GÜNDEM

Karamollaoğlu depremden etkilenen Adıyaman'da vatandaşları ziyaret etti

Abone Ol

6 Şubat’ta meydana gelen 7 büyüklüğündeki iki yıkıcı deprem tüm Türkiye’yi sarstı. 10 ilin etkilendiği “asrın felaketi” olarak nitelendirilen yıkıcı depremde can kaybı 30 bini aştı.

Bölgelerde 8. günde de enkaz arama kurtarma çalışmaları devam ederken gelecek bir haberin umudu ile bekleniyor.

10 ile yurtiçi ve yurtdışından yardımlar aralıksız devam ederken bölgelere partilerin genel başkanları da giderek incelemelerde bulunuyor.

Saadet Partisi ‘de depremin en başından beri sahada olan partiler arasında.  Depremin meydana geldiği günden bu yana sahada çalışmaları en yakından takip eden Saadet Partisi ilk günden bu yana depreme ilişkin kurulan ‘kriz masası’nı ile süreci takip ediyor.  

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ’da depremin yaşandığı bölgelerde depremzede vatandaşları ziyaret ederek bölgelerde incelemelerde bulunuyor.

Dün gerçekleştirdiği Kahramanmaraş ziyaretinin ardından Saadet lideri bugün Adıyaman’da idi. Deprem bölgesinde vatandaşlarla bir araya gelen Temel Karamollaoğlu, vatandaşları ziyaret etti. Deprem nedeniyle ailesini kaybeden depremzedelere başsağlığı dileyerek depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Deprem bölgesindeki ziyaretlerinin ardından açıklamalarda bulunan Saadet lideri, koordinasyon eksikliği olduğuna dikkat çekerek, iktidarın hataları söylendiğinde bunu küçük düşürmek gibi görmemesi gerektiğini vurguladı.

Karamollaoğlu acıkmalarına şunları kaydetti;

“Koordinasyonun iyi yapıldığını söylemek biraz zor”

Maalesef bölgede bir yıkım var gördüğümüz kadarıyla. Herkes bir gayretin içerisinde ancak koordinasyonun iyi yapıldığını söylemek biraz zor, maalesef kopukluklar var. Şu an Adıyaman’dayız, akşam Kahta’ya gittik neredeyse bizim belediye başkanımız bütün çalışmalardan devre dışı bırakılmış gibi. Bir yerde belediyeler devre dışı bırakılırsa aksaklıklar artar.

“Bu depremin yaraları bir ayda sarılacak gibi değil”

Adıyaman’ımızda İstanbul İl Teşkilatımızın sağladığı imkanlarla neler yapıldığına şahit oluyoruz. Allah razı olsun gördüğüm beni çok memnun etti. Çok planlı, programlı düzgün bir çalışma var günübirlik değil. Çünkü bu depremin yaraları bir günde, bir haftada, bir ayda sarılacak gibi değil buradaki sıkıntılar birkaç ay mutlaka belki yıl sonuna kadar devam edecek. Bu süre zarfında burada ihtiyacı olan insanlara yardım etmek önemli maşallah arkadaşlarımız, dört başı mamur bir plan yapmışlar, bir çalışma yürütüyorlar. Ben teşkilatımızın yönüyle tebrik ediyorum, Allah razı olsun.  Aynı çalışmanın burada başka yerlerde de yapılmasına ve deprem etkisi altında kalan, depremden zarar gören bütün il, ilçe ve yerleşim alanlarında yapılmasına ihtiyaç var.

“Hataları söylediğinde ‘hain’ diye yaftalamaya kalkarlarsa problemi çözemezler”

Zor bir dönem en büyük mesuliyet burada ister istemez iktidara yani Sayın Cumhurbaşkanlığına, yönettikleri kişilere gelip dayanıyor. Onlar kucaklarını herkese açarlarsa bu problemlerin üstesinden gelmek o nispette kolaylaşır. Şunu unutmamaları lâzım yani iktidar laf değil icraat yeridir. Ancak icraat yapıldığı zaman işin tabiatında hata da olabilir. Muhalefet de gördüğü hataları iktidara duyurur. İktidar bundan rahatsızlık duymamalı tam tersi birileri bana noksanlarımı, hatalarımı gösteriyor, ben de onları hemen telafi etmem gerekir diye bir haleti ruhiyenin içine girmesi gerekir. Yoksa bir yerde bir ikazda bulunanı vay hain diye yaftalamaya kalkarsan memlekette hiçbir problemi çözemezsin. Problemler küçüleceğine Allah saklasın büyür. Bu da bizim bir ikazımız olsun.

“İkazları küçük düşürmek gibi görmemeli”

Hükümetler icra mevkiinde bulunanlar, yetki sahibi olanlar durum tespiti yapar, karar alır ve o kararlarını tatbikata koyarlar icraatta bulunurlar. Hükümetle beraber olmayan bu icra mekanizmasının içinde bulunmayanlar da ister muhalefet olsun ister sivil toplum örgütleri olsun gördükleri yanlışları ve eksiklikleri iktidara hatırlatırlar. İktidarın bu tavırdan gocunmaması gerekir, bu onları küçük düşürmek için yapılan bir ikaz olarak görülmemeli. Tam tersi eksikliklerini bir an önce tamamlasınlar ve problemin üstesinden daha kısa bir zamanda gelsinler diye yapılmaktadır. Tabii bu kadar muazzam bir yıkım yani Türkiye'mizin de tarihinde, dünya tarihinde de azdır. 10 il etkilendi 100 bin kilometrekarelik bir alana yayıldı bu.

Elbette bu işin üstesinden gelmek kolay değil bütün dünyada yardıma koşuyor ‘gelelim’ diyorlar. Bunun vüsati düşünüldüğünde eksiklerin icraatta olmaması mümkün değil. Onun için ben vatandaşımız da ister istemez canı yananın siz onu teselli edemezsiniz kolay kolay. Ailesini kaybetmiş, çocuğunu kaybetmiş, anasını babasını kaybetmiş insanları düşünün. Bunların yüreği yanıyor. Onların şikayetlerini bir tepki kendilerine karşı yapılan bir hareket diye görmemeli kimse. Onların canı yanıyor kimin yakını vefat etse, o acıyı hissetmez mi? Hepimiz hissederiz. Onun için onları hoş görmek onların bir an önce o acılarını dindirmek için onları kucaklamak lazım. Yani birçok yerde bunu görüyoruz bir gayret var. Dediğim gibi gayreti faydalı olabilmesi, problemlerin bir an önce çözülebilmesi eksiklerin tamamlanmasına, herkesin kucaklanmasına, her gayretin değerlendirilmesine ve koordinasyonun düzgün yapılmasına bağlı. Allah yar ve yardımcımız olsun.