Erenlerin sohbeti artırır mehabbeti
Cahilleri sohbetten her dem süresim gelür
Aşksızlara verme öğüt, öğüdünden alır değil
Aşksız adam hayvan olur, hayvan öğüt bilir değil
Ülkemizde siyaset çığırından çıkmış durumdadır. Menfaat temini için siyasete girişenler olduğu gibi, bir makam kapmak için de kapı kapı dolaşan insanların sayısı ziyadedir. Bunların çoğu ‘Cim karnında bir nokta’ olmadığı halde, her konuda ahkâm kesebilmektedir, birçoğu da kapı yanaşmasıdır.
Bu tip insanlar, muhteva kuraklığına rağmen, kendilerini saydırabilmek için el etek öpmekte beis görmezler. Taptıkları siyasi putlarına haklı olarak taanda bulunanlara karşı da insafsızca ve sadece nemalanma adına saldırganlıklarına devam ederler.
Bu nevi insanların kapı kulluğu yapmaktan öte, milletin hayrına yapabilecekleri bir hizmet için de bilgi birikimleri yoktur. Ama konuşurken mangalda kül bırakmazlar. Bunlara siyasi kaltaban denir. Ne zaman, nerede hançerlerini kullanacakları asla bilinmez. Bunların birçoğu aylak aylak dolaşır, sofrayı görünce de, davet edilmese bile, hemen sofraya çöreklenir. Bunların birçoğu zalimlere iltifat eder, sonra da namaza durur, hacca gider, umre yaparlar. Bu gibilerin siyasetimizde sayıları çoktur.
Menfaat temin etmek için, mahalle temsilcisi, ilçe başkanı, il başkanı, milletvekili vs olabilmek için bukalemun gibi her renge girebilmektedirler. İlgi gördüğü yere hemen kapaklanırlar. Çünkü bu gibi siyasetçilerin fikri, ideolojisi, mefkûresi, dini hassasiyeti yoktur. Bunlar milletin hayrı için değil, midelerini tıka basa doyurmak için her parti kapısında nöbet tutarlar.
Bu gibi menfaat düşkünü insanların sataşmaları dikkate alınmaz. Çünkü bunların münafık olduğunu herkes bilir. Nitekim bunlar verdikleri sözde durmazlar, kendilerine emanet edilene ihanet ederler, yalan konuşurlar. Onun için bunlarla yolda yürünmez. Menfaatinin kesildiği yerden derhal uzaklaşır, menfaat elde edebileceği başka bir kapıda nöbette dururlar.
Bunlara iltifat edenlerde de şahsiyet erimesi başlar. Bunların yanında durmak, değer kaybına sebebiyet verir. Bunlara asla itibar edilmez. Bunların konuşmaları iftira doludur. Biz bunları ilme’l yakîn, ayne’l yakîn tanıyoruz.
Onun için, bunlara iltifat etmediğimizden, doğru olanı yüzlerine çarptığımızdan, bizden hoşlanmalarını beklemiyoruz. Sadece bunların zerre adamlıkları varsa yaptıkları hatayı anlarlar. Ancak biz buhtanda bulunan bu zillet mensuplarına karşı müsamahakâr olamıyoruz. Arkamızdan dedikodu yapanları da affetmiyoruz. Onlara gerekli doğru cevapları vermeye, onlar istemese de, devam edeceğiz.
Çünkü biz;
“Allah’a kul olduk “Kalu belâda”
Yalnız bu yolda ikrarımız var
Üç günlük ömür için kahbe dünyada
Kula kul olmamak kararımız var…”
Rahman ve Rahim,
Kadir ve Muktedir,
Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.
“Ya Rabbi bu haftayı bize hayırlı ve bereketli kıl. Hayırlara yakın, şerlere uzak eyle.”
Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). Beylerbeyi – 13.05.2024