CUMHURİYET Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlupolislerin çalışma şartlarıyla ilgili sıkıntılar olduğunu belirterek, "24 saat çalışanı var. Bunlar insan kardeşim, robot değil. O nedenle 100 bin güvenlik görevlisi de alacağız. Onlar normal mesailerini, normal görevlerini yapacaklar" dedi.


CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Niğde Hükümet Meydanı'ndaki mitingde halkla buluştu. Mitingde ilk konuşmayı yapan Mansur Yavaş, Ankara'da yaptıkları çalışmalardan bazılarını anlatarak, "Buradan ilan ediyorum, elbette milli savunmamız çok güçlü olmalı, hiç şikayetimiz yok ama bir ülkenin büyüklüğü, liderliği, itibarı, halkının geçimiyle direkt alakalıdır. Sizlerin çocukları, dün okuduk, karakola girip polise dahi tokat atacak cürete sahipler. Yine bir tanesi diyor ki 'Sağlıkta çok ilerledik, eskiden doktorlar bizi azarlıyordu şimdi hastanede doktorları döver hale geldik' diye övünüyor. Nereden nereye? Sağlıkçılar da yurt dışına gitmek istiyor, sağlıkçılara diyorlar ki 'Nankörsünüz.' Öğrenci bir şey istiyor, 'Siz asalaksınız' diyor" dedi.

İlk kez oy kullanacaklara seslendi
Ayrım yapmadan 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu ise Türkiye'nin değişiminin, gençlerin elinde olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"5 milyon 300 bin genç, ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. Türkiye'ye huzuru getirmek sizin elinizde. Demokrasiyi, hakça bölüşmeyi bir siyasal anlayış olarak getirmek sizin elinizde. İşsizliği, yolsuzluğu bu topraklarda bitirmek sizin elinizde. Sizlerden de isteğim olacak. Umudunuzu hep dışarıya bağladınız. Ben sizin hayallerinizi gerçekleştirmek için elimden gelen her çabayı göstereceğim. Bundan emin olmanızı isterim. Sizin hayalleriniz 'Bay Kemal'in hedefi olacak, hiç endişe etmeyin. Bunların tamamını gerçekleştireceğim. Sandığa gideceksiniz ve oyunuzu kullanacaksınız. Siz de huzur içinde yaşamak istiyorsunuz. Size sözüm var. En rahat eleştirebileceğiniz Cumhurbaşkanı; bu kardeşiniz olacak. Neden biliyor musunuz? Birileri eleştirilmekten korkuyor. Eleştiri kadar değerli bir şey yoktur. Çünkü bizim eksiğimizi, hatamızı söylüyor. Bakarsın 'Bir eksiğimiz varsa; şurada var' dersin. Yanlışın varsa, 'Yanlışım var' dersin. Devlet, bir kişinin iki dudağına teslim edilemez. Çünkü devletin temeli adalettir. Kimsenin bunu unutmasını istemem. Adalet sadece mahkeme salonlarında olmaz. KPSS'ye girip, ilk 10'un içerisinde olup da 2'nci, 3'üncü ya da 5'inci sıradayken, mülakatta eleniyorsa bir gencecik, pırıl pırıl evladımız, onun hakkı yenmiş oluyor demektir. O nedenle mülakatı kaldıracağım. Ben 22 yıldır söylüyorum; o da şimdi söylemeye başladı, 'Ben de kaldıracağım' diye. Elinden tutan mı var? Kaldırsana kardeşim. Kaldırmadılar, az kaldı. Ayın 15'ine az kaldı. 14'ünde gidiyoruz, 15'inde yeni ve huzurlu bir Türkiye'ye uyanacağız."

"Çiftçiyi, toprağa küstürmeyeceğiz"
Hiçbir çiftçi ve üreticinin zarar etmeyeceğini, havza bazlı planlama getireceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Niğde'ni, patatesini de çalışkan insanlarını da çok iyi biliyorum. Allah aşkına patates için Mısır'a gidiyorlar. Ya senin ne işin var Mısır'da? Türkiye'de arazi mi yok, arsa mı yok? Güneş mi yok, su mu yok, insan mı yok? Her şey var. Ama sen çiftçiyi toprağa küstürürsen ekmez, zarar eder. Nasıl üretsin o zaman? Çözeceğim. Herkes ne ekeceğini 1 yıl önceden bilecek. Formülü şu; bütün üretici kardeşlerimin bu formülü ezberlemesini isterim. Maliyet artı makul kar, eşittir taban fiyat olacak. Hiç kimse zarar etmeyecek. Onun üzerinde bir bedelle satıyorsa satsın ama ne zaman ki makul karın altına düşerse; tamamını devlet olarak biz satın alacağız. Çiftçiyi zarar ettirmeyecek, toprağa küstürmeyeceğiz. Köylerde çalışan tüm kadın, gençlerin, sosyal güvenlik primini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Böylece tarlada, bağda, bahçede, tütünde çalışan, üreten ve alın teri döken her genç ve kadın, zamanı gelince emekli olacak. Kimseye muhtaç olmayacak" diye konuştu.