Partisi'nden Milli Görüş Hareketi'nden kopan tüm parçaların geldikleri nokta itibariyle merhum hocamızın bu iki temel esasının ispat mahiyetinde bir durum arz ediyor. hatırlayın ilk çıktıklarında da yani vakıf adı altında çıktılar. Bakın bu işin sonu siyasi yapılanmaya gider. Bu çocukları kandırmayın. İnsanlarla dalga geçmeyin. İnsanların zekasına hakarettir bu. Bir teşkilat mensubu bir işin bir yerden ayrılıp başladığında onun nereye varacağını üç aşağı beş yukarı tahmin eder ancak o zaman ısrarla hayır bunun bir siyasi hareketle bir alakası yok deyip önce oradan gerçeklikle bağlarını kopardılar. Yani aslında ta o zaman müstakilen bir iş yapmayacağı açık ve net ortadaydı. Ama insanlar samimi olarak bir kısmı inandı ve devamlı da peşine gittiler. İkinci nokta yani şu ana kadar tabanının kendisiyle yol yürümesinin en temel motivasyon unsuru herhangi bir ittifaka dahil olmaksızın müstakilen bir siyasi hareket olarak arenaya çıkmak ve burada mevcut dengeleri değiştireceğine dair bir inançtı. şimdi en temel motivasyonu bu iken ve ve kendi ifadeleriyle yüzde altmış oranında bir tabanın karşı olduğu kendisinin böyle bakmakta olan bir gemiye girmeyeceğine dahil olmayacağına dair beyanları olmasına rağmen hem kendisine hem tabanına rağmen böyle bir hamleyi yapmanın gerekçesi nedir?




