CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

AFAD ve Kızılay çalışanlarına, yöneticilerine değil, çalışanlarına yürekten teşekkür ederim. Yerel yönetimlere, her belediye başkanı elinden gelen çabayı gösterdi.

CHP’li olmayan belediyelere de teşekkür ettim, ziyaret ettim. Bizim tarihimizde ayrımcılık yoktur.

Güvenlik güçlerimiz, zamanında askeri indirmediler ve bu büyük felaketin sorumlusu oldular. Daha sonra gelen güvenlik güçlerimize teşekkür ederiz. En büyük teşekkürümüz tırnaklarıyla bir kişiyi nasıl kurtarırım diyen gönüllülere.

Belediye başkanlarımız depremin olduğu her noktada olağanüstü başarılara imza attılar. Bütün belediye başkanlarıma teşekkür etmek benim görevim.

Onlar 27 Şubat itibariyle deprem bölgesinde 8 bin 163 araç gönderdiler, 23 bin çalışan deprem bölgesindeydi. 6 bin 500 kamyonumuz gitti. 142 mutfak oluşturuldu, 16 fırın yapıldı. Çadır ihtiyacı hala var.

“Getirin hepsini alacağız”

Nasıl olur da Cumhuriyetle yaşıt olan kurum Kızılay çadır satar? Kızılay yetkililerine sesleniyorum; deponuzda kaç çadır varsa getirin hepsini alacağız ve deprem bölgesine götüreceğiz.

Devlet tüm risklere karşı hazırlık yapmalı. Devleti tanımayan bir iktidarı ilk kez görüyorum. Devlet dediğiniz kurum bütün risklere karşı hazırlığını yapan kurumdur.

Her şey söylenmiş, alınması gereken önlemlerin altı çizilmiş. Bilmeyenler kim, devleti yönetenler. Liyakat dediğimiz kavramı yok ederseniz. Bu iktidar devletin kolonlarını kesti.

Liyakat dediğimiz kavram önemlidir. Devletin direği adalettir, adaleti çürüttüler. En yetkili insanları kapının önüne koydular. Devlette sadakati esas aldılar.

“Anlamakta zorlanıyorum”

Devleti yönetenler nerede? Onlar için 5 bin, 10 bin kişi ölmüş hiç önemli değil. Para ile insanın iradesi satın alınır mı?

İnsanlıktan çıkanlar ancak bunu yaparlar. Nasıl bir devlet yönetimi, nasıl bir çürümüşlüktür? Anlamakta zorlanıyorum.

Erdoğan’a ‘helallik’ yanıtı

Devlet dediğiniz kurum işbirliği yapar, ortak hareket eder. Halkın hayatına kast etmenin helalliği olmaz.

Hayata kast ediyorsunuz. TBMM’nin deprem raporları olmasaydı bilmiyordunuz diyecektim. Biliyordunuz, kast ettiniz, 50 bin yurttaşın ölümüne neden oldunuz.

Büyük bir kısmı donarak öldü. İki gün geçecek ‘Ben sizden helallik istiyorum’ diyeceksin. Nasıl bir helallik anlayışı? Donarak ölen vatandaştan neyin helalliğini isteyeceksin?

Rahmetli Ecevit Marmara Depremi’nden sonra Ulusal Deprem Konseyi’ni kurdu. Başında da TÜBİTAK vardı. 2007’de bu kurulu kapattılar. Şimdi kurul açıyorlar. Devlette devamlılık esastır. Bunlar ‘Devlet benimle başladı’ diyor. Devleti bir felaketle karşı karşıya getirdi. MGK gündeminde de vardı deprem. Sen MGK Başkanısın, Kızılay’ın onursal başkanısın. Cumhuriyetin kurduğu tüm kurumların içini boşalttılar ve çürüttüler. Sen Cumhuriyet’ten intikam mı almak istiyorsun? Ne senin, ne tüm varlıkların buna gücü yetmez.

11 madde açıkladı

Şimdi devletin yeniden inşa edilmesi ve bu konuda sağlıklı bazı kararların alınması gerekiyor. 11 madde bunları sayacağım.

1. Müteahhitliğin bir kriteri olmalı. Berberden belge istiyorsun, apartman yapıyorsun istediğini yapıyorsun. Belli bir eğitimin, ahlakın olmalı. Elini kolunu sallayan müteahhitlik yapıyor.

2. Müteahhitler için mesleki sorumluluk sigortası getireceğiz. Doktor hata yaptığı zaman hasta dava açıyor. Aynı öyle olmalı.

3. Yapı denetim firmaları. Onlar için mesleki yeterlilik belgesi getireceğiz. Doktorlar nasıl TUS’a giriyorsa yapı denetim firmaları için de sorumluluk olması lazım.

4. Yapı kimlik belgesi olacak. Yapı kimlik belgesinin kaydı tapuya yapılacak. Köpeğin bile kimliği var. Bina yapıyorsunuz izleyen yok.

5. Okullar, hastaneler, AVM’ler gibi toplu alanlarda deprem güvenliği sertifikası olacak.

6. Kızılay, AFAD, DASK yeniden yapılandırılacak. Eski ruhlarına kavuşacak.

7. Merkezi ve yerel yönetimle işbirliği kurallara bağlanacak. Belediye deprem için senin yapamadığını yapıyor. CHP’li belediyeler CHP logosuyla çıkmadı.

8. Özel ihtisas mahkemelerinin kurulması lazım. Davalar 20 yıl, 30 yıl sürüyor.

9. TSK neler yapacak, protokol hazırlanacak.

10. Topyekun depreme karşı hazırlık yapacağız.

Bu 11 kural, devlette yeni bir paradigma değişikliğine ihtiyaç duyuyoruz. Büyük felaketler karşısında bu toplumun nasıl hareket etmesi konusunda bir paradigma değişikliğine gidiyoruz.

Devleti yönetemiyorlar, devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini bütün dünyaya anlatmak istiyoruz.

Herkesin can ve mal güvenliğinin güvence altında olduğu bir devleti inşa etmek istiyoruz. Herkesin deprem karşısında yıkılmayacak sağlam binalarda oturmasını istiyoruz.

Hiç kimse enkaz altında kalmayacak ve kimse ‘Nerede bu devlet’ demeyecek. Topyekün depreme karşı hazırlık yapacağız.