Kılıçdaroğlu şu sözler dile getirdi:

Kendimizi bilmek birisi haksızlığa uğradığında sesini çıkarmak demektir. Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Kendimizi bilmek kadar değerli bir şey yoktur. Peki biz gerçekten kendimizi biliyor muyuz? Ülkeyi yönetenler kendilerini biliyorlar mı? Ülkeyi yönetenler acaba gerçekten adalet, hak ve hukuktan yanalar mı? Emine Şenyaşar, eşi ve çocukları öldürülen, eşi hastanede kafasına tüp vurularak öldürülen bir anne ve aynı zamanda bir eş. Türkçe bilmiyor, gittim yanına derdini anlatıyor ama arada bir tercüman var, o söylüyor bana. 8 savcı değişti. Savcılar dosyaya dava açmaktan korkuyorlar. Çünkü öldürenler çok güçlü. O zaman sorgulamak gerekiyor. Kendimizi biliyor muyuz acaba? O annenin dramını biliyor muyuz acaba? Eşinin ve çocuklarının güçlü bir kişi tarafından öldürülmesini ve savcılara siyasi baskı yaparak, dava açılmamasının yolunu seçmesi ne demektir? Kaçımız buna itiraz ettik, kaçımız bu doğru değildir dedik? Gittim, sonunda dava açıldı. Davayı takip ediyoruz. Ne diyor sevgili Peygamberimiz, 'haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.' Ben o annenin kime oy verdiğini hiçbir zaman düşünmedim, aklımın ucundan bile geçirmedim. Ama o anneye yapılan haksızlığı düşünmemiz gerekiyor.