Rektörlükten yapılan yazılı açıklamada, KTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilgün Sayıl ve Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Özgenç Akın tarafından Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü kaynak gösterilerek, Hemşin merkezli depreme ilişkin ön değerlendirme raporu hazırlandığı belirtildi.

Açıklamada, görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Sayıl, şunları kaydetti:

"Deprem, 150 kilometrelik yarıçapa sahip alan içerisindeki Artvin, Bayburt, Trabzon ve Erzurum illerinde de etkili oldu. Türkiye Deprem Tehlike Haritası'nda, Rize'nin maksimum ivme değeri 0.2-0.3 g arasında değişmektedir. Bu, bölgenin deprem tehlikesinin nispeten yüksek olmadığını göstermektedir. Kuzey Anadolu Fay Zonu ile Kuzeydoğu Anadolu Fay Zonu'nun etkisi altında olan Rize'nin tarihsel gelişiminde herhangi bir deprem kaydına rastlanmamıştır. Aletsel dönemde, il sınırları içerisinde büyüklüğü 4,0 olan herhangi bir deprem kaydı bulunmamaktadır. Büyüklüğü 6,0 olan depremler, genelde komşu illerde, Kars, Erzurum, Ardahan, Erzincan'da meydana gelmiştir. İl merkezine en yakın 138 kilometre uzaklıkta 1906 yılındaki Toprakkale-Oltu Erzurum depremidir. Ayrıca merkez üssüne yakın Kuzey Anadolu Fay Zonu civarında meydana gelen 1924 ve 1983 yıllarında büyüklükleri 6,8 depremler de sıralanabilir."

- "Bölgede birçok yapıyı izlemeye devam ediyoruz"

Narin Güran Cinayeti: Dava 26 Aralık'ta görülecek, karar çıkması bekleniyor Narin Güran Cinayeti: Dava 26 Aralık'ta görülecek, karar çıkması bekleniyor

Ayrıca, KTÜ Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezince depremin ardından yapılar üzerinde incelemede bulunulduğu vurgulandı.

Açıklamada, Merkez Müdürü Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık'ın şu değerlendirmelerine yer verildi:

"Veriler bize, Yapı Sağlığı İzleme Sistemi'nin bu yapılara koyulmasının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Yapılara hiç gitmeden ve arazide bir inceleme yapmadan elde ettiğimiz verileri işleyerek, yapıların durumunu anlık olarak belirleyebildik. Örnek olarak, Deriner ve Yusufeli barajlarında 0.3-0.04 G seviyelerinde, Rize-Artvin Havalimanı'nda 0.07 G seviyelerinde, Trabzon'daki yüksek katlı binalarda 0.02 G seviyelerinde ivmeler yakaladık. Depremin öncesindeki yarım saatlik periyot ve deprem olduktan sonraki yarım saatlik periyotlarda, yapının sağlığını ifade eden ve dinamik karakteristikler olarak tanımlanan yapının frekanslarını çıkarıp bu frekanslarda herhangi bir değişim olmadığını görerek yapılarımız hakkında bir değerlendirme yaptık. Bu kısa değerlendirmemiz sonucunda, yapılarımızın taşıyıcı sistem elemanlarında, bir hasar meydana gelmediği ve güvenli bir şekilde kullanımına devam edilebilecek durumda olduğu değerlendirmesini yaptık. Bölgede birçok yapıyı izlemeye devam ediyoruz."