Denizlerde 15 Nisan'da başlayan dip trol ve gırgır ağları ile avcılık için genel av yasağı, 1 Eylül itibarıyla sona erecek. Av yasağının sona ermesine kısa süre kala, Karadeniz'de ağ ve tekne bakımlarını tamamlayan balıkçılar da ‘vira bismillah’ diyecek. Yasağın sona ermesiyle denizlere açılacak balıkçıların sezona palamut avı ile başlaması bekleniyor.
Bu yılın şanına uygun bir av sezonu beklentimiz var
RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Göktuğ Dalgıç, küresel ısınma ile denizlerde balıkların kışlama göçüne değinerek, yeni sezonu beklentilerini değerlendirdi. Prof. Dr. Dalgıç, “Karadeniz’de son on yıldır enteresan bir durum söz konusu. Çift yıllarda palamudun bol olduğunu görüyoruz. Beklentilerde bu yıl o yönde. Palamut yavrularının haziran sonundan itibaren Karadeniz’de bol miktarda görülmesi balıkçıların umutlarını artırıyor. Palamudun çok olduğu yıllarda da hamsinin daha az avlandığına denk geliyoruz. İstatistikler bize bunları söylüyor. Bu sene 2022 yılı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından ‘Su ürünleri yılı’ ilan edildi. Bu yılın şanına uygun bir av sezonu beklentimiz var. Umudumuz bu yönde” diye konuştu.
Hamside küresel ısınma tehdidi
Denizler için küresel ısınmanın avantaj ve dezavantajlarından bahseden Dalgıç, şöyle devam etti:
"Küresel ısınma, çok büyük bir problem. Dünya çapında bilim adamları tarafından takip ediliyor. Son yıllarda dünyanın bazı bölgeleri için küresel ısınma dezavantaj olurken bazı ülkeler içinse avantaj oluşturuyor. Özellikle su kolonunu kullanan balıklar, suların sıcak olduğu bölgelerden soğuk olduğu bölgelere doğru göç ediyorlar. Özellikle Kuzey Atlantik Okyanusu’nda bu tip bilimsel çalışmaları görüyoruz. Orada balık popülasyonlarının arttığı ve farklı çeşitlerde balıkların geldiğini görüyoruz. Ülkemizde özellikle Akdeniz kıyılarında daha sıcak bölgelerden göç eden balıkların, Kızıldeniz’i kullandıktan sonra Akdeniz’de stoklar oluşturduğunu ve ticari balıkçılığa önemli bir miktarda av verdiğini görüyoruz. Karadeniz sularının ısınmasıyla balıklar, kışlama göçü ihtiyacı duymayabilir. Göç olmayınca daha az miktarda hamsinin kuzeybatı kıyılarından Türkiye kıyılarına doğru inebileceğini öngörüyoruz. Bu durum da balıkçılarımızı olumsuz yönde etkileyebilir."