GÜNDEM

Karamollaoğlu ve Davutoğlu Filistin Büyükelçiliğini ziyaret ederek destek mesajlarını iletti

Abone Ol

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Filistin'de yaşanan gelişmelere ilişkin Filistin büyükelçiliğini ziyaret etti. Filistin Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, "İsrail eğer Gazze'de yaptığı saldırıları, Batı Şeria'da cinayetleriyle birlikte Filistin halkının geri adım atacağını düşünüyorsa yanılıyordur. Biz mücadelemize devam edeceğiz" mesajını verdi. Karamollaoğlu, "Filistinlileri mücadelelerinde sonuna kadar desteklediklerinde kararlı olduklarını" belirtirken Davutoğlu ise, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetine de bir çağrıda bulunmak istiyorum. Filistin’e kayıtsız şartsız destek verilmelidir. İsrail’le bütün normalleşme süreci durdurulmalıdır" diye konuştu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu bugün Filistin büyükelçiliğini milletvekilleri ile birlikte ziyaret etti. Görüşme sonrası iki lider akşam saatlerinde Filistin Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa ile beraber Filistin Büyükelçiliği’nde basın açıklaması yaptı.

Faed Mustafa: Ülkelerin İsrail’i uluslararası hukuk üstü bir devlet görmesine bir son vermesi gerekiyor

Filistin Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa şunları söyledi:

"Bugün mutluluk duyuyorum ki Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu bizleri ziyarete geldiler. Kendileri Filistin halkıyla ve devletiyle dayanışma içinde olduklarını şahsi olarak, partileri adına ve tüm Türkiye halkı adına ilettiler. Filistin'de şu an meydanda olan şey, zalimle zulüm altındaki mazlumun arasındaki bir savaştır. Aynı şekilde işgalciler ile işgal altında 75 yıldır acı çeken bir halkın arasında gerçekleşen bir savaştır. Şu anda olanlar bugün ortaya çıkan bir durum değildir. Biz yıllardan beri defalarca uyardık ve dedik ki, 'İşgalci İsrail'in durdurulması gerekiyor. Ülkelerin İsrail'i uluslararası hukuk üstü bir devlet görmesine bir son vermesi gerekiyor ve bu zulümlerin bitmesi gerekiyor yoksa doğal sonuç bu şekilde olacaktır’ diye uyardık.

İsrail'in bu davranışlarına son vermesi konusunda uluslararası toplumu hep uyardık. Çünkü İsrail, Batı Şeria'da halkımızı her gün öldürüyor, işgalini daha fazla artırıyor, Mescid-i Aksa'ya, Kudüs'e baskınlar yapıyor. Aynı şekilde Gazze'mizi abluka altına alarak halkımızı en basit haklarından mahrum bırakıyor. Biz dünyaya yüksek sesle duyurduk, dedik ki; 'Bu davranışların son bulması gerekiyor, İsrail'in bu cinayetlerinin durdurulması gerekiyor yoksa çok büyük bir patlama olur ve bu kontrol altına alınamaz." Şu anda olan tam da bu. Durum şu anda zor, evet ama dünya bu durumdan bir fırsat çıkarabilir. Yeni bir siyasi çözüm ortaya koyarak Filistin halkının haklarını ve devletini kurma konusunu gerçekleştirebilir. İsrail eğer Gazze'de yaptığı saldırıları, Batı Şeria'da cinayetleriyle birlikte Filistin halkının geri adım atacağını düşünüyorsa yanılıyordur. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Onların güvenle yaşaması için gerekli olan şey, bizim adil bir şekilde bir çözüme ulaşmamız, adil bir şekilde haklarımıza kavuşmamızdır."

Karamollaoğlu: Ümit ediyorum ki bu Filistin’e kalıcı bir çözüm bulmanın adımına vesile olur

Temel Karamollaoğlu Filistinlileri mücadelelerinde sonuna kadar desteklediklerinde kararlı olduklarını belirterek, “Filistinli kardeşlerimiz 75 yılı aşkın bir süredir baskı altında zulüm altında inliyorlar. Belli bir noktaya kadar geldi. Daha fazla tahammül edemediler. Ümit ediyorum ki bu Filistin’e kalıcı bir çözüm bulmanın adımına vesile olur. Ben tekrar yıllardır zulüm altında inleyen Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bundan sonra da yanında olacağımızı ifade etmek istiyorum” dedi.

Davutoğlu: Filistin konusunda yaşananlara baktığımızda bu gelişmenin bir tesadüf olmadığı ortaya çıkar

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise bu sabah partisinin genel merkezinde Filistin'e dair açıklamalarını burada da dile getirdi. Davutoğlu, Filistin’e ilişkin yapılması gereken 7 maddelik eylem planını da hatırlatarak şöyle konuştu:

“Filistin meselesi sadece Arapların değil, Müslümanların değil insanların meselesidir. 1948’den bu yana yıldır 75 yıldır, 1967’de Mescid-i Aksa’nın ve Kudüs’ün işgal edilmesinden bu yana 56 yıldır sürgünlerle, katliamlarla büyük baskılarla karşı karşıya kalmış bir halkın kendi kaderini tayin etme hakkı da dahil direnme hakkı da vardır. Son dönemde Filistin konusunda yaşananlara baktığımızda bu gelişmenin bir tesadüf olmadığı ortaya çıkar. Üç ana faktör Filistin halkının böylesi bir mücadeleye girilmesinde temel rol oynamıştır. Son aylarda Mescid-i Aksa’ya dönük saldırılar artmıştır. Mescid-i Aksa’yı ikiye bölerek ya da belli zamanlarda Müslümanlara belli zamanlarda Yahudilere açacak şekilde bir düzenleme ile Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmek istiyorlar. Mescid-i Aksa’nın statüsü BM kararları ile sabittir. Kimse Mescid-i Aksa’ya bu uluslararası hukuku çiğneyerek müslümanların vicdanlarını, Hristiyanların ve Kudüs’teki kutsal mekanların vicdanlarını çiğneyerek Mescid-i Aksa’da bir emrivaki yapamaz.

Davutoğlu: Şu anda yapılacak en acil şey ateşkes ve esir değiş tokuşu

İkinci büyük önemli etki, son dönemde Türkiye’de içinde olmak üzere Filistin meselesine atıf yapmadan Mescid-i Aksa ve Kudüs konusunda İsrail herhangi bir adım atmadan tek taraflı olarak İsrail ile normalleşme sırasına girmeleridir. Filistin halkı yalnız kaldığını hissederek kendi kaderini ele almıştır. Burada hepimiz büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Üçüncüsü; Netanyahu’nun BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada bütün uluslararası toplumun önünde Filistin halkı yok sayılmış ve Filistin toprakları tümüyle İsrail toprakları olarak gösterilmiştir. Bu gelişmeler karşısında Filistin halkının tepkisiz kalmasını kimse bekleyemez. Biz değerli büyük elçiyi ziyaret ederek Filistin halkına verdiğimiz desteği bir kez daha ifade ettik. Çok değerli dostum Filistin Devlet Başkanı sayın Mahmut Abbas’a selamlarımızı ilettik. Filistinli kardeşlerimize desteklerimizi ilettik. Türkiye Cumhuriyeti hükümetine de bir çağrıda bulunmak istiyorum. Filistin’e kayıtsız şartsız destek verilmelidir. İsrail’le bütün normalleşme süreci durdurulmalıdır. Üç; Türkiye İslam İşbirliği Teşkilatı acilen toplantıya çağrılmalıdır. Dört; Ürdün ile doğrudan temasa geçilerek Kudüs’teki kutsal mekanların hamisi konumundaki Ürdün Kralı sayın Abdullah ile birlikte Kudüs’ün statüsünün ve kutsal mekanların statüsünün değişmeyeceği dünyaya ilan edilmelidir. Beş; Kudüs komisyonu derhal toplanmalıdır. Altı; Türkiye’nin de üyesi olduğu ve BM atıl durumda olan Kudüs komisyonu Amerika ve Fransa ile birlikte BM Genel Sekreterine teşebbüste bulunarak bu komisyon tekrar harekete geçirilmeli. Yedi; taraflar arasında daha önce 2009 savaşında 2012-2014 savaşında arabuluculuğu benim de bizzat devrede olduğum süreçte ve Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın da birlikte heyette bulunduğu süreçte sağladığımız ateşkese benzer bir şekilde kanın akmasını durdurmak üzere ateşkes teşebbüslerine girilmelidir. Sekiz; şu anda yapılacak en acil şey bir ateşkes ve esir değiş tokuşu yapılmalı.

"Saadet-Gelecek grubu yarın TBMM’de bu konuda bir genel görüşme talebinde bulunacağız”

Saadet Partisi sayın Karamollaoğlu ile de mutabık kaldık. Saadet-Gelecek grubu yarın TBMM’de bu konuda bir genel görüşme talebinde bulunacağız. Arkadaşlarımız bu atkıları ile TBMM ve bütün milletimizin hissiyatına tercüman olarak yarın Meclis’te Filistin konusunu gündeme getireceklerdir. Filistinli kardeşlerimize Ankara’dan mesajımız açıktır. Kim ne derse desin kim hangi propagandayı yaparsa yapsın Türk halkı sizinle birliktedir. Sizden tek talebimiz bu mücadeleyi yürütürken davanıza ve kutsal davamıza halel getirecek her türlü görüntü ve tutumdan kaçınarak uluslararası toplumu yönlendirme çabalarına karşı İslam inancının ve uluslararası hukukun gerektirdiği ilkeler çerçevesinde davranmanızdır.” (ANKA)