Sabih Duralı ile Almanya'da tanışarak evlendiği Hilda Kohlschmidt'in ikinci oğlu Teoman Duralı, 7 Şubat 1947'de Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde dünyaya geldi.

Duralı, ilköğrenimini Zonguldak'ta, orta öğrenimini ise TED Ankara Kolejinde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü 1973'te başarıyla bitiren yazar, 1975'te mezun olduğu bölümde asistan olarak göreve başladı.

Felsefe, antropoloji ve biyoloji alanlarında yüksek öğrenimine devam eden Duralı, "Çağdaş Düşüncede Canlı Sorunu" başlıklı çalışmasıyla 1977'de doktor oldu, 1982'de ise doçent unvanını aldı.

Prof. Dr. Duralı, NATO bursuyla 1978'de Paris'te biyoteknoloji seminerlerine katıldı ve ABD'de "Kant'ın Apriori Bilgi İstidatı" konulu konferans verdi.

Biyoloji felsefesi üzerine yazdığı çeşitli tezlerle 1988'de profesör olan Duralı, Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi ve Viyana Üniversitesinde misafir öğretim üyesi sıfatıyla görev aldı.

Çocukluğunda hediye gelen atlas hayatının dönüm noktası oldu

Duralı, Nuriye Çakmak Çelik'e 2019'da verdiği röportajda, "Hiçbir zaman profesör falan olmak istemedim. Ne olmak istemediysem beni Allah oraya itmiştir. Sopası yok derler, bal gibi de sopası vardı ve hep o sopayı yemişimdir ben ondan. Önce ondan sonra babamdan... Benim en önemli özelliğim meraklı olmak. Nedir bu merak? Ortada durmayana hamle yapmak. Onu öğrenmeye çalışmak." ifadelerini kullanmıştı.

Çocukluğunda Almanya'dan kendisine hediye gelen bir atlas ile hayatında birçok şeyin değiştiğini belirten Duralı, şunları anlatmıştı:

"Almanya'dan birisi bizi ziyarete geldi ve bir atlas getirdi. Hayatımın dönüm noktalarındandı. O atlas benim olağanüstü derecede ilgimi çekti. Ben aşağı yukarı beşinci sınıfa değin okumadım. Okumaktan hiç haz duymadım. Zorla oturturlar işte 'şunu oku bunu oku'… Yapmıyordum. Sürekli gözüm dışarıdaydı.

Ama o atlas önümde yeni ufuklar açtı. Ufuk, benim merakımın ateşleyicisi olmuştur. Çünkü ben gözlerimi açtığımda ufku gördüm. Kozlu Kılıç'taki evin penceresinden uzakta denizi görüyorsun. Zonguldak çok dağlık bir memlekettir. Dağların arasından, vadiden denizi görürsün. Denize baktığımda deniz gidiyor gidiyor gidiyor bir yerde kesiliyor. Gökle deniz birleşiyor, orada ne var? Küçüklüğümden itibaren bu duygu beni yemeye başladı. O ufuk çizgisinde ne var? 'Büyük ihtimalle oradan su boşluğa dökülüyor' diyordum."

2017'de "Necip Fazıl Saygı Ödülü"ne layık görüldü

Teoman Duralı, 1996'da İstanbul Üniversitesi Araştırma Fonunun mali desteğiyle Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan'a araştırma gezisinde bulundu ve Kazakistan'daki Ahmet Yesevi Üniversitesinde bir süre eğitim verdi.

İstanbul Üniversitesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanı olarak 1999'da göreve başlayan Duralı, 2000 yılında "Çağdaş Küresel Medeniyet" adlı çalışmasıyla Türkiye Yazarlar Birliği İnceleme Ödülü'ne, 2017'de "Necip Fazıl Saygı Ödülü"ne layık görüldü.

Teoman Duralı, 2009-2015 arasında Felsefe bölümünü kurduğu Kırklareli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde dekanlık yaptı.

Felsefe tarihi, bilim ve biyoloji felsefesi alanında çalışmalar yaptı

İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde 38 yıl görev yapan Prof. Dr. Duralı, bilim felsefesi, felsefe tarihi ve biyoloji felsefesi alanlarındaki çalışmalarıyla da iz bıraktı.

Duralı'nın Türkçe makaleleriyle İngilizce çevirileri, Felsefe Arkivi, Yazı, Bilim Dergisi, Türk Kültürü, Forum, 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, İlim ve Sanat, Felsefe Konuşmaları, Milli Kültür, Bilim-Felsefe-Tarih, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Yıllığı, Yeni Toplum, Turkish Daily News, Hayat Sağlık ve Sosyal Hizmetler Vakfı Bülteni, Dergah, Diplomatik, Yeni Şafak, İlahiyat Fakültesi Dergisi, NPQ Türkiye, Gerçek Hayat, İstanbul'daki Anadolu, Eğitimbilim, Altınoluk, Umran ve Kutadgubilig adlı dergi, gazete ve yıllıklarda yayımlandı.

Bir süre Kutadgu Bilig dergisinin genel yönetmenliğini de üstlenen usta kalem, TRT 2'de seyirciyle buluşan "Felsefe Söyleşileri"nde ise insan hikayelerini, kültür ve dil meseleleri üzerinden irdeledi.

Duralı, yaptığı programlarda, insanın yaşamak için ortaya koyduğu eserlerin tamamının kültür olduğunu, kültürün 3 ana dayanağının ise dil, din ve zanaat olduğunu vurgulamıştı.

Usta isim, Ali Değirmenci'nin sorularını cevapladığı "Öyle Geçer ki Zaman- Teoman Duralı Kitabı"nda şu tespitleri okurla paylaşmıştı:

"On dokuzuncu yüzyıl başlarında gelen çağdaş İngiliz- Yahudi Medeniyeti, Yeniçağ dindışı Avrupa medeniyetinin bir çeşit devamıdır. Yeniçağ dindışı Avrupa medeniyetine var güçle sokulan iktisattır. İktisatla kar ve fennin, teknolojinin zirveye ulaşmış hali olan sanayi geliyor. Sanayi devrimi İngiltere'de baş gösteriyor. 1730'lardan itibaren fabrikalaştırılıyor ve insanlık yepyeni bir devreye giriyor. Bütün bu oluşumlar, bırakın o zamanları, bugün bile Türk milleti tarafından anlaşılmış değildir. Sadece terk ettiğimiz İslam medeniyeti ile Avrupa'da ortaya çıkan olaylar arasında binamaz kalmadık. Avrupa'nın içindeki ayrışmalarda ve daha birçok olay karşısında da ne yapacağımızı şaşırdık."

Eserlerini Türkçe veren Duralı, "İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti" kitabının İbn Haldun Üniversitesi tarafından İngilizce basımıyla ilgili ise, "Esasında hiçbir vakit ecnebi dilde yazmayacaktım. Ama Kuala Lumpur'daki yükseköğretim kurumunun rektörü, Ahmet Yüksel Özemre hocamın yanı sıra, baş hocam bildiğim Muhammed Nakib El-Attas bana, 'yazık ediyorsun İngilizce yazmamakla, kendini Türkçeye gömdün' dedi. Gerçekten de öyle. Bu millete, memlekete bir borcum, bir ödevim varsa, ki var, bunun ödeme şekli olarak en başta Türkçe yazıp çizmek geliyordu." tespitini yapmıştı.

Farklı kanallarda çok sayıda televizyon ve tartışma programına konuk olarak alanıyla ilgili tezlerini aktaran Duralı, tarihi ve güncel gelişmeleri değerlendirdiği konuşmalarıyla izleyicilerin beğenisini topladı.

10 dil bilen Duralı birçok üniversitede öğrenci yetiştirdi

İngilizce, Fransızca, Almanca, Latince, Yunanca, İtalyanca, Felemenkçe, İspanyolca, Rusça ve Malayca bilen Prof. Dr. Duralı, yaşamının son yıllarında İstanbul Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve İbn Haldun Üniversitesinde felsefe dersleri verdi.

Kanser tedavisi nedeniyle 2 kez ameliyat olan Duralı, 6 Aralık 2021'de İstanbul'daki evinde vefat etti ve Aşiyan Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedildi.

Karadeniz'in unutulmaz sesi Kamil Sönmez'in vefatı üzerinden 12 yıl geçti Karadeniz'in unutulmaz sesi Kamil Sönmez'in vefatı üzerinden 12 yıl geçti

Prof. Dr. Duralı'nın son yıllarda okuyucuyla buluşan eserleri arasında "Çağdaş Küresel Medeniyet", "Felsefe-Bilim Nedir?", "Sorun Nedir?", "Aklın Anatomisi Salt Aklın Eleştirisinin Teşrihi", "Felsefe-Bilimin Doğuşu", "Omurgasızlaştırılmış Türklük" ve "Kutadgubilig Türkçenin Felsefe Sözlüğü" yer alıyor.

Kaynak: AA