DÜNYA

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde: Yeni talimatlar verildi

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, yaptığı yeni açıklamada esir takası anlaşmasının kasıtlı olarak bozulmasından ve esirlerin ölümünden İsrail Başbakanı Netanyahu ve işgal ordusunu sorumlu olduğunu kaydetti. Ubeyde, ayrıca işgal ordusunun gözaltı yerlerine yaklaşması durumunda onlarla ne yapılacağı konusunda yeni talimatlar verildiğini açıkladı.

Abone Ol

İşgalci İsrail 7 Ekim'den bu yana Gazze'de mazlumları hedef alarak saldırılarına aralıksız devam ediyor. Dünyanın gözü önünde yapılan bu soykırıma ise Batı sessizliğini koruyup desteğini sağlarken ne yazıkki İslam ülkeleri liderleri de zulme karşı duramıyor. 

Siyonist İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 673’ü çocuk, 11 bin 269’u kadın olmak üzere 40 bin 738 Filistinli şehit edildi, 94 bin 154 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Katil Netanyahu'nun başkanlığında gerçekleştirilen bu saldırılara ilişkin ise Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde'den yeni açıklama geldi. Esirlerin ölümünden sorumlu olanın Netanyahu olduğunu ifade eden Ebu Ubeyde, "Nuseyrat olayından sonra, esirleri korumakla görevli Mücahidlere, işgal ordusunun gözaltı yerlerine yaklaşması durumunda onlarla ne yapılacağı konusunda yeni talimatlar verildi" dedi. 

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin açıklamasının tamamı şu şekilde;

“Yalnızca Netanyahu ve işgal ordusu, onlarca esirin doğrudan hava bombardımanı yoluyla kasıtlı olarak öldürülmesinin yanı sıra, dar çıkarlar için esir değişimine yönelik herhangi bir anlaşmayı kasten bozduktan sonra esirlerin öldürülmesinin tüm sorumluluğunu üstleniyor.

Herkese açık bir şekilde söylüyoruz ki, Nuseyrat olayından sonra, esirleri korumakla görevli Mücahidlere, işgal ordusunun gözaltı yerlerine yaklaşması durumunda onlarla ne yapılacağı konusunda yeni talimatlar verildi.

Netanyahu'nun tutukluları anlaşmaya varmak yerine askeri baskıyla serbest bırakma konusundaki ısrarı, onların ailelerine tabut içinde dönecekleri ve ailelerinin onların ölü mü, diri mi olduğuna karar vermek zorunda kalacağı anlamına gelecek.”