Kaza, 9 Ekim'de saat 23.00 sıralarında Nilüfer ilçesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda meydana geldi. TOFAŞ-Keravnos basketbol karşılaşmasını izledikten sonra evine dönmek için yola çıkan Zeynep Naz Sarıkaya, karşıya geçmek istedi. Bu sırada Sanayi Caddesi yönüne giden Efe Şayık'ın kullandığı 16 SYK 19 plakalı kamyonet, Şehit Onbaşı Hakan Yutkun Anadolu Lisesi 12'nci sınıf öğrencisi Sarıkaya'ya çarptı. Ağır yaralanan Sarıkaya, çağırılan ambulansla kaldırıldığı özel hastanede 10 gün sonra, 19 Ekim'de hayatını kaybetti.
Önce kaçtı sonra teslim oldu
Kaza sonrası kaçan sürücü Efe Şayık, bir süre sonra polise giderek teslim oldu. Ehliyetsiz olduğu belirlenen sürücü, çıkartıldığı nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu karara yapılan itirazın ardından gözaltına alınan Şayık, sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından 'Bilinçli taksirle hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaralama' suçundan tutuklandı.
Mobese görüntüleri ortaya çıktı
Kazanın mobese kameralarına yansıyan görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde, Zeynep Naz Sarıkaya'nın yanındaki arkadaşıyla, yayalara kırmızı ışık yanarken, yolun karşısına geçmeye çalıştığı, arkadaşının gelen kamyoneti fark etmesiyle kolundan tutup çekmek istediği ancak hızla gelen kamyonetin Sarıkaya'ya çarptığı görüldü. Çarpmanın şiddetiyle metrelerce savrulan Zeynep Naz'ın arkadaşlarının yardıma koşması da görüntülere yansıdı.
Sürücü yüzde 25, Zeynep naz yüzde 75 kusurlu bulundu
Trafik kaza raporunda ehliyetsiz sürücünün 'hızını azaltmadığı' için yüzde 25, Zeynep Naz Sarıkaya'nın ise kırmızı ışıkta yolun karşısına geçtiği için 'ışık ihlali'nden yüzde 75 kusurlu bulunduğu belirtildi. Savcılık soruşturmasının ardından Efe Şayık hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'Bana yeşil ışık yanıyordu, rahmetli önüme atladı'
Bursa 52’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkan tutuklu sanık Efe Şayık, savunmasında, derse yetişmek için, aracı ailesinden habersiz aldığını söyledi. Kendisine yeşil ışık yandığını, Zeynep Naz'ın yaya geçidinde yola aniden atladığını belirten Şayık, "Olay günü dershaneye gitmiştim. Dershane çıkışında özel derse gidecektim. Özel derste kullanacağım kitaplarım evdeydi. Eve uğrayıp, kitaplarımı aldım. Derse yetişmek için kaza anında kullandığım aracı da ailemden habersiz şekilde aldım. Özel ders çıkışında eve dönerken, kaza mahalline geldiğimde, bana yeşil ışık yanıyordu. Rahmetli yaya olarak önüme atladı. Bu sırada karşı şeritten gelen aracın uzun farları açıktı. Bu nedenlerle kendisinin yola çıktığını fark edemedim" dedi.
'Cezaevinde haftalardır uyku uyuyamıyorum'
Kaza sonrası olay yerinden kaçmadığını öne süren Efe Şayık, "Çarptıktan sonra olay yerinden kaçmadım, ileride durdum. Çarpma noktasına gitmememin sebebi, linç edilmekten korkmamdır. Sonrasında, ailemle karakola giderek teslim oldum. Bu olay, kasten yapılmadı. Cezaevinde haftalardır uyku uyuyamıyorum. Her ne kadar rahmetli geri gelmeyecekse de kasıtlı ve isteyerek yapmadığımın bilinmesini istiyorum. Olaydan dolayı pişmanım. Ayrıca tutuksuz yargılanmayı talep ederim" diye konuştu.
'Bu kazanın sebebi hızdır'
Duruşmada ifadesi alınan Zeynep Naz Sarıkaya’nın babası Yetkin Sarıkaya (45) ise kazanın sebebinin hız olduğunu söyleyerek, sürücünün ehliyeti olmadığına dikkat çekti. Sarıkaya, "Kazanın gerçekleştiği yerde hız sınırı 30 kilometredir. Kamera görüntülerinde gördüğüme göre, kendisi o yoldan 85 kilometre hızla geçiyormuş. Yalnızca yazılı ehliyet sınavından geçmiş olmak yeterli değildir. Ehliyeti olmadığı için tabelaları bile bilmiyor. Kaza yaya geçidinde gerçekleşmiştir. Yol 5 şeritli bir yoldur. Sola dönecek araçlara kırmızı yanarken kızım ve arkadaşı, kendilerine yeşil yandığını düşünerek yola çıkmışlardır" dedi.
Avukatı keşifte çelik yelek ve kask giydirilmesine dikkat çekti
Sanık avukatı Kerem Yıldırım, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu söyleyerek, müvekkilinin suç vasfının değiştirilmesini istedi. Yıldırım, "Müvekkil kaza anında ustalığına güvenerek hareket etmemiştir. Hızı da yanlış tespit edilmiştir. Bilinçli taksir yoktur. Olaydan sonra kendisi ile görüştüğümde, 70 metre ileride park ederek durduğunu söyledi. Kendisi 18,5 yaşındadır. Hukuken çocuk değildir ancak bu yaşta şoka girmesi normaldir. Müvekkile keşifte, kask ve çelik yelek giydirilmiştir. Bu hususlar dikkate alındığında linç edilme ihtimali vardır" diyerek savunma yaptı.
'Sanığın babası önce alkollü olup, olmadığını sormuş'
Zeynep Naz Sarıkaya'nın ailesinin avukatı Özgür Abatay ise olay sonrası polis tarafından alınan ifadeleri hatırlatarak, sanık Efe Şayık'ın babası E.Ş.'nin kaza haberini alıp, olay yerine geldiğinde, oğluna ilk olarak alkollü olup olmadığını sorduğunu belirtti. Abatay, "İlk bu sorulmaz. Bu soru bizde şüphe doğurmaktadır. Önce, 'Senin ve karşı tarafın bir şeyi var mı' diye sorulur" dedi.
Ara kararını açıklayan hakim, sanığın konutu terk etmeme şartıyla tahliyesine karar vererek, duruşmayı 10 Ocak’a erteledi.