Son dönemde kart borçları nedeniyle yasal takibe düşen kişi sayısında yaşanan artışlar nedeniyle BDDK yeni önlemleri devreye almıştı. Buna göre kredi ve kart borçlarına 60 ay vade ile yapılandırma imkanı getirilmişti.

BDDK tarafından yapılan bir diğer düzenleme ise 1 Kasım itibarıyla yürürlüğe girdi. Buna göre kredi kartlarında azami akdi (alışveriş) faiz oranları dönem borcuna göre değişecek. Düşük harcama yapıp, kart borcunun asgarisini ödeyenler devreden borçları için daha düşük faiz ödeyecek. Yani yeni düzenleme ile birlikte az borcu olanın faiz ödemesi de düşük olacak. Düzenleme ile birlikte 25 bin lira altı, 25 bin-150 bin lira arası ve 150 bin lira üstü olmak üzere üç harcama limiti belirlendi. 3 harcama limitine göre faizler de değişecek.

Kademeli faiz dönemi!

Peki sistem nasıl işleyecek? Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye değerlendiren Yeminli Mali Müşavir ve Ekonomist Muhammet Bayram şu ifadeleri kullandı: “Kredi kartları ve ihtiyaç kredileri için yeni bir düzenleme getirildi. Kredilerini ve kredi kartlarını ödeyemeyenler için 60 aya kadar taksitlendirme fırsatı sunularak dönem borçlarının kapatılması imkanı getirildi. Normal şartlarda kredi kartı ve ihtiyaç kredisi yapılandırması 60 aya kadar yapılamıyordu. Hatta yeni bir kredi çekmek isterseniz bunun vadesi 12 ay ila 24 aya kadar değişiyordu. Böylelikle biriken borcun tasfiyesi sağlanarak vatandaşın biraz daha nefes alması sağlandı diyebiliriz.

‘Genişlemeci bir politika olarak düşünülebilir’

Her ne kadar politika faizleri düşmemiş olsa bile kredi kartı borçlarına ilişkin faizler referans faiz olan yüzde 3.11’den başlayarak kademelendirilecek. Böylelikle daha uygun bir finansmanla borçların ödenme imkanı sunulacak. Sene başı itibarıyla düşmesi öngörülen politika faizden önce böyle bir fırsatın sunulması genişlemeci bir politika olarak düşünülebilir.

Sistem nasıl işleyecek?

Daha önce tüm kartlar için aylık yüzde 4.25 oranında akdi faiz, yüzde 4.55 oranında gecikme faizi uygulanıyordu. Yeni durumda ise 1 Kasım’dan itibaren geçerli faizler 24 Ekim’de ilan edilecek referans orana göre belirlenecekti. Merkez Bankası, 24 Ekim’de referans oranı yüzde 3.11 olarak açıkladı. Bu durumda bugün itibarıyla kart dönem sonu borcuna göre uygulanacak faizler şu şekilde olacak:

-Eğer dönem borcu 25 bin liranın altındaysa azami akdi faiz oranı yüzde 3.50, azami gecikme faiz oranı yüzde 3.80 olacak.

-Eğer dönem borcu 25 bin lira ila 150 bin lira arasındaysa azami akdi faiz oranı yüzde 4.25, azami gecikme faizi yüzde 4.55 olacak.

-Eğer dönem borcu 150 bin liranın üzerine çıkıyorsa azami akdi faiz yüzde 4.75, azami gecikme faizi yüzde 5.05 olacak.

-Kurumsal kredi kartlarında ise dönem sonu borcunun ne olduğuna bakılmaksızın yüzde 4.75 akdi faiz, yüzde 5.05 gecikme faizi uygulanacak.

- Kredi kartından ve kredili mevduat hesabından nakit çekimde ise faizler değişmedi. Azami akdi faiz yüzde 5, azami gecikme faiz oranı da yüzde 5.30 olarak sabit kaldı.

Kredi kartı ve KMH nakit çekime uygulanan faiz neden düşmedi?

Kredi kartı borç yapılandırması ve ihtiyaç kredisi yapılandırmasına ilişkin kademeli bir şekilde faiz uygulanmasına rağmen kredi kartı ve KMH’taki nakit çekime uygulanacak faiz oranı değişmedi. Bunun asıl sebebi sıkı para politikasının devamıyla toplam talebin kısılması adına piyasadaki fazla paranın çekilmesi ve harcamaların daha az yapılmasını sağlamaktır.

Esnafın İSG eğitimi alması kolaylaştırılacak Esnafın İSG eğitimi alması kolaylaştırılacak

Yeni düzenleme ile ne amaçlanıyor?

Düzenleme özellikle sıkı para politikasının uygulandığı ve para sıkışıklığının olduğu dönemlerde reel sektörü ve vatandaşı destekleyen bir uygulama. Sene başı itibarıyla düşecek faizlerden önce vatandaşın rahat bir nefes alması için ve alım gücünün bir miktar korunması için borçların yapılandırması gayet olumlu bir uygulamadır. Enflasyon baskısının bir miktar azalacağı bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Kişiler bu borçlarını yapılandırarak artık kendi bütçelerine göre harcama yapmayı planlayabilecek ve kademeli bir şekilde borçlarını ödeyecektir. Kişiler daha az harcama eğiliminde olacaklar ve bu da enflasyonu düşürücü bir etki doğuracaktır.”