Yetiş, Süper Kupa krizine ilişkin "Biz TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin yanına gittik ve kendisine "Nasıl oldu bu olay?" İşte o başlık: Denk mi geldi, Den mi getirildi? Futbolda üst üste 3 skandal oldu: Hakem yumruklanması, İstanbulspor'un sahadan çekilmesi ve Süper Kupa krizi... 3'ü üst üste gelince Sn. Büyükekşi bunların "denk getirildiğini" düşünüyor. Süper Kupa krizinde şöyle bir durum da var. Suudi Arabistan tarafının da suçları var. Suudi Arabistan yetkilileri maç günü soyunma odasına FB ve GS'nin malzemecilerini kilitlemişler ve arama yapmışlar, Ali Koç filmi bundan sonra kopardı 'Bu olmaz, biz buna izin veremeyiz orası bizim mahremimiz oraya kimse giremez. Suudi Arabistanlı oyuncular bizim ülkemize gelse böyle bir şey asla olmaz aksine misafirperlik olur.' dedi ve geri dönüşü olmayan bir yola girildi olaylar bundan sonra inatlaşma üzerinden devam etti. Maçın oynanmayacağını biz 3 saat önceden tahmin ettik hakemler gitti ama biz dedik ki 'Bu maç oynanmaz çünkü bu kadar olay varken çıkarlarsa büyük kabahat' ifadelerini kullandı.
Yetiş, Süper Kupa krizinin bir ayağında Filistin'e dayandığını belirterek "Benim ve birçok gazetecinin düşüncesi Süper Kupa krizinin bir ucu Filistin'e de bağlanıyor. Çünkü Suudi Arabistan, İsrail ile arasının kötü olmasını istemiyor. 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' pankartı onlara göre bir mesaj ve bu pankart onları rahatsız etti be 'Biz bu pankartı istemeyiz' dediler. Her şeyi kabul etmişlerdi, Norm Ender geldi provalar yapıldı, maç oynanacaktı. Okların Ali Koç'a yönlenmesinin sebebi şu Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' pankartını Ali Koç istiyor, "Ne mutlu Türküm Diyene!" pankartını Dursun Özbek istiyor. Sadece Ali Koç değil, Dursun Özbek'de kabul etmedi ancak ona kimse bir şey söylemiyor. Olayları herkes kendi menfaati doğrultusunda bir yöne çekmek istiyor hal böyle olunca kriz daha büyük patlak verdi." ifadelerini kullandı.