Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Arıkan Tv5’te Mustafa Deniz ve Hasan Basri Akdemir’in Sorularını yanıtladı.
Bülent Arınç ve Ömer Çeliğin açıklamalarını samimi bulmuyorum diyen Arıkan’ın açıklaması şöyle:
Ben Bülent Arınç'ın ifadelerini tesadüf olarak görmüyorum. şahsi bir kanaati olduğunu da görmüyorum. ülkedeki gerçek tartışması gereken depremin yaralarının sarılmasıyla alakalı konuların ve depremden önce alınması gereken ama alınmayan tedbirlerin konuşulmaması için suni bir gündem oluşturulduğunu düşünüyorum. burada bütün siyasilerin davranması gerekir.
Seçime ertelenmesi gibi bir durumun en kötü ihtimalle mayıs olarak açıklanan tarihin olması gereken haziran ayına ertelenmesi gerektiği kanaatindeyim. Bunun dışındaki tartışmaların algıya operasyonlara hizmet edeceğini ve gerçek konuşulması gereken konuların sümen altı edileceği kanaatindeyim. Bu tuzağa düşülmemesi gerekir. Ne Ömer Çelik bu açıklamaların bizle alakası yoktur cümlesini samimi buluyorum. Ne de Bülent Arınç'ın acılar çok tazeyken hala enkazların altında insanlar varken, hala insanların yaşayıp yaşamadığıyla alakalı kafalarda soru işaretinin olduğu bir ortamda erken seçim gündemiyle ülkeyi meşgul etmek bu ülkeye haksızlık. Orada enkaz altında, bu kelimeyi kullanmak istemiyorum ama cenazelerine ulaşılması bekleyen on binlerce insana haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bugün konuşulması gereken tedbirler nasıl olmalı bu saatten sonra? Ve daha önemli konuşulması gereken bağıra bağıra gelen depremle alakalı yirmi yıl boyunca ülkeyi tek başına yöneten iktidar neden tedbirler almadı? İmar barışı mevzuatı bugün neden konuşulmuyor? yetkililer açıklıyor.
Üç yüz bine yakın bağımsız bölüm imar barışından faydalanarak sağlam belgesi aldı bu ülkede. Bir tarafta kentsel dönüşüm yapma iddiasında olan bir hükümet çürük yapıları sağlamlaştırmak için kentsel dönüşüme gitmek üzere gayret gösteren bir hükümet, bir tarafta da çürük yapılara kağıt üzerinde düzenlenmiş bir belge ile sağlam raporu veren bir hükümet. Tamamıyla yani yüz seksen derece zıt, iki tane uygulama yapan hükümetin bugün tartışılması gerekir. Bu tartışılması gereken süreç de seçim tarihi üzerinden değil yapması gerekip de yapmadığı hususların tartışılması gerekir.
Cenazeye ulaşmakta bir adziyet söz konusu. Evet, konuşması gereken hususlar bunlar aslında konuşulmuyor. Ama biz bu işin takipçisi olmak durumundayız. Yani bunun adı da siyaset yapmaktır. Yine ifade ediyorum, siyaset yapılması gerekir. Ama ahlaki çerçevede siyasi etiklere uyarak yapılması gerekir yoksa düğünde de, cenazede de, depremde de, yangında da siyaset yapılması gereken bir olgudur.
