Türk lirasındaki değer kaybı nedeniyle Edirne Bulgar vatandaşların pazarı haline gelmişti… Şimdilerde de Gürcüler başta olmak üzere Rus ve Ukraynalılar, bir süredir alışveriş yapmak için Artvin’in Kemalpaşa ilçesine geliyor. Yoğunluk Kemalpaşa’da yiyecek sektöründe faaliyet gösteren lokanta ve ulaşım sektöründe iş yapan esnafın yüzünü güldürürken en büyük kazancı ise zincir marketler sağlıyor.
“Birçok alışverişlerini buradan yapıyorlar”
Kemalpaşalı taksici Kubilay Veziroğlu, “Gürcülerin parası 100 Lari, bugünkü Türk parasıyla 670 liraya denk geliyor. Bu da Gürcülerin parasını değerli kılıyor. Gördüğünüz gibi, işte birçok alışverişlerini buradan yapıyorlar. Genelde yiyecek tarzı ne varsa zeytinyağı, zeytin, turşu ve una benzer birçok şey. Bir mutfakta ne lazımsa. Bugün önceki günlere göre biraz daha seyrek. Özellikle son aylarda yoğunluk hep böyle. Paramızın değer kaybı ve Gürcistan parasının değer kazanmasından dolayı bu yoğunluk devam ediyor” diye konuştu.
“Burası ucuz olduğu için gelip buradan alıyoruz”
Gürcü vatandaş Maya, “Gürcistan’dan alışveriş yapmaya geldim. Burası ucuz diye geldim. Bizden ucuz olduğunuz için alışveriş yapıyoruz. Sizin paranızın değeri düştü. En çok alışverişte tatlı şeyler, yağ vesaire ve sürekli geliyoruz. Kıyafet, yemek öyle şeyler alıyoruz buradan. Bizler, burası ucuz olduğu için gelip buradan alıyoruz. Ucuza alışveriş yapıyoruz. Biz, buraya her hafta geliyoruz. Yemek yemek içinde geliyoruz, aynı zamanda da alışveriş yapıp gidiyoruz buradan” dedi.
“Müşterimizin yüzde 99’u Gürcüler”
Kemalpaşa’da tekstil işiyle uğraşan esnaf Mehmet Karamahmutoğlu, şöyle konuştu:
“Şu anda cumartesi-pazar ve tatilde olduğumuz için yoğunluğumuz var. Gürcülerde hafta sonu olması nedeniyle yoğunluk tabii ki burada artıyor. Biz sınır kapısında olduğumuz için normaldir. Müşterimizin yüzde 90’ı, hatta yüzde 99’u Gürcüler diyebilirim. Gürcülerin yoğun gelmesinin sebebi, Gürcülerin paralarının değerli olması. Bizim paramızın değer kaybından kaynaklı fiyatlarımız Gürcülere cazip geliyor. Gürcüler gıda için geliyorlar. Gıdanın yanı sıra bizden de alışveriş yapıyorlar. Ama Kemalpaşa’ya gelen Gürcülerin yüzde 70-80'i gıda alışverişi yapmak için geliyor.
“Sadece dükkanı çevirmek için satış yapıyoruz”
Kurlar yükseldiği için biz de ürünleri yüksek alıyoruz ama kârımızı düşük tutarak satış yapıyoruz. Gürcülerin iç piyasasında tabii ki fiyatlar yüksek. Biz, kâr marjımızı minimuma indirmişiz. Sadece dükkanı çevirmek için satış yapıyoruz. Öyle yüksek kâr amacımız yok. Sürümden kazanırken aynı zamanda da metrajlı satmaya gayret ediyoruz. Tabii ki iç piyasamızdaki gibi yüzde 300-400 bir kârla para kazanmıyoruz. Sadece kendi içimizde dönmeye çalışıyoruz. Pandemiden çıktık ve işletmem iki sene kapalıydı. Bu süre içerisinde hiçbir iş yapamadık ve sıfırla çıktık. İşler açıldıktan sonra da kendi yağımızla kavrulup gidiyoruz. Şimdilik, şükürler olsun işlerimizden memnunuz.”
“Yağmacılık var adeta ulusal marketlerde”
Kemalpaşalı esnaf Ömer Akbıyık ise şunları söyledi:
“Gürcülerin yoğun olduğu caddede bizim de tekstil dükkanımız var. Gürcülerin bize etkisi şöyle; iş açısından güzel oluyor. Ama büyük firmalara ait marketlerin artmasıyla bu da biz küçük esnafları maalesef öldürüyor. Özellikle para ve sermaye daha çok büyük şirketlere doğru yönelmeye başladı. Buna bağlı olarak, evet bize bir getirisi var ama bu tam olarak bu halka yansımıyor. Ve biz, burada küçük esnaf olarak para kazanıyoruz diyemeyiz, desek de yalan olur. Önceden Gürcüler bize şöyle yarıyordu; ekonomileri bizden iyi olmadığı dönemlerde çayımızda Gürcü çalıştırıyorduk. O zaman onların bedensel gücünden yararlanıyorduk. Şimdi ise paramızın değeri düşünce bize gelen işçilikte azalma başladı. Hatta artık işçilik için de gelmiyorlar. Şimdi ise alışveriş için geliyorlar ve gördüğünüz gibi yağmacılık var adeta ulusal marketlerde. Burada iki tane büyük firma varken son bir yıl içerisinde yediye çıktı. Hatta yeni firmaların gelmesi için projeler de var. Sonrasında kargoculuk da başladı. Gürcüler burada, böyle gelip küçük esnaftan da almıyorlar. Firmalarla anlaşıp kargolarla gönderiyorlar ki bu da tabii büyük firmalara yaradı. Kemalpaşa’da küçük esnaf ölmeye başladı. Yani bu konuda nasıl bir adım atılmalı, onu da bilmiyoruz ve sadece bekliyoruz. Dediğim gibi, Kemalpaşa’da iki tane varken yedi tane kurumsal mağaza oldu. Halen daha yeni projeler var ki yerli marketler çalışamayacak doğal olarak. Çünkü ucuz malzemeler gelmeyecek buradaki yerli marketlere. Anlayacağınız, sermaye Kemalpaşa’dan aşağıya doğru akıyor.”
“Gürcistan’da yiyecek, içecek bir şey kalmamış gibi davranıyorlar”
Kemalpaşalı emekli öğretmen Mehmet Yılmaz da “Kemalpaşa’da yoğunluk var. Doğrusu, ticari anlamdaki yoğunluk sadece Gürcüler ve ulusal marketlerin kârları açısından olumlu. Ama Kemalpaşa halkı ve küçük esnaf açısından. Bugünden yarına ciddi zararlara uğrayacağı bir ortam yaratılıyor. Çünkü Gürcü vatandaşları, burada yaptığı alışverişlerde kendi paralarına göre daha ucuza mal ettikleri için Kemalpaşa’daki alışverişlerde fiyatların artırılmasına neden oluyorlar. Bu yoğunluğun giderilmesi anlamında ciddi bir şekilde devlet tarafından ve yahut yöneticiler tarafından tedbir alınmaz ise yoğunluğun bizim halkımızın üzerinde, ticari anlamda ve alım gücünde olumsuz etki yaratacağına inanıyorum. Biz karşıdan gelen Gürcü vatandaşlarla görüşüyoruz bu konuları ama sanki Gürcistan’da yiyecek, içecek bir şey kalmamış gibi davranıyorlar. Kemalpaşa’da küçük esnafın dışında ulusal marketlere yöneldikçe buradaki alım gücü ciddi bir şekilde düşüyor. Kendi paraları bizim paramız karşısında değer kazanmış olmasından kaynaklanıyor bu. Bir zamanlar 100 liraya 100 lari alırken şimdi ancak 15 lari alınabiliniyor. Gürcü vatandaşlar da 100 lari bozdurarak 500-600 lira alışveriş yapabiliyorlar” dedi.
“Ulusal marketlerden yapılan alışverişlerde ödenen paralar ne yazık ki Kemalpaşa’da kalmıyor”
Kemalpaşalı esnaf Hamdi Lokumcu, “Çevremizi de bizi de olumlu etkilediği söylenemez. Çünkü çok ulusal marketler var. Küçük esnaf olarak bizi olumsuz yönde etkilemektedir. Gürcistan’dan turist olarak günübirlik gelen Gürcüler alışveriş yapmaktadır. Yalnız bunlar daha çok ulusal marketlerden alışveriş yapmaktadırlar. Zincir marketler çok olduğu için oraları tercih etmektedirler. Biz, küçük esnaf olarak nasibimizi alıyoruz ama büyük esnaf daha çok iş yapmaktadırlar. Zincir marketlerin indirimleri olmakta ama bizi fazla etkilemiyor. Ama onların sattıkları ürünlerin kalitesiyle bizim ürünlerimizin kalitesi aynı değil. Ulusal marketlerin kendi adına yaptırmış oldukları ürünleri var. Ve bizim ürünlerimiz daha farklı kalitede. Ulusal marketlerden yapılan alışverişlerde dövizler genelde merkeze gidiyor, kurumsal mağaza olduğu için. Biz yerli esnaf ise buradaki kazandığımız parayı tekrar burada harcamaktayız. Buranın lokantasında yemek yiyoruz, buradaki esnaftan alışveriş yapıyoruz. Ama ulusal marketlerden yapılan alışverişlerde ödenen paralar ne yazık ki Kemalpaşa’da kalmıyor” diye konuştu.
“Böyle giderse yerel esnafa dükkan kalmayacak ve hepsini kiralayacaklar”
Kemalpaşalı esnaf Oktay Yılmaz da şunları söyledi:
“Kanunen bir şey yapamıyorsun. Çünkü her marketin Türkiye genelinde bir sürü yerleri var. Fakat burası küçük bir ilçe olmasına rağmen büyük kurumsal marketlerin sayısı çok fazla. Gürcistan sınır kapısına yakın olduğumuz için Kemalpaşa’da ciroların yüzde 70-80’i Gürcülerden gelen paralar. Normalde tüm kurumsal marketlerin ikincisine izin verilmezse biz de Kemalpaşa’nın yerel esnafı olarak ekmeğimizi çıkarabiliriz. İlçemizde her kurumsaldan üçer taneye yakın açılmaya başlandı. Yani bu durum biz küçük esnafı öldürüyor. Doğal olarak kanunen herhangi bir yaptırımı olmadığı için bir şey yapamıyoruz. Yani bu şekilde devam ediyoruz. Kemalpaşa’da 10 bin nüfus diyelim merkez anlamda ama 15 bine doğru gidiyor. Halen daha yer bakıyorlar, Kemalpaşa’da ulusal marketler. Bunun önüne geçilmiyor. Böyle giderse yerel esnafa dükkan kalmayacak ve hepsini kiralayacaklar. Sonuçta maalesef gidişat bunu gösteriyor. Çünkü kendi ürünlerini sattıkları için, bizim onlarla rekabet etme şansımız olmuyor. Marka koymuyorlar zaten, yüzde 70 dükkanlarında marka yok ve kendi ürünlerini satıyorlar. Vatandaş da ister istemez buna yöneliyor.”
“Bizden ağrı kesici ve eczaneden ihtiyaç duydukları her şeyi alıyorlar”
Eczacı kalfası Yasin Aydın, “Bizden de alışveriş yapıyorlar, kur farkı nedeniyle. Türkiye daha ucuz geliyor Gürcü vatandaşlar için. Bir de bizde paket ve kutu şeklinde satılıyor. Gürcistan’da ise tek tek satılıyor, o yüzden de bizdeki fiyatlar ucuz geliyor onlar için. Bizden ağrı kesici ve eczaneden ihtiyaç duydukları her şeyi alıyorlar. Reçete bazında reçeteli olan da var, olmayan da. Antibiyotik ve antidepresan ilaçları vermiyoruz” dedi.
“Ruslar eti sevdikleri için daha çok bizi tercih ediyorlar”
Kemalpaşalı lokantacı Ulaş Yılmaz da “Burada yaklaşık 15 yıldır esnafız. Burada yaşıyor ve buralıyız. Doğru Kemalpaşa’da Gürcü, Rus ve Ukraynalılar var. Savaştan dolayı Ukrayna’dan Gürcistan’a gelen bir buçuk milyon vatandaş bu tarafa alışverişe geldiği için biz de bunlardan faydalanabiliyoruz. Ve bizlere de bayağı katkıları var. Biz de döner ve pide çeşitlerimizin yanı sıra çağ döner de satıyoruz. Ruslar eti sevdikleri için daha çok bizi tercih ediyorlar. Gürcüler de tavuk tercih ediyorlar. Türkiye’yi tercih ediyorlar. Şöyle ki Gürcü para birimiyle 100 lari 700 liraya yakın. Onların parası, yani Almanya’dan gelen Türkler gibi, Almanya’da kazanıp Türkiye’de harcıyorlar gibi. Burada bir lariyi bırakıyorsunuz, yedi tane lira alıyorlar ve dolayısıyla paraları kıymetli olduğu için alışveriş yapıyorlar” diye konuştu.
“Türk lirasının değer kaybından dolayı Gürcü vatandaşlar burada yoğun bir şekilde alışveriş yapıyorlar”
İstanbul’da yaşayan Kemalpaşalı vatandaş da şunları söyledi:
“Buralıyım ama uzun süredir İstanbul’da yaşamaktayım. Bir haftadır Tiflis’teydim. Gürcistan’ın iç piyasası çok pahalı. İç piyasaları vatandaşlarına pahalı geliyor. Dolayısıyla Türk lirasının değer kaybından dolayı Gürcü vatandaşlar burada yoğun bir şekilde alışveriş yapıyorlar. Yani inanın, buradaki yerli vatandaş kendi marketine giremiyor, Gürcü vatandaşların yoğunluğundan dolayı. Özellikle sıvı yağları alıp götürüyorlar memleketlerine. Şöyle ki bizim ülkemizdeki sıvı yağ polemiğinden kaynaklı. Gürcistan tarafına geçtiğimde gerek geçiş ücretleri olsun gerek diğer şeyler olsun bayağı pahalı. Ama Gürcü vatandaşlar girerken çıkarken rahat bir şekilde giriş çıkış yapabiliyorlar. Biz Türk vatandaşlar olarak, gümrüklerden geçerken 150 TL harç ödüyoruz. Önceden 1 TL veriyorduk maalesef. Gürcü’deyken biz kendi paramızı rahat rahat harcayamıyoruz. Gürcistan bize göre çok pahalı ama onlar burayı rahat kullanıp alışveriş yapabiliyorlar; tekstil, giysi gibi.”
Kemalpaşalı tavuk dönercisi Bülent Emiralioğlu da “Gürcü yoğunluğu bu ara lari kuru yükselişinden dolayı aşırı derecede artış göstermekte. Tabii bize olumlu olarak yansıyor. Buradaki bütün esnafımıza da olumlu olarak yansımaktadır. Kendi para birimleri larinin yükselişinden dolayı buradaki mağazalara, marketlere gelmekteler. Buraya geldiklerinde alışverişten sonra da yemek yemeleri bizim sektöre de katkı olmaktadır. Bu süreçte artan maliyetlerden dolayı Türk vatandaşlarımızdaki müşterilerimizde düşüş, kur farkı dolayısıyla Gürcü müşterilerimizde artış görülmektedir” diye konuştu.
“Bizim Atatürklü paramız değerini kaybetti”
Kemalpaşalı vatandaş Haydar Yenigül ise şöyle konuştu:
“Gürcü’nün parası değerlendi, oysa bizim Atatürklü paramız değerini kaybetti. Gürcü’nün parası değer kazandığından buraya Kemalpaşa’ya geliyorlar. Yemeği bile burada yiyorlar, alışverişlerini burada yapıyorlar. Tekstil, elbise, hepsini alıp götürüyorlar. Eczaneden de alıp ilaç götürüyorlar. Kemalpaşa’ya günde bin kişi girip çıkıyor.”
Kaynak: ANKA