Türkiye'nin İsveç'in üyeliğinin önünde duran engeli kaldırması, ne tür vaatlerde bulunulduğu ve Michel'in bu durumdaki rolü çeşitli soruların ortaya çıkmasına neden oldu.
Michel, Erdoğan'la görüşmesinin ardından attığı tweet'te iki liderin "iyi bir görüşme" gerçekleştirdiğini ve bu görüşmede AB-Türkiye işbirliğini "yeniden ön plana çıkarmak ve ilişkilerimize yeniden canlılık kazandırmak" üzere önlerindeki fırsatları değerlendirdiklerini söyledi.
Michel aynı zamanda AB Konseyi'nin Yüksek Temsilci ve Avrupa Komisyonu'nu "stratejik ve ileriye dönük bir şekilde" hareket etmeleri doğrultusunda bir rapor sunmalarını istediğini belirtti.
Washington, bu konudaki değişikliğin nedenine ilişkin soru işaretleri sürerken yaptığı açıklamada, ABD'nin Türkiye'nin AB yolunu her zaman desteklediğini ancak bunun AB ile Ankara arasında çözülmesi gereken ikili bir mesele olduğunu belirtti.
Michel'in Ankara'ya söz vermeden önce von der Leyen gibi diğer AB liderleriyle görüşüp görüşmediği belli değil. Michel'in vaatlerinin Erdoğan'ın iç kamuoyunu tatmin etmek ve İsveç'e yeşil ışık yakmasını haklı göstermek için tasarlanmış bir temenni mi yoksa daha somut bir şey mi olduğu da kesin değil.
Kaynak: EURACTIV




